İşte iyi bir hafızaya sahip olmanın sırları

İşte iyi bir hafızaya sahip olmanın sırları

Uzmanlar beynin çok az bir kısmının kullanıldığını söylerken hafızanın da istenildiği kadar geliştirilebileceğini belirtiyor. İyi bir hafızanın yolu ise...

Son yıllarda yapılan pek çok bilimsel araştırma hafızanın geliştirilebileceğini gösteriyor. Öyle ki beyinle ilgili geçmiş yıllarda bilinmeyen birçok şey günümüzde keşfedilmiş durumda. İnsan beyni, vücudun yüzde 2’si ağırlığında olmasına rağmen geri kalan yüzde 98’ini yönetiyor. Başarının da, sevincin de, umutsuzluğun da kaynağı beyin olarak gösteriliyor. Her yıl olduğu gibi bu yılda 13-19 Mart tarihleri ‘Beyin Haftası’ olarak kutlanıyor. Ancak gelin görün ki düşünürken, konuşurken, öğrenirken yoğun olarak kullandığımız beynin nasıl daha iyi çalıştırılabileceğini ya da hafızanın daha fazla nasıl geliştirilebileceğini hala bilmiyoruz.

BEYNİNİZE HAT DÖŞEYİN

Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Duyar, beynin etkin kullanımının beyin hücreleri arasında kurulan bağların çokluğuyla ilgili olduğunu söylüyor. Bunu yeni kurulmuş bir şehre benzeten Duyar şunları anlatıyor: ‘Yeni bir şehirde evler arasında telefon hatları kurulmamışsa iletişim hantallaşır. Çözüm her eve bir hat çekmektir. Beyin hücreleri arasında bu şekilde telefon hatlarının döşenmesini de düşünme sağlıyor. Düşünme insanın kendi kendine sorular sormasıyla ve yeni öğrendiği bilgilerle eski bildikleri arasında ilişkiler kurmasıyla mümkün oluyor. Hücreler arasında sürekli ağlar kurulduğu için kapasitesi de artıyor.’

Melik Duyar Dünya Hafıza Olimpiyatları’nda insanları şaşırtan dünya şampiyonlarının beyinleriyle normal bir kişinin beyni arasında aslında yapısal olarak hiçbir fark olmadığını söylüyor.

İŞİN SIRRI DENGEDE SAKLI

Onların beyinlerini doğal çalışma prensiplerine uygun kullandıklarını belirten Duyar şunları anlatıyor: ‘Şampiyonlar egzersiz yaparak beyni ve hafızayı mükemmelleştiriyor. Deha seviyesindeki insanların beyinlerini nasıl kullandığıyla ilgili yapılan araştırmalar, onların beyinlerinin her iki yarım küresini birlikte ve dengeli kullandığını ortaya çıkartmıştır. Beynini kullanan ve öğrendiği teknikleri kullanmaya devam eden herkes beyin kapasitelerini ciddi bir şekilde artırabilir. Öyle ki, daha önce hafıza gücü çok zayıf olan insanlar hafızalarını eğiterek diğer insanların yapmaya cesaret bile edemeyeceği binlerce sayı ve bilgiyi çok kısa sürede hafızalarına yerleştirebiliyor.’

Kadınların hafızası, erkeklerin matematiği kuvvetli

Yüzyıllardır kadın ve erkek beyninin farklı çalıştığı konusunda iddialar ortaya atılıyor. Peki bu iddialar ne kadar gerçeği yansıtıyor? Melik Duyar bu soruya şöyle cevap veriyor: ‘Beynin sol tarafı matematik, mantık, analiz ve konuşma gibi akademik başarıyı yöneten fonksiyonları; sağ tarafı da müzik, resim, hayal gücü ve renk gibi sanatla ilgili başarıları idare eden fonksiyonları barındırır. Örneğin bir matematikçi beyninin sol tarafını kullanırken, bir kadın beyninin sağ tarafını yoğun olarak kullanır. Erkekler beyinlerini daha çok sol yarım küre dominant olarak kullanırken kadınlar kadar duygusal değillerdir. Beyinlerinin sol yarım küresini daha dominant kullanan erkekler matematik konularında kadınlara oranla daha iyiyken, daha duygusal olan kadınların hafıza gücü erkeklere oranla daha iyidir.’

Dil öğrenin, bulmaca çözün

Hiç kuşkusuz yaş ilerledikçe unutkanlık artıyor. Öyle ki yeni bilgiler öğrenmek, isimleri, numaraları akılda tutmak gün geçtikçe daha da zorlaşabiliyor. Peki neden unutuyoruz? Duyar bu sorumuzu şöyle yanıtlıyor: ‘Örneğin dün öğle yemeğinde ne yediğimizi değil de yıllar önce başımızdan geçen tehlikeli bir anı ya da bizi çok mutlu eden bir olayı hatırlarız. Aslında farketmesek de istediğimiz olayı hatırlayıp istediğimiz olayı unutma yeteneğine sahibiz. Eğer öğrenme faaliyetlerinin içine duyguları katarsak hatırlamakta güçlük çekmeyiz. Çünkü duygular bilginin beyne kaydedilmesini sağlar.’

Duyar, hafızayı güçlendirmek için ise şu önerilerde bulunuyor: ‘Düşünmeyi sağlayan her türlü faaliyet beyni dinç tutar hem de alzheimer, bunama gibi hastalıklardan korunmayı sağlar. Gençler çalıştıkları konunun kalıcı olması için sürekli düşünsün, sorgulasınlar. Yetişkinler ise öğrenmeyi hayat boyu sürdürmeli. Çünkü öğrenme durunca, çoğu zaman düşünme de duruyor. Kişi beyninin sadece kendi rutin işiyle ilgili olan kısımlarını kullanıyor ve kullanılma-yan diğer kısımlardaki beyin hücreleri ölüyor. Böylece beyin de kapasiteleri düşüyor. Ayrıca ikinci dillerini geliştirmeye çalışabilirler. İkinci dilleri varsa, bir üçüncü dil öğrenmeyi deneyebilirler. En azından okumayı bırakmasın ve bulmaca çözsünler.’

Star