Kenan ÖREN
Liderlerin “mele”leri
“Mele” kelimesi, güneydoğu illerimizde “molla” yerine kullanılan bir kelimedir. Meselâ “Molla Muhammed” yerine “Mele Mehemme” derler. Ancak benim kastettiğim konu bu değil. “Mele” Kur’an-ı Kerim’de geçen ve çoğulu “emlâ” olan Arapça bir kelimedir. Anlamı ise sözlükte “bir cemâatin ileri gelenleri” şeklinde tanımlanmaktadır. Ayrıca, hırs, tama, zan, güzellik, kâinatta hiçlik şeklinde boşluk olmadığını, her yerin dolu olduğunu ifade eden bir tabir olarak ve “kalabalık, güruh, cemaat, topluluk” olarak da kullanılan bir kelimedir.
Bütün bunların dışında “mele” kelimesi ıstılahî anlamda bir ileri gelen şahsın, bir liderin, bir firma yetkilisinin, bir parti başkanının vs yönetici konumdaki insanların çevresindeki eşraf ve ileri gelen kurmaylar veya tayfa anlamında da kullanılmaktadır. Bu bağlamda, bir liderin çevresindeki yardımcıları, destekçileri ve emri altında bulunan tüm elemanları o liderin “mele”leri olarak da gösterilebilir.
İşte “bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” özdeyişinden hareketle, bir liderin çevresindeki tayfası, kurmayları, yardımcıları o liderin aynası hükmündedir. Şimdi, seçim sath-ı mahalline girdiğimiz şu günlerde, temayül yoklamaları yapılırken, bazı liderlerin halkın istediği kişileri değil de kendi kafasına uyan veya lidere sorun oluşturmayacak tipten olan kişileri milletvekili adayı seçtiklerini görüyoruz. Bu liderler eğer halkın sevgilisi olan ve benimsenen insanları değilde, “liderler sultası” mekanizmasıyla kendisine kaba tabirle yağcılık yapacak tipten insanları seçerlerse ve “mele”leri bu tipten insanlardan oluşursa, o partinin memlekete faydalı politikalar oluşturmasından bahsetmek mümkün değildir.
Bunu her kurumun başındaki liderlere teşmil edebiliriz. Yani bir kurumun başında olan lider konumundaki insanlar melelerini, yani kurmaylarını ve tayfalarını iyi seçmelidir. Kuracakları sistemin iyi çalışmasını isteyen liderler, vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışıp cüzdanı tercih eden yiyiciler güruhundan oluşmamalı. Bu liderler tarafından seçilen “mele”ler Hakk’ın ve halkın hatırını ve onların haklarını kendi menfaatinden üstün tutabilecek kişilerden oluşmalıdır. Kendi menfaati için yapmayacağı şey olmayan insanlardan oluşan “mele”lerden bu ülkenin insanları çok çekti.
Yetti gayri. Artık vatanını milletini kendi menfatinden üstün tutan, amacı yüce Peygamberimizin buyurduğu gibi “insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” hadis-i şerifini yaşatmak olan, kalbi Allah korkusu ile dolu ve yaptığı her işi vicdan mihengine vurarak güzel işler yapan güzel “mele”lere ihtiyaç duymaktayız. Bu tür insanlar bu memlekette çok sayıda var. Bu insanları tespit etmek artık çok zor değil.
Günümüz teknolojisinde her insan ile ilgili tüm bilgilere uluşmak çok kolay hale geldi. Bir zaman bir yöneticimizin yaptığı gibi, insanlarla ilgili bilgilere apartman kapıcılarından bile ulaşabiliyoruz ve ona göre önemli makamlara atama veya atamama konusunda kararlar verebiliyoruz.
Şimdi tüm yönetici konumunda olan zevata sesleniyorum. Sizin “mele”leriniz hangi türden. Vurucu, kırıcı, malı götürücü, hak ihlâl edici vs olumsuzluklar taşıyan türden insanlardan mı oluşuyor, yoksa, insanlara faydalı olan güzel insanlardan mı oluşuyor.
İşte, sizin “mele”leriniz ne ise siz de “o”sunuz. Zira sizin “mele”leriniz, sizin ne olduğunuzu gösteren aynalar hükmündedir. Veya şöyle söyleyeyim. Eğer siz eğri iseniz, gölgeniz de eğri olacaktır. Yok siz elif gibi dosdoğru iseniz “mele”leriniz de sizin gibi dosdoğru olacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.