İnsan tefekkürle hayatını nurlandırır
Kur'an-ı Kerim bu hikayede insanları yaşanan olaylardan ibret alıp ders alınması gereğinin önemini vurguluyor.
Ali İhsan Er'in yazısı
Tefekkür, insana imanî bir derinlik ve renkliliği duyurup tattırır. Tefekkür eden insan, yeni yeni keşif ve tespitlerle hayatını nurlu bir akışa salıyor demektir. Böylesi bir insan tefekkür sayesinde imanının artırır, hayatını nurlandırır.
Ne kadar tefekkür ediyorsunuz?
Tefekkür düşünme, zihni yorma, derin düşünme ve işin şuuruna varma gibi anlamlara geliyor. Tefekkür hususunda Kur'an'da pek çok ayet bulabilirsiniz. Mesela, bunlardan birinde ayakta, oturarak ve yanları üzerinde Allah'ı ananlar ve yerlerle göklerin yaratılışını tekrar tekrar düşünenler ele alınır. (Al-i İmran, 3/199)
Efendimiz, bazen gece teheccüt vakti bu ayeti okuyup ağlar ve şöyle derdi: "Bu ayeti okuyup da tefekkür etmeyene yazıklar olsun." (İbn Hibban, 2) Bir saat tefekkürün bir sene nafile ibadet hükmüne geçtiğini ifade eden hadis-i şerifler bile vardır. O yüzden zaman zaman tefekküre dalarak, kendimizi fikri bir operasyondan geçirmeliyiz.
Aslında buna nefis muhasebesi de diyebilirsiniz. Günümüzde özeleştiri dedikleri nefis muhasebesi insanın bulunduğu noktayı belirlemesi açısından çok önemlidir. "Ben nereden geldim? Bu dünyaya gönderiliş amacım ne? Şimdi ne yapıyorum? Nereye gidiyorum?" sorularını kendimize sorarak tefekkür iklimine açılmalı, hayatımızın artı ve eksilerini çıkarıp bir bilanço hazırlayarak durumumuz hakkında bir değerlendirme yapmalıyız.
Tefekkür, insana imanî bir derinlik ve renkliliği duyurup tattırır. Tefekkür eden insan, yeni yeni keşif ve tespitlerle hayatını nurlu bir akışa salıyor demektir. O, hayatının her bir karesini, kanıksamış olduğu mucizeleri görebilmek için ülfet perdesini aralamaya çalışmakla geçirir. Etrafında gördüğü her şeyden Allah'a ait iz ve işaretleri çıkarmaya, her şeyin O'nu anlattığı gerçeğine uyanmaya gayret eder.
Bugün