Kanada'dan gelen üç Risale-i Nur mektubu
Kanada'dan üç tane hizmet mektubu geldi
Risale Haber-Haber Merkezi
Amerika kıtasında yer alan Kanada'dan üç tane hizmet mektubu geldi. Mektuplarda Kur'an ve iman hizmetlerine dair bilgiler yer alıyor:
Toronto, 26 Mart 3013
Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Ebeden Daima
Aziz, Muhterem Ağabeylerimiz,
Mektubumuza ,Üstadimizin Kastamonu Lahikasi’ndaki mektuplarından birkaç parça ile başlamak istiyoruz. Ustadımız diyor ki:
-“ Benimle hakikat meşrebinde sohbet etmek ve görüşmek isteyen adam hangi risaleyi açsa benimle degil, hadim-i Kur’an olan Üstadiyla görüşür ve hakaik-i imaniyeden zevkle bir ders alabilir.”
-“Hem Risalet-un Nur sair ulemanin eserleri gibi yalniz aklın ayağı ve nazariyla ders vermez ve evliya misillu, yalniz kalbin keşif ve zevkiyle hareket etmiyor; belki akıl ve kalbin ittihad ve imtizaci ve ruh vesair letaifin teavünü ayağıyla hareket ederek evc-i alaya uçar; taarruz eden felsefenin değil ayağı belki gözü yetişmediği yerlere çıkar; hakaik-i imaniyeyi kör gözüne de gosterir.”
-“Her kim olursan ol; bak, gör, yalnız gözünü aç, hakikati müşahade et, saadet-i ebediyenin anahtarı olan imanini kurtar.”
Kanada’nin Ontario eyaletinin Toronto ve Ottawa sehirlerinden, Alberta eyaletinin Edmonton sehrinden Kanada Nur Talebeleri namina Risale-i Nur hizmetlerinden bahsedecegiz. Oncelikle Kanada hakkinda biraz bilgi vermek isteriz. 35 milyon civarinda nufusu olan ve 1 milyona yakin musluman nufusu barindiran ulkenin nufusunun ve is gucunun korunmasinda gocmenlerin rolu buyuk. Medresemizin bulundugu Toronto sehri ve cevresinde 6 milyona yakin insan yasiyor ve bunlardan 350 bini musluman. Sehirde Ehli sunnete ait yuzden fazla cami bulunuyor. Namaz kilmak istediginizde, uygun vasitalarla fazla zaman kaybetmeden bu camilerden birine ulasmak mumkun. Medresemizde haftada iki gun umumi ders, iki gun talebe dersi ve kalan gunlerde cesitli semtlerde ev dersleri, butun keyfiyetiyle devam etmektedir.
Ilk olarak, cemaatimizden bir iki agabeyimizin bu sene hacca gittiklerinde yasadiklari birkac hadiseden bahsetmek isteriz. Agabeylerimizi buradan ugurlarken, cemaat olarak buradaki hizmetler icin orada dua etmelerini ve Resulullah (sav) ve ashabina Toronto cemaati namina selamimizi iletmelerini rica ettik. Agabeylerimiz Medine’ye avdet edince, sabah namazi vaktinde Mescid-i Nebevi’ye varirlar ki, cemaat namaza durmustur. Agabeylerimizden biri kalbinden gecirir ki: Namaz kildiktan sonra Resulullah’i ziyaret eder, Toronto’daki kardeslerin selamini iletirim diye dusunur. Namaza durur; cok yorgun oldugundan namazda bir an icin uyuklar. Uyku ve uyaniklik arasinda bir zati gorur. O zat abimize der ki: “Ve aleykumselam, kardeslerin selamini aldik. Sen de bizlerden onlara selam ilet.” Bu vakıa, bize Ustadimizin dedigi gibi Risale-i Nur ve hizmetleriyle Kainatin Efendisi’nin (asm) ne kadar cok alakadar oldugunu ve bizatihi bu hizmetin basinda bulundugunu hatirlatmis oldu. Elhamdulillahi haza min fazli Rabbi.
