Huzurevlerinin hepsinde bir doktor görev alacak
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, her huzurevinde bir dokturun görev alacağını bildirdi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 riskine karşı başta huzurevleri ile engelli bakım ve rehabilitasyon merkezleri olmak üzere resmi ve özel tüm kuruluşlarda alınan önlemler ve gelinen son duruma ilişkin bilgi verdi.
Türkiye genelinde Bakanlığa bağlı kadın konukevleri, çocuk evleri siteleri, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri, huzurevleri ile engelli bakım merkezlerinin bulunduğuna işaret eden Selçuk, bu kuruluşlardan toplamda 100 bine yakın kişinin hizmet aldığını belirtti.
Selçuk, kuruluşlardaki vatandaşların sağlığını korumakla görevli olduklarını vurgulayarak, özellikle yaşlıların salgına karşı en kırılgan grup olduğuna dikkati çekti.
Huzurevlerinde kalanların yarısından fazlasının 80 yaşın üstünde olduğunu, çoğunda kronik rahatsızlıkların bulunduğunu anlatan Selçuk, onları çok iyi korumaları gerektiğinin altını çizdi.
"Dünyada maalesef vefatların yüzde 50'si huzurevlerinde gerçekleşti"
Kuruluşlarda ilk önlemleri, Türkiye'de henüz vaka çıkmamışken almaya başladıklarını aktaran Selçuk, vaka görüldüğü andan itibaren de kuruluşlara ziyaret kısıtlamasının getirildiğini anımsattı.
Bakan Selçuk, Türkiye'de bir ilk olarak 81 ilde sosyal izolasyon kuruluşlarının oluşturulduğuna dikkati çekerek, tüm kuruluşlarda da sosyal izolasyon katının bulunduğunu ifade etti.
Vaka veya şüpheli durum sebebiyle hastanede tedavi altına alınan kişilerin, kuruluşa tekrar kabul edilmeden önce, 14 gün sosyal izolasyon kuruluşlarında karantinaya alındığını anlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef vakalarımız oldu fakat dünyayla kıyasladığımızda; tüm dünyada maalesef vefatların yüzde 50'si huzurevlerinde gerçekleşti. Çok acı vakalar, acı örnekler izledik.
Türkiye'de aldığımız sıkı önlemler sayesinde, huzurevlerinde Kovid-19'dan vefatların, Türkiye'deki tüm vefatlar içindeki oranına baktığımızda yüzde 4 oldu. Dünya Sağlık Örgütü de bu pozitif ayrışmanın altını çizdi. Çok sıkı önlemler aldığımız, yaşlılarımızı koruduğumuz için. Yaşlılarımız bizim için bir emanet ve biz her daim onların duasına talibiz. Cumhurbaşkanımız da hep ifade ediyor, bu, imkandan ziyade bir vicdan meselesi."
Bayramda huzurevlerindeki yaşlı vatandaşların ellerini öpemediğini ama online olarak onlarla bir araya geldiğini anımsatan Selçuk, kuruluşlardaki personelin de sabit vardiya sistemiyle çok fedakarca çalıştığını dile getirdi.
14 gün boyunca ailelerinden uzakta huzurevinde kalan personelin, vardiya çıkışlarında Kovid-19 testine tabi tutulduğunu belirten Selçuk, bu önlemler sayesinde vaka sayısının daha düşük seviyelerde tutulabildiğini vurguladı.
Huzurevlerindeki sağlık personeli sayısı artacak
Bakan Selçuk, huzurevlerindeki sağlık ekiplerine ilişkin soru üzerine, kuruluşlarda görev yapan hemşire ve doktorların olduğunu ifade etti.
Huzurevlerindeki sağlık personeli sayısının artırılmasına ilişkin karar alındığını anımsatan Selçuk, Sağlık Bakanlığının, il sağlık müdürlüklerinin teşhis ve tedavi süreçleri konusunda büyük destek sağladığını söyledi.
Selçuk, "Kuruluşlarda sağlıkçıların sayısını da gitgide artıracağız. Her huzurevine bir doktor istiyoruz. Cumhurbaşkanımız da bunun talimatını verdi. İnşallah yıl bitmeden bu amacımıza ulaşacağız. Sağlık Bakanlığımız ilanına çıkacak." diye konuştu.
