Hutbe-i Şamiye arayan Amerikalı
Washington Nur Talebeleri’nin hizmet mektubu
Risale Haber-Haber Merkezi
Washington Nur Talebeleri’nin hizmet mektubu
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا
Washington’dan binler selam ve dua eder dualarınızı bekleriz. Üstadımız Hazretlerinin gayet ehemmiyetle emir buyurduğu müfritane irtibat hususunda etmiş olduğumuz tembellikten dolayı önce affınıza sıgınır akabinde hicri yılbasında acılıp ve elhamdulillah hizmetlerine devam etmekte olan Washington DC dersanemizden ve buradaki hizmetlerden tahdis-i nimet ve sukur suretinde bahsetmek isteriz.
RİSALE-İ NUR DERSLERINE GAYR-I MUSLIM ARKADASLARIMIZ KATILIYOR
Evvelen, Ustadımız Hazretlerinin seneler öncesinden tebsir ettigi haberlerin tahakkukunu intizaren, Risale-i Nurun sadece Türkiye’ye ve Türk milletine ait olmadıgını; butun beseriyetin bu ali esere sahip ve muntazır oldugunu tanıstıgımız insanlarin lisan-ı hal ve lisan-ı kallerinde musahede ediyoruz. Elhamdulillah Pazar aksamları dersanemizde devam eden Risale-i Nur derslerine muslim, gayr-ı muslim; cesitli milletlerden misafirlerimiz, arkadaslarımız katılıyorlar. Misafirlerimizin ilk defa derse istirak ettikten sonra bir sonraki hafta icin davetimizi memnuniyetle kabul etmeleri ve ayrılırken “cok tesekkur ederim” derken cok kelimesini bastırarak söylemeleri ve derslerimize devam da etmeleri; insanların Risale-İ Nur’u aradıklarını ve bulduklarında ona sımsıkı sarıldıklarını ve Risale-ı Nur’un sadece bizlere ait bir eser olmadıgını bilmusahede gösteriyor.
İngilizce derslerimizde dönerli olarak 23. Sözu takip ediyor ve paragraf paragraf; bölum bölum Risale-i Nur’u mutalaa ediyoruz. Dersimizi okurken davet ettigimiz arkadaslarımızın agızlarındandan dökulen “Evet, cok dogru” gibi sözler biz bicarelere sevk oluyor ve Risale-i Nur hakikatlarinin insanlar ustunde nasıl tesir ettigini musahede ediyoruz. Bu haftaki dersimizle beraber 23. Sözu bitirdik, kucuk sözlere geciyoruz insallah.
WASHINGTON DERSANEMIZDEKI INGILIZCE DERSLERIMIZ KUVVET BULDU
Bir gun, derslerimize su an mutemadiyen istirak eden bir sınıf arkadasımızla beraber Philadelphia sehrine gezi amaclı olarak gitmeye karar vermistik. O da diger bir arkadasının da gezimize katılmasını istedi ve biz de kabul ettik. Gezimizin akabinde “Bizim burada arkadaslarımız var, eger siz de isterseniz onları bir ziyaret edelim, hem siz de tanısmıs olursunuz” diyerek Philadelphia’da ki dersanemizi ziyaret ettik. Yeni katılan arkadasımızın gayr-ı muslim olması ve diger arkadasımızın da daha cok yeni olması hasebiyle basta biraz mutereddittik. Fakat elhamdulillah dersanemizin manevi havası ve dersanemizde kalan Vakıf abimizin ve kardeslerimizin samimane muhabbetleri ve karsılamalarıyla yarım saat girip cıkalim diye dusunmusken uc saat kadar dersanemizde kaldık. Dersanemizden ayrılırken dersane ziyaretinden mutevellid arkadaslarımızın memnuniyetleri yuzlerinden okunuyordu. Bu halleri lisan-ı kale dökulerek “iyi ki bizi buraya getirdiniz, arkadaslarınız cok iyi insanlar; cok iyi arkadaslar, cok iyi oldu buraya geldigimiz” dediler. Elhamdulillah bu dersane ziyaretimiz vesilesiyle, Washington dersanemizdeki ingilizce derslerimiz kuvvet buldu ve bu iki arkadasimiz artık mutemadiyen derslerimizi takip ediyorlar.
