Her şey Elon Musk'ın önce kendisinin hayal kurması sonra da insanoğlunun Mars'la ilgili var olan hayallerini yeniden canlandırması ile başladı.

Bu hayalin en önemli aşamalarından biri olan astronot taşıma işlemi ilk defa 27 Mayıs çarşamba günü Musk'ın SpaceX firmasına ait roketin ve üzerindeki uzay aracının Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderilmesi ve geri dönmesi ile gerçekleşecek.

İki NASA astronotuna 'taksi hizmeti' verecek olan SpaceX'in roketi aynı zamanda uzun yıllardır Amerika Birleşik Devletleri topraklarından uzaya gönderilen ilk astronotları taşıyor olacak.

Tesla ile otomobil piyasasını alt üst eden ve otonom sürüş yazılımlarında edinilen tecrübeleri roket ve uzay aracı teknolojilerinde kullanan Musk, bu şekilde yeniden kullanılabilir roketler yaparak uzaya uydu ve insan gönderme masraflarını ciddi şekilde azaltmayı başardı.

Tüm bunların sonunda Musk yeterli finansal güce ve uzay tecrübesine ulaşarak önce Ay'da ardından Mars'ta ilk kolonileri kurmak istiyor.

Çağımızın Da Vinci'si olarak mı anılacak?

Harvard Üniversitesi'nde Astrofizisist Jonathan McDowell "Musk uzay konusunda bir devrimci" derken eski astronot ve Ticari Uzay Uçuşları Federasyonu Direktörü Michael Lopez-Alegria “Tarih okutulurken Musk tıpı Leonardo Da Vinci gibi bir figür olarak anlatılacak" diyor.

Sanal alış-verişi güvenli hale getiren Pay-Pal'ı kurduğundan bu yana güneş enerjisi ve tünel kazıcılığı dahil elini attığı her sektörde devrim yaratan Musk'ı uzun yıllardır tanıyan eski arkadaşları Mars hayalinin hep var olduğunu aktarıyor.

SpaceX'i benzeri kar amaçlı uzay firmalarından ayıran şey elde edilen kazancın nihai amacının Elon'un Mars hayalini gerçekleştirmek olması. Musk en büyük hayalinin 'insanoğlunun bir gün çok gezegenli bir canlı türü olması' olduğunu pek çok fırsatta dile getiriyor.

SpaceX NASA sayesinde var oldu

Aslında SpaceX ilk NASA ihalelerini aldığında ilk üç roketi başarısız oldu. Ne var ki, NASA SpaceX'e forsat vermeye devam etti ve Musk bu ş için kalan son finansal gücü ile dördüncü roketi fırlattı ve bu roket başarıyı getirdi.

NASA 2010 yılından bu yana SpaceX gibi özel firmaların tutunabilmesi ve büyüyebilmesi için 6 milyar dolar harcadı. SpaceX ve Boeing bu bütçeden aslan payını alan iki şirket oldu.

NASA şimdiden 48 astronotu 12 fırlatmada uzaya götürmesi için SpaceX'ten 2,5 milyar dolarlık rezervasyon yaptırmış durumda. Yani koltuk başına 50 milyon dolar. Yine de bu rakam NASA'nın Rusya'ya ödediği fiyattan çok daha düşük.

Musk'ın başarıları NASA'yı da motive etti

ABD'nin uzay ajansı olan NASA'nın 1986 ve 2003'te yaşadığı ölümlü roket kazaları ajansın astronotlu uçuş programlarını sonlandırmasına neden olmuştu.

Şimdi özel firmaların gelişmesi ve yeterli tecrübeye ve teknolojiye ulaşması ile birlikte NASA başta Ay ve Mars misyonları olmak üzere astronotlu programlarını yeniden devreye soktu.

Özel uzay firmalarının avantajı büyük

Uzay yolculuğu ve roketler konusunda her şeyi A'dan Z'ye kendi üreten firma bu konuda eski aletler, yöntemler ve alt yapılar ile çalışmak zorunda kalan hantal devlet kurumuna kıyasla çok daha vizyoner ve cesur adımlar atabiliyor, yenilikçi ve inovatif tasarımlar yapabiliyor.

Bugün SpaceX'in 6 bin çalışanı bulunuyor ve yaş ortalaması da oldukça genç. NASA'da bir yılı alacak karar mekanizmaları özel firmalarda en fazla bir veya iki toplantı sürüyor.

27 Mayıs yeni bir uzay çağının başlangıç tarihi olabilir

Şimdilik insanoğlunun Mars'a gitmesinin en hızlı yolu Musk'ın otomobillerinin ve uzay taksiciliğinin başarılı olmasından geçiyor.

Bu sebeple tüm dünyanın gözü, 27 Mayıs günü SpaceX'in Dragon astronot kapsülü ve Falcon 9 roketi ile gerçekleşecek olan yolculukta olacak. Yeni bir uzay çağının başlangıcına tanıklık ediyor olabiliriz.

euronews