Ömer Çiftçi'nin Haberi

RİSALEHABER- Daha iyi iş imkanı arayan göçmenler, sığınacak liman arayan mülteciler, hayat şartları için Japonya'yı seçmiş Müslüman vatandaşlar ile Japonya'da İslamiyet yavaş ama istikrarlı şekilde yükselişe geçti. Bu değişikliklere uyum sağlamak için, Japon hükümeti ülkenin çeşitli yerlerinde daha fazla Müslüman odaklı işyerinin kurulmasına ve ibadet yerleri kurulmasını teşvik etti. Ülkeye ulaşan Müslümanlara karşı her zaman dostane tavır sergileyen Japonya, bunun karşılığını ülkedeki Müslüman nüfusunun istikrarlı artışı ile alıyor.

Batı medyasının gösterdiği olumsuzluk yüzünden etkileniyorlar

Japon yerlileri Müslümanlara karşı düşmanca tavır takınmamakla birlikte, özellikle dünya çapında yaşanan terör saldırıları karşısında Batı medyasının gösterdiği olumsuzluk yüzünden etkileniyorlar. Bu yüzden Japonya'da İslamiyet'in yükselişi önünde küçük engeller de oluşmaya başlamış.

Japonya'da bir Müslüman olarak yaşamanın nasıl olduğunu anlamak ve Japonya'da İslamiyet'in son durumunu kavramak için, Malezyalı bir yazar Tokyo'daki Müslüman toplulukla kaynaştı. Melezyalı yazarın gözlemleri şöyle:

"Orta Doğu'da ya da Güneydoğu Asya ülkelerinden farklı olarak, İslam Japonya tarihinde önemli bir etki yapmamıştır. Japonya'da ilk kaydedilen cami, Ekim 1935'te açılan ve bugün hala ayakta duran Kobe Camii'ydi. O zamandan beri, ülkenin dört bir yanında birçok cami ortaya çıktı ve şimdi Japonya'da yaklaşık 100 cami var, ancak çoğunluğu görece küçük boyuttadır.

"Ülkenin en büyük camilerinden biri, başkentte inşa edilen en büyük cami olan Tokyo Camisi'dir. 1938 yılında yaptırılan cami, Türk ticaret merkezleri tarafından aynı zamanda kültür merkezi olarak yaptırılmıştır. Orijinal cami 1986 yılında yıkılmış ve 2000 yılında yeniden inşa edilmiştir ve mimari olarak Türk özellikleri halen görülmektedir."

İslam'ın büyük bir din olduğunu anladım

Yazar, daha fazla bilgi edinmek için camide bulunan 68 yaşındaki Japon bir Müslüman işçi Abdulkareem Shimoyama Shigeru ile bir araya geldi.

Shimoyama, Sudan'daki seyahatleri sırasında Müslüman arkadaşları tarafından İslamiyet ile tanışmış ve Müslüman olmuş. Okuduktan sonra takip etmesi gereken büyük bir din olduğunu anlamış.

"30 yıl önce İslam'ı ilk kez benimsediğimde, Japonya'da sadece yaklaşık 3 bin ila 4 bin Müslüman vardı. O dönemde sadece iki cami vardı: Kobe ve Tokyo Camii. Şimdi sadece Başkent Tokyo'da 16 cami var. Ülke genelinde ise 100" dedi.

Japonya'daki dini bir azınlık olarak, ibadet yerinin işletilmesi asla kolay bir iş değildir ve camilerin birçoğu kamudan yapılan bağışlara güvenmektedir. Az sayıdaki Müslümanla birlikte, faturaları ödemek oldukça zor olabilir.

"Neyse ki Tokyo Cami, Türk hükümeti tarafından işletiliyor ve yıllık bütçemize bazı yardımlar sağlıyorlar."

100 cami bile yetersiz kalmaya başlamış

Özellikle Malezya ve Endonezya gibi ülkelerden gelen yabancı işçilerle birlikte ülkedeki Müslüman nüfustaki son artışla birlikte 100 cami bile yetersiz kalmaya başlamış.

"Ramazan ve Kurban Bayramı namazları sırasında, iki ayrı defa kılmak zorundaydık çünkü kalabalık çoktu." 

Shimoyama ayrıca, Japon halkının 'Kur'an-ı Kerim konusunda daha da bilinçlendiğini sözlerine ekliyor.

En.Abna'nın haberine göre 2020 yılında bir çok Müslüman'ın Japonya'yı ziyaret etmesi bekleniyor. Bunun dışında dışardan gelen göçler ve güzel bir hayat isteyenler de Japonya'da İslamiyet'in yayılmasının önünü açıyor.