DINIM YOK, FAKAT UMITLIYIM KI DOGRU DINI BULACAGIM
Derslerimize iki aydır devam eden bir diger kardesimiz, su an inançsız olmasına ragmen islamiyete cok yakın duruyor. Konusurken God kelimesi yerine Allah kelimesini kullanıyor ve bize islami noktada merakını tahrik eden meseleleri ögrenmek amaclı soruyor. Bir gun bu kardesimize bir arkadasımızın “dinin nedir?” sorusuna cevabı söyle oldu: Dinim yok, fakat umitliyim ki dogru dini bulacagım diyerek elini kalbinin ustune koydu.
Bu kardesimizi derse gelmesi icin evinden almaya gittigimizde kosarak ve mutebessim bir sima ile arabamıza geliyor. İlk geldigi gunden beri hicbir hafta dersimizi kacırmadan, sebat ile devam ediyor. Derslerimizde Risale-i Nur’u gayet derecede dikkat ile takip ediyor ve anladıgı manayı bizlerle paylasıyor. Rabbim arayısta olan bu kardesimizi İslamiyet nimetiyle sereflendirsin. Amin.
HUTBE-İ ŞAMİYE ARAYAN AMERİKALI
Alısveris vesilesiyle tanıstıgımız bir Amerikalı iki haftadır derslerimizi takip ediyor. Kendisi burada yabanci dil paketleri satan birisi. Bir gun dil paketleri hakkında bilgi almak icin standını ziyaret etmistik. Hangi dili ögrenmek istiyorsunuz diye sorunca Arapça diye cevaplandırdık ve o da bize Arapça dil egitimi paketini anlatmaya basladı. Daha sonra nereli oldugumuzu sordu ve Türkiye cevabini alinca; bize “Müslüman ulkelerin bulundugu bölgede ve musluman bir ulkede yasayan birisi olarak islamiyetin ve musluman ulkelerin gelecegi hakkinda ne dusunuyorsunuz? İsrail hakkında ne dusunuyorsunuz? Maalesef musluman ulkeler birbirlerinden ayrı ayrı yasıyorlar ve ben bu durumdan cok mutessirim. İslami sorunları göruyorum ama bunların cözum yollarını arıyorum” sorularını yöneltti. Belli ki bu abimiz de sahip oldugu fakat hasbel kader öncelikle bizlere nasip olmus Risale-i Nur Kulliyatının Hutbe-i Şamiye adlı eserini lisan-ı hal ve kaliyle bizden talep ediyor. Kendisi Amerikalı, 7 yıl önce Yahudiyken 11 Eylul olaylarının ardından İslamiyeti arastırarak musluman olmus ve hayatını o gunden itibaren butunuyle degistirmis bir abimiz. Bu abimize Hutbe-İ Samiye eserini vermek nasib oldu ve artık derslerimize katılmaya basladı. İlk katıldıgı dersten sonraki gun tekrar görusmemizde “dunku dersten memnun kaldınız mı” sorusu uzerine: ”Ben zaten kendim icin böyle bir grup arıyordum cunku islami noktada kendimi Amerika’da cok yalnız hissediyorum” cevabini verdi. Bunun haricinde diger milletlerden arkadaslarımız da derslerimize memnuniyetle istirak ediyorlar ve elhamdulillah devamlılık gösteriyorlar. Rabbim bu derslerimizi kabul buyursun, ihlaslı ve devamlı kılsın. Amin.
