Kadın hattatların icazet günü
Bugün başlayan 'Uluslararası Kadın Hattatlar Sempozyumu' tarihte bir ilk
Sevim Şentürk'ün haberi:
Sempozyumda Türkiye'den ve dünyadan kadın hattatlar bir araya gelip hat sanatında kadınların rolünü konuşacaklar, 24 kadın hattat, hocalarından icazet alacak. Ayrıca 62 kadın hattatın eserleri 20 gün boyunca CRR'de sergilenecek.
Yüzyıllardır erkekler tarafından icra edilen hat, artık kadınların da tarihte olmadığı kadar çok eser verdiği bir sanat haline geldi. Bu gün de kadın hattatlar için oldukça manidar. Çünkü tarihte benzeri olmayan "Uluslararası Kadın Hattatlar Sempozyumu ve İcazet Töreni", Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda başta Türkiye olmak üzere, birçok ülkeden toplam 62 kadın hattatın katılımıyla başlıyor. İki gün sürecek sempozyumda, kadın ve hattatlık üzerine konuşulacak. Bunun yanında 62 kadın sanatkârın kaleminden çıkmış yazılar 20 Haziran'a kadar sergilenecek. Fevzi Günüç, Hasan Çelebi, Hüseyin Öksüz, Hüseyin Kutlu, Ayten Tiryaki gibi üstatların talebelerinden oluşan 24 kadına da icazet verilecek. Hat sanatında çığır açan Yakut Musta'simi, Şeyh Hamdullah ve Hamit Aytaç'ın yolundan gitmeye gayret eden bu hanımları, törenden iki gün önce atölyelerinde ziyaret edip sanat serüvenlerini dinledik.
21. yüzyılın hattatları kadınlar olacak
Hattat hanımlar ellerindeki kamış kalemlerle harflerinin yanı sıra sabrı da nakşediyorlar kâğıtlara. 43 yaşındaki Sare Çizmecioğlu, onlardan biri. Liseyi bitirir bitirmez evlenmiş. Sanata karşı yoğun bir merakı var. Bu yüzden birçok dalda eğitim almış; resim de bunlardan biri. Hat sanatına başlaması ise resimden bile eski denebilir. Çünkü hanım hattatlardan merhum Müşerref Çelebi'nin yeğeni. Sare Hanım, "Halamla başladığım hüsn-i hattı 1999 senesinden itibaren icazetimi verecek olan hocam Hasan Çelebi ile devam ettirdim." diyor. Lise yıllarında öğrendiği Osmanlıca ve Arapça ise bu sanatla bağlarını kuvvetlendirmiş. Hat sanatı kendisini başka âlemlere götürdüğü için geçen yıl Kadir Gecesi'nde Kuran-ı Kerim yazmaya başlamış. Yaklaşık bir yıldır da Balat'taki Şehbal Vakfı'nda talebe yetiştiriyor. Hedefi ise büyük: "Bu çağa hat sanatında kadınlar ismini yazdırmalı."
Daha 37 yaşında, 3 çocuk annesi olan Fatma Zehra Ülker, hanım hattatlardan bir diğeri. Zamanında yağlıboya tablolar çalışıp sergiler açmış. Ancak resimde aradığını bulamayınca, hat sanatına dair okuduğu kitapların etkisiyle 1999'da Hasan Çelebi'nin kapısını çalmış. Fatma Zehra hanım, hat sanatının insan ruhunu kemale erdirdiğini düşünüyor ve dünyalık şeylerden hat sayesinde vazgeçtiğini anlatıyor. Bu yüzden erkeklere de bir tavsiye de bulunuyor: Eğer eşleriniz dünya ile çok hemhâl ise hemen hat dersi almalarına ön ayak olun. Fatma Zehra hanım da icazetini bugün alacak, ama bir yıldır Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı'nda ders veriyor.
46 yaşındaki Betül Utku da arkadaşları gibi geleneksel sanatlara meraklı. Tezhiple ve resimle ilgilenmiş. 1999 yılında da ayet ve hadisleri yazabilmek için hatta başlamış. O da Hasan Çelebi'nin öğrencisi. 10 yıl boyunca günde 3 saat çalışmış, ta ki icazet alabilecek duruma gelinceye kadar... Bu sanatla ilgili geleceğe dönük planlarında ise hüsn-i hat ile dua kitapları yazmak var. Zeynep Ebru Ersoy, işletme tahsili yapmış bir hattat. 1999'dan beri eli kalem tutuyor. Mistik bir yanı olduğu için hatta merak saldığını söylüyor. 46 yaşındaki Zeynep Hacer Sevsevil de arkadaşları gibi resimle başlayıp hatta devam edenlerden... Yıllarca yağlıboya tablolar yapıp sergiler açmış. Daha sonra resimdeki hareketsizliği mana ile birleştirmek istemiş ve 2000 yılında hat kursunun yolunu tutmuş. Sevsevil, "O gün bugündür, Yeniçeriler gibi üç ileri bir geri çalışa çalışa bugünleri gördük." diyor.
Zaman