Farika Teymur Artır'ın yazısı

Peki çocuğumuzun ilk notlarını nasıl okumalıyız? Zayıflar karşısında ne yapmalı, nasıl davranmalıyız?

2009-2010 ders yılının ilk sınav sonuçlarını almaya başladık. Çok yakında okullarda ilk veli toplantıları yapılacak. Eğer çocuğunuzun bir önceki yıldan eksikleri varsa bayram tatili nedeniyle ilk sınavlara odaklanma sorunu yaşamış olabilir. Çocuğunuzun sınav takvimi, girdiği sınavlar, teslim ettiği ödevler ve sözlü performansı gibi konularda bilgi sahibiyseniz sınavların sonuçlarını birlikte rahatlıkla değerlendirebilirsiniz. Bununla beraber bazı çocuklar bilhassa ergenler, dersler konusunda anne-babalarıyla konuşmak istemez. Bu, bazen gelişim süreçleriyle ilgili geçici bir durum olsa da iletişimin sağlıklı bir şekilde sürmesi için gayret edilmesi gerekiyor.

Diğer yandan veli bilgilendirme sistemi, bu konuda ailelerin yararlandıkları önemli bir kaynak. Veli bilgilendirme sistemine internetten öğrencinin TC kimlik ve okul numarasıyla girerek okul devam-devamsızlığı ve not bilgisi gibi pek çok konuda bilgi almak mümkün. Veli bilgilendirme sisteminde alınan bilgiler tabii ki tek başına yeterli değil, bu bilgiler gerek öğretmenlerin gerekse öğrencinin kendisinin verdiği bilgilerle birlikte değerlendirilmelidir.

Çocuğunuz başarılı da olsa başarısız da olsa yapılması gereken pek çok şey var. Normal, sağlıklı bir çocuğun bütün derslerde sınıf ortalaması içinde ve ilgili veya yetenekli olduğu alanlarda sınıf ortalamasının üstünde başarı göstermesi beklenir. Bununla beraber bilhassa ilk sınavlarda birkaç düşük not da sık karşılaşılan bir durumdur. Bununla beraber anne-babaların da, öğrencilerin de ilk notları değerlendirme biçimi farklıdır. Bazı anne-babalar sınıf ortalamasının üstünde bir başarı beklentisi içinde olup bu ortalama başarıyı bir türlü yeterli bulmazlar. Bir iki kırığı bile kabul edilemez olarak değerlendirirler.

Bütün derslerde olmasa bile bazı derslerde ilk sınav notlarının düşük olması bazı öğrencilerde hayal kırıklığına ya da özgüven kaybına bağlı kaygıya yol açıp diğer sınavlarda da çalışmak istememeye neden olmaktadır.

Öğrencinin bütün eğitim hayatında olduğu gibi bu ilk sınavlarda da beklentilerin gerçeklerle çocuğa sağlanan eğitim imkânlarıyla uyumlu olup olmadığına dikkat edilmelidir.

Başarılı olanlarla kıyaslama şeklinde ifade edilen bir başarı beklentisi, öğrencide gayretlerinin takdir edilmemesine bağlı olarak hayal kırıklığına yol açar. Performans kaygısı sebebiyle başarısının düşmesine ve özgüveninin azalmasına sebep olur. Diğer taraftan ortalama başarıyı yeterli bulmakla beraber çocuğun kendi kendisiyle yarışmasını teşvik etmek ve daha fazla çalışmak suretiyle daha iyisini yapabileceğini göstermek başarıyı artırır.

Çocuğunuzu, gayreti için takdir edin

Eğer çocuğunuzun başarısı sınıf ortalaması içinde ise önce bu konuda çocuğunuzu takdir etmeyi unutmayın. Başarılı olduğu konularda destekleyin, bunu fark ettiğinizi ve önem verdiğinizi gösterin. Çocuğunuzun, gelecekte seçeceği meslekle ilgili düşüncelerini öğrenin. Ders başarısı, öğrencinin meslekleri tanıması ve gelecek hedefleri ile yakından ilgilidir. Bu, seneler içinde sürekli değişse de çocuğun kendini ve dünyayı, edindiği bilgileri tanıması bu şekilde olur. Öğrenciyle dersi derste anlayıp anlamadığı, ne tür hatalar yaptığı, yeterli şekilde çalışıp çalışmadığı konusunda konuşmak ve sebeplere göre eksikleri tamamlamaya yönelik çözümler üretmek başarıyı artırmaktadır.

Zaman