MÜSİAD'ın İstanbul Ticaret Odası ile birlikte düzenlediği Mesleki Eğitimde Yeni Açılımlar Çalıştayı dün MÜSİAD Genel Merkezi'nde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun da katılımıyla gerçekleştirildi. Bakan Çubukçu, tüm dünyada mesleki eğitim sınıflandırmalara ayrılıp daha da güçlendirilirken, Türkiye'de 1998 yılından sonra imam hatip liselerinin yüksek öğrenime girişini engellemek için adeta tüm meslek liselerinin sekteye uğratıldığını söyledi.

ALMANYA MODELİ SORGULANIYOR

Türkiye'nin en önemli avantajlarından birinin genç nüfusu olduğunu dile getiren Çubukçu, Türkiye'nin bugün gelinen noktada sanayileşmeye yönelik bir mesleki eğitim paradigmasıyla hareket edemeyeceğini vurguladı. Çubukçu, verilen Almanya örneğinin Avrupa Birliği tarafından artık sorgulanmaya başlandığını dile getirdi.

DÜNYA ÇOK SIK DEĞİŞİYOR

Eğitim sisteminin bilişim, hizmet ve iletişim sektörleri analiz edilerek yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Çubukçu, "Sistem çok sık değişiyor" eleştirileriyle ilgili olarak, "Dünya sık değişiyor. Eğitim sistemimizi bu sık değişime uydurmak durumundayız. Modüler bir eğitim sistemini hayata geçirilmesi için yapılması gerekenleri yaptık. Türkiye Avrupa'nın bir çok ülkesinden daha ileri düzeyde hızlı ve esnek eğitime adapte olabilecek bir düzeyde bir kadro ve nüfusa sahip. Nüfusumuzu iyi yetiştirdiğimiz takdirde dünyayla en iyi şekilde rekabet edebilecek bir ülke iken, kötü yetiştirdiğimiz takdirde, bağımlı, sosyal desteğe muhtaç bir nüfus oluşur" ifadesini kullandı.

HER KAPIDA İŞ BULABİLECEK

İş dünyasından gelen "Bize nitelikli insan yetiştirmiyorsunuz" eleştirilerine katılmadığını aktaran Nimet Çubukçu, "Bizim görevimiz sadece sanayicinin ara eleman ihtiyacını gidermek değil. Biz sadece Türkiye'de değil tüm dünyada nitelikli bir şekilde yetişmiş ve çaldığı her kapıda iş bulabilecek insan gücünü yetiştirmeyi amaçlıyoruz." ifadesini kullandı.

Birkaç deli taş attı binlerce akıllı uğraşıyor

MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, 28 Şubat döneminde imam hatip liselerinin önünü kapamak için yapılan uygulamalara değindi. O dönemde bir çok meslek liselinin üniversiteye girebilmek için düz liselere geçtiğini ve sınavı kazanamayınca yüz binlerce mesleksiz işsiz stoku oluştuğunu vurgulayan Vardan, "Şimdi birkaç delinin kuyuya attığı taşı çıkarmak iİçn binlerce akıllı çaba harcamaktadır. Bozulan bu sistem topyekün düzeltilmeye çalışılmakta ve mesleki eğitim özendirilmeye çalışılmaktadır. Zira mesleksizlik yani bir çok gencimizin mesleki yeterliliğe sahip olmaması ülkemizde artık ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bir yandan gençleriz iş bulamamakta, bir yandan da hızla gelişen sanayi aradığı vasıflı işçiye ulaşamamaktadır " dedi.

Mesleki eğitime imaj için üst kurul lazım

Bakan Nimet Çubukçu, mesleki eğitimin özel sektörle birlikte yürütülmesi gerektiğini ifade ederken, fizik donanım ve altyapı değişiminin sadece bakanlık tarafından giderilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Çubukçu, "Okullarda adeta birer yan sanayi kuruluşu gibi okul işletmeler kurmak yerine, iş yerlerinde gençlerin sigortalanıp çalıştırması suretiyle bu eğitim yapılabilir" dedi. MÜSİAD Eğitim Komisyonu Başkanı Av. Kerim Altıntaş ise, işsizlik sorunun ülkenin geleceğinin tehdit eden birunsur olduğunu bildikleri için mesleki eğitim konusunda ellerini taşın altına koyduklarını söyledi. Altıntaş, sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli çalışmalar yapılabilmesi için çatı kuruluş olarak İstihdam ve Eğitim Kurulu'nun teşkil edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'de Mesleki Eğitime Bakış Anketi'nin sonuçlarını da açıklayan Altıntaş, "Mesleki eğitimin düşük statülü bir eğitim olarak algılandığı ortaya çıkmıştır. Mesleki eğitim kurumlarına devam eden öğrencilerin büyük çoğunluğunu alt gelir grubuna ait ailelerin çocukları oluşturuyor. Mesleki eğitimin gelişmesini engelleyen en önemli unsuru, işadamlarına göre yüzde 49 ile eğitim sistemi, eğitimcilere göre yüzde 69 ile politikacılar, öğrencilere göre ise yüzde 46 ile eğitim sistemi ve yüzde 10 ile politikacılar oluşturuyor" dedi.

Yeni Şafak