Dursun Kabaktepe'nin haberi

Araştırmacı yazar Ümit Şimşek, “İman ilmihali neye,  nasıl inanacağımız tarif eder. İmana dair bilgiler verildiği için ibadetlere dair ilmihallerden farklı bir üslup gerektirir.” dedi. Şimşek, ibadetleri anlatan ilmihalleri okuması gerek kişilerin “İman meselesini halletmiş, nasıl ibadet edeceklerini öğrenmek isteyen ve iman gibi bir probleminin olmaması gerektiğini” vurguladı.

İSLAM İNANÇ İLMİHALİ

Moral FM’de Selahaddin Kocaaslan’ın sunduğu Sanat ve Hayat programın bu haftaki stüdyo konuğu araştırmacı yazar Ümit Şimşek oldu. Programda Ümit Şimşek’in Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan çıkan Kur’an’ın ve Kâinatın Dilinden İman Esasları, İslam İnanç İlmihali kitabı konuşuldu. Ümit Şimşek, “İlmihal Müslümanların öteden beri en temel ihtiyacıdır.” ifadesini kullanarak "İlmihal okumak isteyen insanların evvela Müslüman olması gerekir. Müslüman olmak için mümin olmak gerekir. İmanı sağlam bir şekilde yerleşmiş Allah’a kulluk bilinci oluşmuş ve iman problemini halletmiş olan kimselerin başvuracağı kitaplardır ilmihal.” diye konuştu. “Günümüzde insanların en büyük problemleri iman konusunda ortaya çıkıyor.” diyen Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “İmanın şartları içinde yer alan Allah’a iman, meleklere iman, kitaplara iman, peygamberlere iman, ahirete iman ve kadere iman konuları hayatımızda yeterince yer etmiyorsa; o zaman imanın kendisinde bir sorun var, demektir. Bu yüzden imanımızı devamlı test etmemiz ve manevi hayatımızın sürekli dengede tutulması gerekir. “

DOĞRUDAN İMANA ATILMIŞ BİR OK

Her gün gazete, televizyon ve internette imanımıza doğrudan hücuma geçen bir sürü yayın yapıldığının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Ama bunu hücum olarak algılatmayan yapıyorlar. Mesele bir resim açıyorsunuz. “Doğanın bize armağanı” diyor. Doğrudan doğruya imana karşı atılmış bir oktur. Doğa bize ne armağan ediyor? Allah’tan gelen bir armağanı doğa diye varlığın eline vermek basit bir şey midir? Aklımıza, kalbimize bunlar kazılıyor farkında olmadan. Sonra bir süre sonra bakıyorsunuz insanlar Bediüzzaman Hazretlerinin Tabiat Risalesinin başında dediği gibi;  Ehli iman çok bilmeyerek kullanıyorlar. “Doğa yapmıştır. Tabiat inşa etmiştir.” gibi tabirleri kullanmaya başlamışlar. Bunlar İstanbul trafiğinde arabayı çizdirmeden kullanmak gibidir. Bugünün dünyasında imanımızı çizdirmeden hareket etmek çok büyük bir maharet haline gelmiştir. İmanı çizdirmemek mümkün değil ama en azından hemen rütuşlemek gerekiyor. İman konusunda ciddi bir uyanıklık gerekiyor. Ömür boyu imanı test etmek gerekiyor. Bu konu çok önemlidir. “

ÜSLUBUN TEMELİ KUR'AN'A DAYANIR

“Kur’an’ın ve Kâinatın Dilinden İman Esasları İslam İnanç İlmihali kitabını yazarken nasıl bir üslup kullandınız?” sorusuna Şimşek, şu cevabı verdi:  “Üslup dediğiniz zaman bunun temeli Kur’an’a dayanıyor. Kur’an’da çeşitli üsluplar vardır. Kur’an’ın ahkâm ayetlerinde takip ettiği üslupla imana dair ayetlerde takip ettiği üslup birbirinden farkıdır. İlmihallerinde üslubu buradan gelir zaten. İlmihaller ahkâm kitaplarıdır. Neyin, nasıl yapılacağının kaidelerini ortaya koyar. Namazı şöyle kılacaksınız, zekâtı şu şekilde vereceksiniz, derken orada takip edilen üslup anlaşılan ve hükmü koyan ilmi bir üsluptur. Orada heyecana gerek yoktur. Ama imana dair bir meseleyi anlatırken Ku’ran’daki üslup değişir. Sure içinde bir meseleye geçtiğinde veya imana dair, Medine’de veya ahkâm üzerine inen surelerde üslup bakımından ciddi farklılıklar vardır. Ama Kur’an’daki ahkâm ayetlerinin sonlarına baktığınız zaman işin ruhunu oraya verir. Ama biz bir ibadeti nasıl yerine yetireceğini öğrenmek isteyen kimseye bu kısmını değil de işin mekanik kısmını veririz. “

İMAN İLMİHALİ NEYE, NASIL İNANACAĞIMIZI ANLATIR

Şimşek, iman ilmihali ile normal ilmihal arasındaki farkları şun cümlelerle ifade etti: “ İman ilmihali neye,  nasıl inanacağımız tarif eder.  İmana dair bilgiler olduğu için ahkâm yani ibadetlere dair ilmihallerden farklı bir üslup gerektirir. Bunu da diğeri gibi aynı şekilde yaptığınız zaman imanı hayata aksettiremezsiniz. İbadetlere ait ilmihaller iman meselesini halletmiş ve nasıl ibadet edeceklerini öğrenmek isteyenlere hitap eder. Bu bakımdan onların iman gibi bir problemi yoktur. Ama imanı öğrenmek isteyen kimsenin hem şüphelere karşı hem de vesveselere karşı bir ihtiyacı vardır. Taklidi imanı tahkiki yapacak çeşitli hücumlar karşısında da sapasağlam koruyacak. Bir yandan da kendisini o tanımak istediği Allah’a karşı kulluk vazifelerini  yerine getirme iştiyakına sevk edecek bir üsluba ihtiyaç vardır.

Moralhaber.net