Kanser ölüm oranlarında ilk sıralarda yer alıyor

Kanser ölüm oranlarında ilk sıralarda yer alıyor

Ege Üniversitesi(EÜ) Tıp Fakültesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin düzenlediği 15. Ege Onkoloji Günleri'nde kanserle mücadelede gelinen nokta değerlendirildi

Şerif Erdikici'nin haberi:

TÜBİTAK'ın katkısı ile İzmir'e gelerek Amerika'da konu ile ilgili yaptığı çalışmaları katılımcılarla paylaşan Oregon Health&Science Üniversitesi'nden Doç.Dr. M. Kemal Sönmez kanserden korunma yolları, gen terapisi ve organik beslenme üzerine açıklamalarda bulundu. Sönmez kanserin kalp hastalıklarından ölüm oranlarının düşmesiyle liderliğe oynadığını belirtti.

Doç. Dr. M. Kemal Sönmez kanser hastalığındaki artış konusunda "Kanser bilindiği gibi çok eski bir hastalık. Geniş bir süre zarfı içerisinde bakıldığında şu anda teşhisi çok daha rahat konduğu için suni bir artış var gibi görünüyor ancak bunun gerçek anlamda bir artış olup olmadığını bir hastane ya da profesyonel bir sağlık sistemi görebilir." dedi.

Türkiye'de ve dünyada kanser hastalığı ile ilgili yapılan çalışmaları değerlendiren Doç. Dr. Sönmez, "Tabi şimdi kanser hastalığı, özellikle kalp hastalıklarındaki ölüm oranlarının düşmesinden sonra birinciliğe oynuyor. Şu anda moleküler ve hesaplamalı biyolojide gelişen bir sürü yenilik kansere uygulanmaya çalışılıyor. Bunda birkaç başarılı gelişme olsa da acı gerçek şu ki; 1950'lerden beri birçok kanser çeşidinde, yani bunca araştırma ve ilaca rağmen, çok büyük ilerlemeler sağlanamadı. Örneğin; akciğer kanseri olursanız kurtulabilme açısından 1950 yılında akciğer kanseri olmuş bir insanla aynı şansa sahipsiniz." diye konuştu.

Son yıllarda özellikle Türkiye'de çok tartışılan bir konu olan kanserden korunma yolları ve organik beslenme konusunda "Mümkün olduğunca sağlıklı olmaya çalışmak lazım. Evet, spor yapmak gerekiyor ama direkt olarak bir etkisi var mı, bu konuda da henüz kanıtlanmış bir şey yok. Bununla beraber genetik faktörünün de unutulmaması gerekiyor" diyen Doç. Dr. Sönmez sözlerini şöyle tamamladı: "Tam olarak organik kavramının tanımlanıp, bu insanlar organik beslendiler, bunlar beslenmediler aralarında şöyle bir fark vardır gibi bir çalışma yapılmadı. Yani, ben bunların biraz yoruma ve umuda dayalı şeyler olduğunu düşünüyorum."