İşte, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler

İşte, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Nisâ Suresi 150-152. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

150,151 . Şübhesiz ki Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak (Allah’a inanıp, peygamberlerini inkâr etmek) isteyenler (1) ve: “(Biz, peygamberlerden) bir kısmına îmân eder, bir kısmını inkâr ederiz” diyenler ve bunun (îmân ile küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte bunlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Kâfirler için ise (pek) aşağılayıcı bir azab hazırladık!

152 . Allah’a ve peygamberlerine îmân edenlere ve onlardan hiçbirinin arasında ayırım yapmayanlara gelince, işte onlar var ya, onların (gerçek) mükâfâtlarını (Allah) ileride (âhirette) kendilerine verecektir. Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

1- “Hiçbir cihette mümkün müdür ve hiç akıl kabûl eder mi ki, ulûhiyet ve ma‘bûdiyetin tezâhürü (görünmesi) için bu kâinâtı öyle bir mücessem (cisimlenmiş) kitâb-ı Samedânî ki, her sahîfesi bir kitâb kadar ve her satırı bir sahîfe kadar ma‘nâları ifâde eder. (...) Ve öyle muhteşem ve içi hadsiz âyâtla (âyetlerle) ve ma‘nîdâr (ma‘nâlı) nakışlarla tezyîn edilmiş (süslenmiş) bir mescid-i Rahmânîdir ki, herbir köşesinde bir tâife, bir nevi‘ ibâdet-i fıtriye ile iştigâl eder (uğraşır) bir şekilde halk eden (yaratan) bir Allah, bir Ma‘bûd-ı bi’l-Hakk, o kitâb-ı kebîrin (büyük kitâbın) ma‘nâlarını ders verecek üstadları ve o Kur’ân-ı Samedânî’nin âyetlerini tefsîr edecek müfessirleri elçi olarak göndermesin. (...) Hâşâ, yüz bin hâşâ!” (Asâ-yı Mûsâ, 9. Mes’ele, 44)