Kardeş kavgasında ceza çözüm mü?

Kardeş kavgasında ceza çözüm mü?

Çocuklar, sosyal davranışlarının birçoğunu kardeş ilişkilerinde geliştiriyor. Ancak bazen kavgalar yaşanabiliyor.

Farıka Teymur Artır*

Burada anne-babaya düşen; ağır ceza vermemek, iyi rol model olmak ve çocuğun özdenetim duygusunu geliştirmek. Zira sıkça ebeveyn hakemliğine başvuran çocuğun, sosyal gelişimi zayıflıyor.

Çocuk eğitiminde en zor konulardan biri de kardeş kavgalarıdır. Bütün kardeşler az veya çok birbirleriyle münakaşa eder ve bu, sosyal gelişmenin tabii tezahürlerinden biridir. Burada anne-babaya düşen ise fizikî cezalara başvurmamak. Zira ebeveynin verdiği fizikî ceza, kardeşler arası şiddet uygulamalarını da artırıyor.

Çocuklar sosyal davranışlarının pek çoğunu kardeşleriyle olan ilişkilerinde geliştirir. Ebeveynin ilgi ve sevgisini, eşyalarını, oyuncaklarını, odalarını, yiyeceklerini birbirleriyle paylaşmayı öğrenir. Büyük kardeş küçüğüyle ilgilenirken sorumluluk duygusu kazanmayı, küçükler de yapamadıkları konularda büyük kardeşten yardım isterken saygı göstermeyi ve yardımlaşmayı öğrenir. Bu arada bütün insanî ilişkilerde olduğu gibi anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Çocukların bu anlaşmazlıklarda doğru şekilde davranmaları başta anne-baba olmak üzere  yetişkinlerin doğru örnek olmalarıyla yakından ilgili. Çocukların öfke, endişe, agresyon (tahrip edicilik), kıskançlık gibi heyecanlarını da kontrol altına almayı öğrenmeleri gerekir. Aile geçimsizliği olan ve çocukların baskı gördüğü ailelerde, kardeş kavgaları daha sık görülür. Anne ve babanın fizikî cezaya sıklıkla başvurduğu ailelerde kardeşlerin birbirlerine şiddet uygulamaları ise kaçınılmazdır. Çocuğumuz ne derecede üstünlük ve aşağılık komplekslerinden uzak, dengeli bir kişilik ve saldırganlığı önleyecek güven duygusu geliştirir ve sevildiğine inanırsa o derece kavgalardan uzak olur. Bu onun ileride yetişkinlik dönemindeki aile hayatı için önemli bir süreç. Elbette çocuklar bazen büyüklerinin hakemliğine ihtiyaç duyar. Fakat buna ne kadar sık başvururlarsa problemlerine kendileri çözüm bulmayı o kadar geç öğrenirler. Hâlbuki sosyal ilişkilerde doğan problemlere, anlaşmazlıklara bağımsız olarak çözüm bulmak sosyal olgunluğun belirtilerinden biridir. Çocuk eğitiminde önemli noktalardan biri de özdenetim duygusunu yerleştirmektir. Çocuğa davranışının neden hatalı olduğu anlatılmalı. Böylece çocuk, aynı hatayı kimse onu görmese de yapmaz. Bilhassa ağır cezalar, çocuğun kavgacılığını azaltmak yerine savunma mekanizması geliştirerek, çevresine karşı saldırgan olmasına neden olur. Çocukların yaşları göz önüne alınarak eğitim verilmeli. Okulöncesi çocuklar, onların anlayabileceği dille konuşulduğunda, bu konuda hikâyelerden de yararlanıldığında hatalarını görür ve doğru örneklerle de kendisini doğru şekilde ifade etmeyi öğrenir.

Anne-baba problem çözmede rehberlik yaparken iki tarafı sakin bir şekilde dinlemeye ve tarafsız davranmaya çalışmalı. Bu şekilde bir yaklaşım, her iki tarafın kendi kusurunu görmesine ve kavganın sadece bir taraftan çıkmadığını anlamasına yardımcı olacaktır.

(*) Uzman Psikolog

Zaman