Kuruluşlardaki önlemlerin devam ettiğini aktaran Selçuk, "Normalleşme adımları konusunda biraz daha temkinli devam ediyoruz. Etap etap normalleşmeye başladık. Ziyaretçi kısıtlarını biraz daha esnetmeye, bahçeye çıkışlara izin vermeye başladık. Onları koruyarak yavaş yavaş devam ediyoruz." dedi.
"Vefa ismini koruyarak devam edeceğiz bu projeye"
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, Bakanlıkça pilot uygulama olarak başlatılan Vefa Projesi dikkate alınarak, Kovid-19'la mücadelede oluşturulan Vefa Sosyal Destek Gruplarının çalışmalarının, normalleşme sürecinde nasıl devam ettirileceği sorusuna karşılık, Vefa Projesi'nin geçen yıl 21 bin yaşlı ile başlatılan pilot bir uygulama olduğunu anlattı.
Proje kapsamında yaşlıların evlerine gidilip kişisel bakımlarının yapıldığını dile getiren Selçuk, "İyi ki de böyle bir projeyi başlatmışız. Bu süreçte de küçük bir hayır, daha büyük bir hayrın mayası oldu." dedi.
Kovid-19'la mücadelede kolluk kuvvetleri, jandarma, emniyet personeli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları (SYDV) personeli ve Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) görevlilerinin desteğiyle oluşturulan Vefa Sosyal Destek Gruplarının, kapı kapı dolaşarak evinden çıkamayan yaşlı vatandaşların ihtiyaçlarını giderdiğini, sosyal yardımların vatandaşlara vaktinde ulaşmasını sağladıklarını söyleyen Selçuk, 6 milyon haneye sosyal yardım ulaştırdıklarına dikkati çekti.
Selçuk, bu çalışmalarda görev alan tüm personele emeklerinden dolayı teşekkürlerini iletti.
Bakan Selçuk, "Bu süreçten sonra da 'Vefa' ismini koruyarak, farklı bir şekilde devinimini sağlayarak devam edeceğiz bu projeye." dedi. Selçuk, projenin şekil ve içerik açısından biraz daha değişerek yaşlılar odaklı bir şekilde sürdürülmesinin planlandığını söyledi.
Milli Dayanışma Kampanyası'ndaki bağışlar 2 milyar lirayı aştı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" çağrısıyla başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'nın son durumuna ilişkin bilgileri de paylaşan Bakan Selçuk, "Kampanyadaki bağışlar 2 milyar lirayı aştı. Biz onu da sosyal yardımlar, vakıflarımız aracılığıyla dağıtmaya devam ediyoruz." açıklamasında bulundu.
Selçuk, Milli Dayanışma Kampanyası kapsamında sağlanan desteklerin, salgınla mücadelede toplam ödeme miktarı 20,5 milyar liraya ulaşan Sosyal Koruma Kalkanı kapsamındaki yardımlar ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının periyodik paylarından ayrı olarak vatandaşlara ulaştırıldığını vurguladı.
"Kovid-19 geçecek ama kronik muhalefet geçmeyecek"
Bakan Selçuk, 2002'de sadece 4 sosyal yardım programı varken şu an 43 ayrı sosyal yardım programıyla vatandaşlara ulaştıklarına, sadece geçen yıl bu destekler için 55 milyar lira kaynak aktarımında bulunduklarına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"55 milyarın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranına baktığımızda yüzde 1,25'e tekabül ediyor. Yüzde 1,25 ülkemiz için diğer gelişmiş ülkelerle kıyasladığımız zaman çok büyük bir rakam. O yüzden, Türkiye'nin bu cömertliğinin ve birbirine sahip çıkmasının da vurgulanması gerekiyor. Hep söylüyorum; bu ülkede Kovid-19 geçecek ama kronik muhalefet geçmeyecek. Kronik muhalefete de bu rakamların ne kadar gerçekçi olduğunu üstüne basa basa vurgulamamız lazım. Çünkü biz gerçekten büyük, birbiriyle dayanışan bir ülkeyiz ve bu rakamlar bunu gösteriyor. Rakamların bir değeri olduğundan değil ama bizim ne kadar milli birlik, beraberlik içinde olduğumuzun ve vatandaşımıza sahip çıktığımızın bir göstergesi."
AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.