Kansere vitamin ve mineral barikatı
Tedavisi en zahmetli ve maliyetli hastalıklardan olan kansere karşı sağlıklıyken önlem alın.
Selahattin Dönmez'in yazısı
Tedavisi en zahmetli ve maliyetli hastalıklardan olan kansere karşı sağlıklıyken önlem alın. Çalışmalar vitamin ve minerallerin pek çok kanser türüne karşı koruyucu olduğunu ortaya koyuyor
Uzun zamandan beri antioksidan işlevi olan vitaminlerin hastalıktan koruyucu etkinliği üzerinde duruluyor. Günümüzde fazla antioksidan alımının okside maddeleri daha fazla çekeceği savunulmakta, oksidan: antioksidan dengesinin önemliliğine dikkat çekilmektedir. A vitamininin işlevlerinden biri epitel dokunun oluşması ve varlığının korunmasıdır. Vitamindeki herhangi bir yetersizlik doku hücre dejenerasyonuna neden olmakta bunun sonucu olarak da özefagus, idrar yolları, deri, mide, nazo-farenks ve akciğer kanser riski ortaya çıkmaktadır, A vitamini ve türevlerinin verilmesi ise bazı tümörlerin büyümesini yavaşlattığı bilinmektedir. A vitamininin ön maddesi olan karotenlerden zengin yiyecek tüketenlerde akciğer, mide, özefagus ve ağız boşluğu kanser insidansı düşük bulunmuştur.
LİMON SUYUNU YABANA ATMAYIN
Diğer bir antioksidan olan C vitamini immün sistem ve bağ dokusundaki işlevlerinden dolayı kişinin direncini arttırmaktadır. Hem yiyeceklerin hazırlanması sırasında özellikle kömür ızgarası uygulamalarında, hem de organizmada oluşabilecek mutajeniteyi inhibe etmektedir. Karsinojenik nitrosaminlerin oluşumunu E vitamini ile beraber engelleyebilmektedir. Diyetle günlük yeterli miktarda alınan E ve C vitaminlerinin yüzde 30 oranında hastalık riskini azalttığı belirtilmektedir. Yetersizliğinde; özefagus, mide, larinks ve serviks kanser riski artmaktadır. Midedeki H.pyloriye bağlı kanserlerinde C vitamini ve vitamininin ön maddesi olan B-karoten verilmesi bu riski azaltmaktadır. Özellikle limon suyu gibi vitamin içeriği yüksek yiyecekler mide kanserlerinden koruyucu olmaktadır.
FOLİK ASİTLE REDDİ MİRAS
Son yıllarda yapılan çalışmalarda genetik varyasyon ve folik asit üzerinde duruluyor. 5-10 Metiltetrahidrofolat redüktaz genindeki C677T varyantı taşıyıcılarının kolon ve lenf kanser risklerinin fazla olduğu, aynı enzimin A1298C varyantı taşıyanlarda da erişkin lenf kanseri riski fazladır. Bu taşıyıcıların folik asitten zengin yiyecek tüketmeleri onlar için koruyucu olacaktır. Riboflavin; bağırsak florasını ve karaciğer enzim aktivitesini düzenlediğinden deri, kolon ve karaciğer kanserlerinde koruyucu olabileceği ileri sürülmektedir. Bir lipotropik madde olan kolinin yetersizliği karaciğer kanser riskini arttırmaktadır.
Star