Ayrıca, Risale-i Nurlar vasitasiyla musluman olan Kelly (Ibrahim Said) kardesimizden en son aldigimiz habere gore, haniminin da onda gordugu degisiklikler vasitasiyla Islamiyeti kabul etmek istedigini soyledi. Ayrica Ibrahim Said, Fransizca Mektubat’i bitirdi. Ibrahim Said ile beraber ona tercumanlik yapmak icin gelen Fasli Medeni kardesimiz, Risale-i Nurla bu vesileyle tanismasiyla aile hayatindaki degisikliklerden bahsederken gozleri doluyordu. Alman uyruklu Katolik bir Hristiyan olan haniminin, verilen Almanca Otuzuc Pencere’yi okumasiyla sadece bir kere ablalarimizin kendi aralarinda her hafta yaptiklari keyfiyetli bir derse misafir olarak katildiktan 2 ay sonra, bu mektubu yazdigimiz andaki gelen bir telefonla haniminin Islamiyeti kabul ettigini ve yeni dogacak cocugunu da Musluman olarak yetistirmek istedigini soylemesiyle Ustad’a ovguler yagdirmasi bizi mesrur etti. Bu haberler birbirini takip ederken, bir gun yatsi namazini kilmak icin buradaki Turk camisine giden bir Uygur kardesimizin, namaz saatini beklerken camimizin kitapligina koydugumuz Risale-i Nur Kulliyati’ndan Mektubat’i gorup eline almasiyla ilk okudugu cumle; “Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır? Hayatta ise, niçin bazı mühim ulema hayatını kabul etmiyorlar?” sualine Ustadimizin; “Evet hayattadir, fakat meratib-i hayat bestir.” diye baslayan cevabinin ardindan Risale-i Nurla tanismasi ve merakla okumaya baslamasi, ardindan cemaatimizi aramasi ve bize ulasmasi ve su anda da derslere keyfiyetle devam ediyor olmasi, Risale-i Nur’un kendi hizmetini kendi yaptiginin en bariz gostergesidir.
Gecen sene katilarak Ustad’i ve Risale-i Nurlari tanitmak firsatini buldugumuz Word on the Street (Caddedeki Sozler) namindaki kitap fuarina, bu sene daha buyuk bir stand alarak tekrar katilacak oldugumuzu belirtmek isteriz. Imkani olan agabeylerimizi bu vesileyle buralara bekleriz. Bize brosur, kitap temini konularinda yardimci olan agabeylerimize ve Edmonton hapishaneleri icin kitap gonderen ablalarimiza tesekkur ederiz.
Alberta eyaletindeki hizmet haberlerine gecmeden once, gectigimiz gunlerde bir abinin haniminin, gittigi dil kursunda Iranli birine sesli bir sekilde Risale-i Nurlardan ornekler verirken, oradaki konusmaya sahit olan Cinli bir budistin, konusma bitiminde “Simdi ben de Allah’a inaniyorum, La Ilahe Illallah!” dedigini ve kitap istedigini, biz de Turkiye’deki abilerin buraya gonderdikleri Çince risalelerden verdigimizi cemaatimizle hayretkarane paylasmak isteriz.
Edmonton sehrinden hizmet haberlerini de orada bulunan bir Nur talebesi ailenin dilinden dinleyelim:
Edmonton, Mart 2013
“Esselamun Aleykum ve Rahmetullah
Sizlere kutuplara yakin, her seyin en fitri haliyle yaratildigi sekilde kalan yabani gulller memleketi olan Alberta’dan sesleniyoruz...
Alberta daha 1936 yilinda, Osmanli tebasi gibi gozuken Osmanli pasaportlu Lubnanli muslumanlarla Islam’i tanimaya basladi. Buraya Kuzey Amerika’da ilk defa Al Rasid camii 1936 yilinda insa edildi. Bu cami su anda hem muze hem de ibadete acik olarak korunuyor.