Elhamdulillah,dersanedeki derslerimizin ilk meyvesini veriyor. Derslerimize mutemadiyen devam eden bir kardesimiz su an kaldıgı yerle ilgili herhangi bir problemi olmamasına karsın, insallah Agustos ayında dersanemize cıkmaya karar verdi. Ve dersaneye cıkmak niyetini belirtirken cumlesini su kelimeyle bitirdi: “To pray.” (İbadet için). Bu kardesimiz, kendi dili haricinde Türkçe de dahil olmak uzere 3 yabancı dili ana dili gibi konusabilen ve insallah burada 4 yıl universite okuyacak birisi. Bu kardesimizin hem buradaki hizmetlerin devamlılıgı icin hem de insanlara kendi dillerinde de hakikatlari ulastirabilmemiz icin cok ehemmiyetli bir vesile olacagını umid etmekteyiz. Rabbim bu kardesimizi Risale-i Nur’a tam bir talebe; Kur’an hizmetine tam bir hadim eylesin. Amin.
İSRAİLLİNİN GÜNDE 5 VAKİT NAMAZ ŞAŞKINLIĞI
Cumartesi aksamları ise turkce derslerimiz olmakta bu cevrede ikamet eden veya ögrenci olarak kalan abi ve kardeslerimiz istirak etmekteler.
Cesitli vesilelerle insanlarla tanısmak nasib oluyor, lisan-ı hal veya kal ile islami noktada birseyler anlatabilmeye gayret ediyoruz. Bu noktada okulda veya dısardayken namaz kıldıgımızı gören insanlara namazı neden kıldıgımızı ve namazın manasının ne oldugunu bir derece anlatabilmek nasib oldu. Bir gun İsrailli bir arkadas hergun ve birden fazla kez namaz kıldıgımızı musahede ettikten sonra merakını gizleyemedi ve sordu “günde kaç defa ibadet ediyorsun?” “Beş defa” cevabını alınca şaşırdı ve takdir etti. Bir baska arkadasımızın sorusu uzerine, namaz kılmaya gittigimizi ve bunu gunde bes defa yapıyor oldugumuzu söylememiz onda da hayret ve takdire vesile oldu. Elhamdulillah namaz hakikati sadece diger bir muslumana kuvve-i maneviye olmakla kalmayıp; İsrailli bir yahudi dede, Nepalli bir gayrımüslim de, Güney Amerikalı bir katolikte de hayret ve takdir uyandırıyor; namaz kendi kendini anlatıyor.
Universitedeki derslerimizde gerek bazı muzakereler veya sunumlar vesilesiyle Risale-i Nur’dan bazı hakikatlari anlatmaya calıstık.
Universitede bir gun bir derste evrim konusunun muzakeresi uzerine, Tabiat Risalesindeki örneklerin ehl-i kufru iskat ve ilzam etmesi, mutehayyir ehl-i imana kuvve-i maneviye teskil etmesi ve muzakereyi tarafsiz olarak dinleyen hocamizin tabiat risalesindeki örnegi duymasi uzerine hayret ve takdir ile “ne kadar guzel bir burhan, bir delil verdiniz” demesi katiyyen gösteriyor ki: dinleyenler, hangi milletten ve hangi dinden olursa olsun Risale-i Nur guzelce vazifesini yapiyor; gönullerde tesir ve Kur’an hakikatlarinin etrafinda bir sur olusturuyor.
SINIFTA “SAİD NURSİ KİMDİR” DIYE SORDU
Baska bir gun bizden bir sunum yapmamiz ve bu sunumda birseyi savunmamiz istendi. Biz de bu sunumda kiymettar Ustadimizin, herseyin guzel cihetine bak, guzel gör dusturunu “Guzel gören guzel dusunur, guzel dusunen hayatindan lezzet alir” vecizesiyle anlattik. Sunumun son sayfasinda bu vecizeyi ve altinda Üstadımız hazretlerinin ismini koymustuk. Sunum cok begeni topladi ve buna mukabil bir arkadasimiz vecizenin altindaki ismi görerek “Said Nursi kimdir” diye sordu. Buna binaen sinifimizda Elhamdülillah Üstadimizdan bir parca bahsetmek nasib oldu.
