Kainatın Varoluşu Üzerine Şaşırtıcı Keşifler
Risale Akademi Cuma Seminerleri'nin bu haftaki konuğu Araştırmacı Ediz Sözüer oldu
Daha önce verdiği Tabiat Risale Açılımları seminerinin ikincisine devam eden Sözüer, "Kainatın Varoluşu Üzerine Şaşırtıcı Keşifler" adıyla sunumunu yaptı.
Seminerinde kainatın mükemmelliğini ifade ederek, yaratıcı düşüncesinin neden kabul edilmediğini örneklerle anlattı.
Bilim adamlarının ifadeleri ve çalışmalarıyla yaratıcı fikrinin olmazsa olmaz olduğunu Tabiat Risalesi ışığında ifade etti.
Sözüer'in seminerinden notlar ise şöyle:
Tabiattaki büyük unsurların ve maddî sebeplerin ortak özellikleri ise:
Körlükleri, yani görerek iş yapma kabiliyetinden mahrum olmaları.
Sağırlıkları, yani diğerinin ne yaptığını bilerek hareket etmek için birbirleriyle haberleşme imkânlarının olmayışı.
Cahillikleri, yani bilerek iş yapmaktan aciz olmaları.
Cansızlıkları, yani kendi varlıklarından dahi habersiz olanların, önceden var olmayan ve kendilerinde bulunmayan özelliklere sahip bir oluşumu meydana getirmeyi öngörememeleri.
Şuursuzlukları, yani düşünme yeteneği olmadığından, fayda ve zararları gözeterek karar verme ve tercihte bulunma anlamındaki iradelerinin yokluğu.
Denilse ki: “Siz tabiattaki sebeplerin eşyayı yapmadığını iddia ediyorsunuz. Hâlbuki biz gözümüzle görüyoruz ki, eşya o sebeplerden yapılıyor.”
Biz de deriz ki: Bu sorunun hakikî cevabı, ikinci cümlenizde gizlidir. Evet, biz de aynı şeyi söylüyoruz: “eşya o sebeplerden yapılıyor”. Fakat buna ilave olarak diyoruz ki: “eşyayı o sebepler yapmıyor, başkası o sebepleri kullanarak eşyayı yapıyor.” Bu iki ifade arasında ciddi fark var. Yani diyoruz ki: bir resim, boyalarla ve fırçayla yapılıyor, fakat boyalar ve fırça o resmi yapmıyor. O malzemeleri maharetle kullanmasını bilen bir ressam, o resmi yapıyor.
Bir ressamın, perde arkasından, bize sadece kalemi görünecek şekilde çalıştığını farz ettiğimiz durumda, o resmi bir ressamın yaptığını nereden anlarız?
Ressam görüş alanımızın dışında diye, resmi boya ve fırçadan mı bilmeliyiz?
Hâlbuki incelediğimizde görürüz ki, o boyaların ve fırçanın kendi kendine işleme ve sanat kabiliyeti bulunmuyor.
İşte bu durum bize, o sanat kabiliyetine sahip bir ressamı arattırır ve varlığını sanki görmüşüz gibi aklen kabul ettirir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.