Risale-i Nur dersleri Turkce olarak 2003 yilinda Allah’in izni ile baslamis oldu. 2010 yilinda da rahmetli profesor Ibrahim Aburabii’nin gayret ve calismalari ile Edmonton’da RISALE-I NUR sempozyumu olduktan hemen sonra, universiteli genc nur talebeleri gayreti ile Ingilizce Risale-i Nur dersleri mutad olarak basladi ve Allahin tevfik ve inayeti ile devam etmektedir.
Risale-i Nur dersleri evde projektorle herkesin gorecegi sekilde duvara okunacak sayfa yansitilip, bolum bolum okunarak ve sonra da herkes ne anladigini veya anlayamadigi noktayi sorarak mutalaa edilmekte. Derse hemen hemen herkesin istiraki olmaktadir. Ilk derse katilanlarin ifadesi, bu dersin diger Islami derslerden tamamen farklı olduğu şeklindedir. Zaten bizde Risale-i Nurun bu zamada Kur’an’in bir vechi tefsiri oldugunu, alışılmış olan klasik Islam egitiminden farkli oldugunu ifade etmeye calisiyoruz.
Risale-i Nurun hic bir meselesi yok ki, okudugumuzda veya mutalaamizda (amazing) yani cok muazzam ifade edilmis; Allah Said Nursi’ye rahmet eylesin demekten kendilerini alamiyorlar. Tabii ki bu durum, Risalei Nur’un kalblere ve akillara hitap tarzinin direkt Kur’an’dan alinmasindan baska bir sey degildir. Derslerden sonra ikram faslinda bile okunan kismin mutalaasina devam edilmekte. Yani ders bitmekte fakat dersin etkisi devam etmekte... Yenilerde Medrese-i Yusufiye hizmeti, yani hapishanede yeni musluman olmus veya musluman ama yeni yeni musluman olmanin farkini farkeden musluman kardeslerimizin haberlerinden insaallah gelecek mektupta bahsetmeye calisacagiz Allah’in izni ile. Sadece dua istirhami ile Selamun Aleykum.”
Not: Turkiye’den ablalarin Sozler yayinevi vasitasiyla Edmonton hapishaneleri icin gonderdigi kitaplar yerine ulasmistir. Hepsinden Allah razi olsun.
Ottawa, 28 Mart 2013
EsSelamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhü
Elhamdülillah Risale-i Nurlar her tarafta intişar ediyor ve dünyanın her yerinde rağbet görüyor. Ottawa’da bunlardan birisi.
Bu büyük muvaffakiyette en mühim faktör, Hazret-i Üstadın ihlası, takvası, şefkat ve merhameti, en zor şartlarda bile Rahmet-i ilahiyeden ümidini kesmemesinin yanısıra; akıl ve vicdanı birleştirerek insanlara Kur’an eczahanesinden ilaçlar ve reçeteler sunmasıdır. Nefsini islah etmeyen başkasını islah edemez diyerek, ilk önce nefsini muhatab almasıdır.
Çoğumuzun ezberlediği Üstada ait şu cümleleri dersimizi müzakere nevinden sizlerle paylaşmak istiyoruz:
-“...Karşımda müthiş bir yangın var; alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum...”
-“Hey efendiler! Ben imanın cereyanındayım, karşımda imansızlık cereyanı var. Başka cereyanlarla alakam yok...”
-“Vicdanın ziyası ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.
-“Herbir Sözü, şahsımdan değil, belki Kur’ân’ın dellâlından sana bir mektuptur ve eczahane-i kudsiye-i Kur’âniye’ den birer reçetedir farz et.”
