Yakın zamanda vefat eden Said Çalışkan abimizin cenazesi için Eskişehir'deydik. Aziz hatırasına dair yazıyı tamamlayamayınca gecikmiş olduk. Ama bizde bıraktığı dostluk nişanesi hal ve tavırların etkisi devam ediyor. Bu satırlar bir duaya, ruhuna manevi hediyeler göndermeye ve bizlerin de rahmani teselliler bulmasına vesile olur inşallah.

Risale-i Nur tarihinde ve Bediüzzaman'ın hayatında Emirdağ, Emirdağ Lahikası ve "Çalışkanlar Hanedanı" ayrı bir yer tutar.

Tek parti döneminin o karanlık ve zalim uygulamaları ile Emirdağ'a sürgün giden Said Nursi'ye ev sahipliği yapmış, dirayet ve samimiyetle hizmet etmiş Çalışkan ailesinden bahsediyoruz.

Sıkı bir takip ve tecrit altında iken, cesaretin iman burcunda sadakatle Risale-i Nur'a bağlanıp, üstadı sahiplenmeleri büyük bir sıdk ve vefa nümunesidir.

1940 sonlarında başlayan aile boyu adanmışlık, Emirdağ Lahikası eserinde görüleceği gibi Risale-i Nur'un neşir dönemini belgeleyen bir hafızadır. Üçüncü Said Dönemi laboratuvarıdır bir anlamda.

Hamza Emek ağabey şahsında evlatları ve Ahmet Urfalı ile Mustafa Acet ailesini de Emirdağ nur talebeleri halkasında kayda geçirmek gerekir.

Çalışkanlar silsilesi, aynı ruh ve heyecanla şimdi beşinci kuşak gençleriyle aynı mana etrafında hizmetlerine devam ediyorlar.

Risale-i Nur kervanının bu miras yüklü aile efradından, vefadar şahsiyetlerinden biri de merhum Ali Said Çalışkan'dı.

Çalışkan ailesinin dördüncü kuşak beyefendi evladı, misyon ve temsil vasfını koruyarak bu geçici dünyadan hakiki vatanına göç etti.

Ardında yeni kuşağa tevdi edilen Kur'an hizmetinde istihdam devam ediyor.

Bunu teyiden, camide ve cenazede Risale-i Nur ailesinin bütün renkleri ve temsilleri vardı. Büyük ailenin Çalışkanlara duyduğu bu kadirşinaslık, aynı zamanda ekilen nur tohumlarının meyveleriydi.

Said hoca, eğitimci olarak yıllarca bu alanda yöneticilik yapmış sosyal hayatın hususiyetlerine vakıf bir dava insanıydı.

Mütebessüm yüzü, ruhuna sinen tebliğ ve teşebbüs fikrinin yansımalarıydı.

Risale-i Nur'un hizmet perspektifine vakıf, doğumuyla kendini içinde bulduğu geleneğin dokusuyla büyümüştü.

Risale Akademi'nin Emirdağ Belediyesi ile icra ettiği Emirdağ Ağabeyleri Paneli, Ankara'da yapılan Emirdağ Okulu Paneli, yine Eskişehir'de gerçekleşen Said Nursi Günleri Paneli programlarında ev sahibi mesabesinde beraberce kıymetli diyaloglarımız oldu. Ayrıca bir çok programın aktif katılımcısıydı.

İçtimai birikim ve Risale-i Nur perspektifi oldukça ikna ediciydi. Toplumla hemhal, muhatabına göre hakikate ışık tutan bir sohbet canlısıydı.

Babası merhum Şekerci İhsan ağabeyimizin nurani siması, ikram nezaketi ve hoş sohbet muhabbet hali, adeta sirayet etmişti.

Geçen yaz Ankara'da ailece bizleri şereflendirdiği müstesna bir hafta geçirmiştik. Müzakereler, yaz güzelliğinde açık alan beraberliklerimiz unutamayacağım dostluk hissiyatını yaşattı.

Şehir dışından gelen aile yakınlarımın olduğu bir yaz akşamında, ilk defa tanıştığı misafirlerin halet-i ruhiyesine uygun bir hal-hatır ve sohbet faslı yaptı. Öylesine hakiki bir ders ve feyz verdi ki, hepsi ilgiyle dinledi. Muhatapların ihtiyacı olan ölçüler ortaya koydu.

Entelektüel bir eğitimciydi. Osmaniye, Muğla ve Bilecik gibi farklı sosyoekonomik bölgelerde Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. Tecrübesini hem kamuda hem de gönül sofralarında paylaştı. Bu hayat bulmuş ders halkaları ile Anadolu sathında meş'ale ziyaretleri ve mütalaaları, onun için ayrı bir mazhariyetti.

Risale-i Nur fikriyatının o muhkem derinliklerinde yüzen kıymetli evladı Osman kardeşimiz ise, verasetin akademik misyonunu üstlenmiş genç bir beyin.

Emirdağ Lahikası'nın politik psikoloji boyutuyla alakalı bir altyapıya sahip. Dedelerinin Risale-i Nur sancağını dalgalandıracaklar inşallah.

Said ağabeyimiz, camiada ve toplumda ilham verici fikirlerle iman ve Kur'an hizmetinde en verimli meyveler vereceği mevsimdeyken, takdiri ilahi böyle tecelli etti.

İstanbul'da misafir olarak yine bir ders ortamında iken rahatsızlanıp hastaneye kaldırılıyor. Nurani dostları ile nur hizmetinde iş başındayken dünya misafirliğine veda ediyor.

Hüsn-ü şehadetle son yolculuğuna gidenlerdendi. Berzah yolcusu son süvarilerdendi.

Geride kalanlar, şahlanan atlılar gibi huzur boylarında nöbete devam edecekler inşallah.

Emirdağ Lahikası'nın boy aynasında bana düstur olan beş esas ve sıfat var:

Hamiyetperver, hürriyetperver, vatanperver, dindar ve demokrat.

Ali Said Çalışkan ağabeyimiz, Emirdağ sosyolojisi ve Emirdağ Lahikası neşir ve sosyal psikolojisini yansıtan dışa dönük, toplumsal ve dindar demokrat vasıflarıyla yol alıyordu.

Risale Akademi bünyesinde Emirdağ Okulu adıyla planlanan çalışma ve aksiyonun temsiliydi. Süreç yarım kalsa da dilerim o misyon ardında devam eder.

Bu vesileyle ailesine ve camiaya taziyetlerimizi tekraren sunarken yeni "Genç Said"lerin istihdam olunacağı bir iklimi müheyya etmesini Rabbimizden ızdırarla istiyoruz.