Kadir AYTAR
İrhasat/Nurlanma öncesi
İnsaniyetin bütünüyle alakadarım. İnsaniyetin anı, geçmişi ve geleceği de ilgilendiriyor beni. Kendimi insaniyet farzediyorum. İçimde enfüsi bir yolculuğa başlıyorum. İçimdeki cahiliye devri karanlığını görüyorum.
O devrin içimdeki vahşetini, dehşetini, putlarını, putlaştırılmış metalarını arıyorum. Çok var. Bunlar içimi karartıyor. Ruhumu sıkıyor. Hz. Muhammed (asm)’ın doğarken doğu ve batıyı kaplayan nurunun, ruhuma, kalbime ve duygularıma tesir etmesi için medet arıyorum.
O doğarken nuruyla Kabedeki putlar, Kisra’nın sarayının eyvanındaki sütunlar yıkıldı bir bir. Onun getirdiği nur, içime maldan mülkten, çanaktan çömlekten, koltuktan divandan, zinetten arabadan, paradan puldan diktiğim putları, sütunları ve sarayları da yıksın istiyorum.
Başında iki melek bulut tarzında onu (asm) güneşin hararetinden koruyor. O mübarek zat, kuru yere otursa yeşilleniyor, Yüce Allah Habibine adeta bir halı seriyor, güzel bir bahçe hazırlıyor. Ben de oturduğum yeşil yerleri bile kurutan içimdeki çöl kumlarını süpürüp atmak, onun sünnetinin altında gölgelenmek istiyorum.
Vahyin yollarını, cin ve şeytanları yıldızlarla taşlayarak temizliyor Yüce Rabbimiz, ta ki yalan yanlış haberler karışmasın içine. Karışmıyor, vahiy tertemiz, nurlu ve pak. Bunca pak ve safiyete rağmen içimdeki yalan dolan, magazin ve siyaset gibi kalbimi ve ruhumu karartan, vahye ve sünnete uzanan yolları tıkayan karmakarışık ihbarların lekelerini içimden arındırmak istiyorum.
Ebu Talib’in sofrasına o (asm) oturmadıkça kimsenin karnı doymuyor. Onun bereketiydi herkesi doyuran. Ben de o Habib-i Ekremi manen de olsa, sofra adabıyla, sünnetiyle, soframa oturtmak, her zaman kendime kurduğum sarayların eyvanından bile geçemeyen fakirlere ikramda bulunmak istiyorum.
İçimdeki sönmek bilmeyen Mecusi özentisi dünya aşkının ateşini söndürebilmek, bir parmağımla kendime kurduğum sarayların sütunlarını şakk edebilmek, kalbimin ortasına diktiğim putları bir bir devirebilmek için onun (asm) getirdiği nura boyanmak istiyorum.
İnsaniyetimin irhasatını onun sünnetine sımsıkı sarılarak başlatmak ve her daim salavat-ı şerifelerle ona biatımı tazelemek, onun getirdiği nurla mağrib ve maşrıkımı aydınlatmak istiyorum. İnşaallah…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.