Ottawa’da çok sayıda müslüman göçmen yaşamaktadır. 5 (beş) büyük camiden başka her lisede Cuma Namazı kılınmaktadır. Ayrıca iki üniversitede de çok sayıda katılımlı Cuma Namazı kılınmaktadır. Kanunlar çerçevesinde her türlü dini ve kültürel faaliyetlere dernekler vasıtasıyla destek verilmektedir. Önemli ve çok katılımlı konferans veya toplantılarda en yetkili güvenlik müdürü de davet edilmekte ve konuşmasında müslümanlara hitaben, “Kanada’nın daha güvenli daha selametli ve barış içinde yaşanan bir ülke olmasına katkılarınızdan dolayı size teşekkür ederiz” şeklinde söze başlamaktadırlar. Elhamdülillah, haftada birkaç gün Feyizli Risale-i Nur dersleri, Ottawa’da da yapılmaktadır. En çok okunanlar arasında :
-Rabbimizin varlığı ve birliğinin ispatı;
-Rabbimizin isim ve sıfatların tecellisi ile haşrin ispatı;
-Elinde mu’ciz-nüma bir kitap, lisanında hakaik-aşina bir hitap ile bütün insalığa ders veren Efendimizin (ASM) şahsiyet-i maneviyesi, ahlak-ı aliyesi;
-Kalbin gıdası, ruhun ab-ı hayatı, vazife-i fıtrat, fariza-ı hilkat , verilen nimetlere şükür olan ve kabirde gıda ve ziya; mahşerde sened ve berat; Sırat köprüsünde nur ve burâk olacak namazın ehemmiyeti;
-İnsanın tarifi, yaratılış gayesi ve imanın binler güzelliklerinden ve müjdelerinden bazıları;
-Ahirete imanın dünya saadetine de vesile olduğunun izahı;
-« …yüzer âyât ve ehâdis-i Nebeviyenin şiddetle emrettikleri uhuvvet, muhabbet ve teavün », ve « müslümanların nereden ve kimden olursa olsun istifadelerine taraftar olmak » şeklinde tarif edilen ihlas gibi konular sıralanabilir.
Bundan başka, bazı kardeşler çeşitli vesileler ile Risale-i Nurlardaki bu asrın fehmine uygun Kur’an’i hakikatları diğer insanlara tanıtmak maksadıyla tanışıp görüşüyorlar. Birkaç numune olarak Faslı Youssef, Malezyalı Syakir, Mısırlı Sami, Somalili Hasan ve Muhammed, Filistinli Fouad, Afganistanlı Muhammed ve Abdurrahman, Eritrea’lı Saeed, Lübnanlı Nedim, Kenyalı Mubarak ve Pakistanlı Omar ve Muhammed , Yemenli Ali, Kanadalı Jack; kendilerine Risale-i Nurdan, 23. Söz (Belief and Man), Ayetül Kübra (Supreme Sign), Sözler (The Words), Hutbe-i Şamiye ( El Hutbeti Şamiye) veya 33 pencere (Thirty Three Windows) verilenlerden bazıları olarak sayılabilir. Herbirinden ya e-posa ile ya da karşılaştığımız zaman teşekkür ve takdir ifadelerini almaktayız. Bu insanlarla ilgili hatıralar, inşaallah daha sonraki mektublarda verilecektir. Tesiri halk eden, hidayeti veren, muavfakiyeti nasip eden Allah’a münacaatın sonundaki dualarla niyaz ediyor, sizlerin de duasını istirham ederken son sözü Hz. Üstada bırakıyoruz.
“Fakat biz Risale-i Nur şakirtleri ise, vazifemiz hizmettir; vazife-i İlâhiyeye karışmamak ve hizmetimizi onun vazifesine bina etmekle bir nevi tecrübe yapmamakla beraber, kemiyete değil, keyfiyete bakmak, hem çoktan beri sukut‑u ahlâka ve hayat-ı dünyeviyeyi her cihetle hayat-ı uhreviyeye tercih ettirmeye sevk eden dehşetli esbap altında Risale-i Nur’un şimdiye kadar fütuhatı ve zındıkanın ve dalâletin savletlerini kırması ve yüz binler biçarelerin imanlarını kurtarması ve biri yüze ve bazı bine mukabil yüzer ve binler hakikî mü’min talebeleri yetiştirmesi, Muhbir-i Sâdıkın ihbarını aynen tasdik etmiş ve vukuatla ispat etmiş ve ediyor...”
Duanıza muhtaç kardeşleriniz
Ottawa, Kanada