Bundan iki hafta önce kadar gördugum bir ruyadan da bir parca bahsetmek arzu ediyoruz, söyle ki:
Gayet buyuk bir kilisedeyiz ve bu kilise merkezi bir konumda ehemmiyetli bir kiliseymis. Kilisenin disinda kiliseye muntazir duran ve bekleyen insanlar var. Daha sonra biz iceri girmisiz. İceride 30 – 40 kisilik bir halka insan oturuyorlar ve bekliyorlardi. Bizim okuldaki ingilizce hocamiz, ruyamda kilisedeki mevkice en yuksek kisiymis. Ve bana halkadaki bas köseyi göstererek dedi ki: Gec oraya İncili oku! Sonra ben dusundum ki ben bir muslumanim, böyle bir kilisede bas kösede hristiyanlara nasil İncili okuyacagim diyerek kenarda oturdum. Hocamiz sonra bana tekrar dedi ki: Cik oraya otur! Ciktim, oturdum ve sonra o da yanima oturdu. Tabi ben bir musluman olarak bas köseye hristiyanlara İncil okumak icin oturunca hristiyanlar tepki gosterdiler ve itiraz ederek birseyler söylemek istediler. Fakat bas köseye oturtan hocam, oradaki en yetkili kisi olunca kimse birsey diyemiyordu. Daha sonra hocam elime İncili verdi. Ben zannettim ki incil ingilizcedir daha sonra baktim ki Arapçadır, ama harf harf yazilmis. Daha sonra harf harf okumaya basladim ve sesim hoparlorler vasitasiyla disarida ki insanlara da ulasiyordu. İncili okurken bazen cumleler geliyor ve ben cumleleri okuyordum. Daha sonra ben bir cumle okudum ve butun dinleyenler seslerini yukselterek itiraz ettiler. Aman Allah’ım ben hangi cumleyi okudum ki onlar böyle itiraz ediyorlar diye dusundum. Daha sonra o cumleyi tekrar okudum ki megerse o Ayetel Kursinin ilk kısmıymış. “Allahu la ilahe illa huvel Hayyul Kayyum” İkinci defa okuyuşumda tekrar seslendiler ama kimse hocamdan dolayı bana birsey diyemiyordu. Sonra hemen hocam bana dedi ki: Korkma oku! Onlar da biliyorlar bunu! (Bu hakikati) Ve sonra ben tekrar okudum sonra incilin ic tarafini onlara cevirerek dedim ki “İste bakin bu incilde yaziyor” diye gosterdim. Buna binaen onlar da birsey diyemediler, sukut ile kabul ettiler.
Okudugum kısım ”Allahu la ilahe illa huvel hayyul kayyum” kismiydi ve bu kisim incilde turuncu bir hac isareti suretindeydi. Daha sonra okumayi bitirdik ve kiliseden ayrildik. Allah hayr etsin. Bu ruya kiymettar ustadimizin bahsettigi; “…elbette nev-i beşer bütün bütün aklini kaybetmezse, maddî veya mânevî bir kiyâmet başlarina kopmazsa, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere'nin Kur'ân'i kabul etmeye çalişan meşhur hatipleri ve Amerika'nin Din-i Hakki arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi, rûy-i zeminin geniş kitalari ve büyük hükümetleri, Kur'ân-i Mu'cizü'l-Beyâni arayacaklar ve hakikatlerini anladiktan sonra bütün ruh u canlariyla sarilacaklar. Çünkü, bu hakikat noktasinda, katiyen Kur'ân'in misli yoktur ve olamaz; ve hiçbir şey bu mu'cize-i ekberin yerini tutamaz” hakikatinin uzakta degil cok yakinda tahakkuk edecegine dair biz bicarelere bir umit ve bir sevk kaynağı oldu.
Tekrar ve tekrar binler selam ve dualar eder, dualarınızı bekleriz.
Washington Nur Talebeleri
Nurnetwork