Prof. Dr. Nurullah Genç, “Başka dünya arayışları içerisindeyiz. Allah’ın insanı yaratması ile insanın dünyada yaşama macerası başladı. Dünya yaratılan Samanyolu’ndaki en küçük gezegen. Burada yaşayan en küçük canlı ise insan. Büyük olan kâinatta, küçük olan insana her kapı açılmış. Şairlerin dilinden baktığımızda ise insanın kâinat kadar büyük olduğu gösterilmiştir” ifadesini kullandı.

KÜLTÜRÜMÜZ DEĞERSİZLEŞTİRİLİYOR

Genç, sözlerine şöyle devam etti; “Dünyayı etkisi altına alan sanat anlayışı bu ülkeye yabancı kalan bir sanat anlayışıdır. Bu Aristocu sanat anlayışıdır. Dünyaya hakim kılınmaya çalışılan bu sanat anlayışı mitolojik bir sanat dalıdır. Bu sanat dalı ay ve güneş gibi yaratılan bütün nesneleri sonsuz olarak gösterir. Bu sanat dalı birçok değerimizin, değersiz hale getiren bir sanat dalıdır.”

ALLAH'A KULLUK EDEN İNSAN ÖZGÜRDÜR

“Tabiatın kendisi Tanrı’yı içerisinde barındıran bir gerçektir. Sanat ise tabiatın yansımadır. İki önemli medeniyet vardır. Toprak medeniyeti tevazu medeniyetidir. Ateş medeniyeti ise şeytan medeniyetidir. Ateş medeniyetinde kibir vardır. İnsan yeryüzünde özgür değildir. İnsan doğum ve ölüm arasında kısıtlandırılmış bir varlıktır. İnsan Allah’a kulluk ettiği zaman özgür olur.”

TRUVA ATLARI ÜLKELERİ YIKIYOR

ABD’nin tüm ülkelere Truva atı gönderdiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, “ABD bu Truva atı ile ülkeleri, ülkelerin değerlerini, ülkelerin kültürlerini yıkıyor. Bunu Hollywood filmlerinde görüyoruz. En somut örneği, ABD yapımı ‘Tanrılar Çıldırmış Olmalı’ filmidir. ABD bu yapım ile insanlara dünyada sizin tanrılarınız biziz mesajı veriyor. Toprak medeniyetleri insanları gitgide kaybediyor. Dünyada ateş medeniyeti insanları kazanıyor. Romanlarda bu gerçeğin yansıtılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.