Bu bir "açlık trajedisi" değil, "insanlık trajedisi"dir. Somali, Etiyopya, Kenya, Eritre ve Cibuti'yi e-kasıp kavuran bir büyük kuraklık bu.

Yüzbinlerce insan yaşam savaşı veriyor.

Somali, Etiyopya ve Kenya üçgeninde dünyanın en büyük göçmen kampları kurulmuş durumda.

10 milyondan fazla insan kuraklığın, susuzluğun, açlığın pençesinde.

Binlerce çocuk ölüyor, binlercesi daha ölecek..

Çoğu kamplara ulaşamadan, bir kısmı ise ulaştıktan sonra yaşamlarını yitiriyorlar.

Açlık, susuzluk ve sahipsizlik daha gün yüzü görmemiş çocukları, bebekleri ikişer üçer alıp götürüyor.

Çöl denizinde onbinler, hayata kavuşmak için çırpınıyorlar.

İçerisine tıkıldıkları derme çatma teknelerle Akdeniz'in dalgaları arasında yitip giden diğer Afrikalılar gibi.

Dünya artık bir global köydür amma Afrikalılar bu köyün çoook uzaklarında kendi kaderlerine terkedilmiş olarak yaşıyorlar yine de.

Oysa dünya, insan için, hepimiz için.

Latin Amerika'daki yağmur ormanlarının tükenişi dünyanın geri kalanı için büyük bir tehdit.

İnsanlığın kaderi biribirinden ayrı değil, biribirine bağlı çünkü.

Kuraklığın pençesinde ölümü bekleyen Afrikalılar da ortak-insanlığımızın tükenişin bir simgesi şimdi.

"Siyah Afrika" bir kez daha kararıyor insanlığımızla birlikte.

Siyah Afrika'nın yoksulları, açları, susuzları kurtulmadıkça insanlık kurtulamaz.

Çağrım, dünyayı pençesine almaktan başka bir şeyi gözleri görmeyen güçlere değil elbette.

Çağrım "İslam İşbirliği Teşkilatı"na.

Teşkilat Doğu Afrika'daki kardeşlerimizin daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlayacak güçtedir.

Elbette insani yardım teşkilatlarımız da ellerinden geleni yapacaklar, yapıyorlar da..

Bölgede "Oxfam", "Save the Children" ve "Kızıl Haç" gibi uluslararası yardım kuruluşları seferberlik halindeler.

Benim gözüm "Kızılay"ı, yani "Hilal-i Ahmer"i arayıp duruyor.

Bir zamanlar Osmanlı'nın Habeş Eyaletleri arasında yer alan bu bölgede neden Kızılay yok.

Küresel bir yardım kuruluşu olarak Kızılay, hem diğer Hilal-i Ahmer teşkilatlarıyla, hem de İslam İşbirliği Teşkilatı'yla koordineli şekilde bu soruna el atmalıdır.

Siyah Afrika'nın üzerinde bir kuraklık ve açlık umacısı dolaşmaktadır..

Bu umacıyı kovmak için İslam dünyasının Hilal-i Ahmerleri ittifak halinde olmalılar.

Hilal-i Ahmer Siyah Afrika'nın üzerinde parlamalıdır.

İslam İşbirliği Teşkilatı'na genel sekreter veren ülkemiz ve hükümetimiz elbette bu insanlık sorununu da acil gündemine almalıdır.

Bu sorunun dünya gündeminde hak ettiği yeri alması için gerekli çalışmaları yapmasını ümit ediyoruz.

Tabii muhalefet partilerimizin bu insanlık sorununun çözümü için desteklerini eksik etmemelerini bekliyoruz.

Yeni Şafak