Kavaklı: Gittiler ithal kanunlar getirdiler, o da aileyi yok ediyor
Kavaklı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a seslendi
Eğitimci-Yazar Ali Erkan Kavaklı, bazı kanunların aileyi tehlikeye attığını belirterek, “Batı’dan ithal edilen kanunlarla Müslüman Türk toplumunu yok etmeye, aile yapımızı dağıtmaya çalışmanın bir manası yoktur” dedi.
“İnancımızda nafaka 3 aydır”
Kadın-erkek eşitliğini savunanların neden nafakayı erkeklere ödetmek istediğini soran Kavaklı, “Hem eşitliği savunacaksın, hem nafakayı erkek ödeyecek diyeceksin. Bu kadın-erkek eşitliği tezine aykırıdır. Biz Müslümanlar kadının çocuğu varsa, doğurur veya belli olur diye 3 aylık nafaka ödemeyi kabul edebiliriz. Bizim inancımız bunu söylüyor. Bunun dışında nafaka ödemeler erkeğe zulmetmekten başka bir şey değildir.” diye konuştu.
“Süresiz nafaka ailenin içine bomba koymaktır”
Kavaklı, şahit olduğu bir meseleyi de şöyle anlattı: “Geçenlerde bir benzin istasyonundayken benzin dolduran yaşlı bir adamla sohbetim oldu. Emekli olmuşsunuzdur herhalde, dedim. Emekli olduğunu fakat oğlunun kısa bir evlilik sürecinden sonra boşandığı eşine nafaka ödediğini, kendisinin de çalışarak oğluna destek verdiğini söyledi. İşte bu süresiz nafaka aileyi darmadağın eden bir şeydir.”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a seslenen Kavaklı, “Kadın-erkek eşitliğini savunup iş nafakaya geldiğinde ise sadece erkeğe yüklenilmesi pek mantıklı bir durum değildir. Süresiz nafakanın savunulacak, vicdanları rahat ettirecek hiçbir tarafı yoktur. Süresiz nafaka da ısrar edilmesi en güçlü tarafımız olan ailenin içine bomba koymaktır. Ailenin iki tarafın ya da aile fertlerinin karşılıklı fedakârlığı ile ayakta durur. Bir taraf maç başladığında birkaç gol öncelikli başlatılırsa diğer taraf kendini mağdur hisseder ve bu aile düzgün bir şekilde gitmez” şeklinde konuştu.
“Bizim aileyi ayakta tutmamız lazım”
Kavaklı, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim aileyi ayakta tutmamız lazım. Kadını nafakayla öne çıkararak, ona birkaç kuruş vererek ve bir takım avantajlı durumlara getirerek aileyi dinamitlediğimizin farkında olmamız gerekir. Çocuğun hem anneye hem babaya ihtiyacı var. Boşanmalarda en büyük mağdur çocuktur. Savunmasızdır. Ne annenin ne babanın ne de çocuğun yedeği yoktur. Dolayısıyla bizim aileye vurgu yapmamız gerekir. Öyle bir taraftan alıp öbür tarafa vererek adalet sağladığımızı veya mağduriyet giderdiğimizi düşünmek yanlıştır.”
“Sayın bakan kendi geleneğimize, kültürümüze bakmalıdır”
“Batı’dan ithal edilen kanunlarla Müslüman Türk toplumunu yok etmeye, aile yapımızı dağıtmaya çalışmanın bir manası yoktur.” diyen Kavaklı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu kanunlar batıdan ithal edildi. Batı’da aile perişandır. Almanya’da, İngiltere’de ve Fransa’da boşanma oranları yüzde 50'yi geçmiştir. Amerika’da bu rakam yüzde 75’tir. Örnek alınan ülkeler hiç iyi örnek değillerdir. Eğer biz geleneğimizden, kültürümüzden, inancımızdan dolayı sahip olduğumuz aile yapısının kıymetini bilmezsek böyle ithal, kendi bünyemize uymayan kanunlarla bunları sürdürürsek sahip olduğumuz serveti imha ederiz. Bu doğru bir anlayış değil. Sayın bakan kendi geleneğimize, kültürümüze bakmalıdır. Nitekim kanunlar yapılırken bir ülkenin gelenek, görenek, adet ve dinleri dikkate alınır. Bu nafaka meselesi sonuca ulaştırılırken bunlar hiç dikkate alınmadı. Gittiler, Avrupa’dan ithal kanunlar getirdiler. Ki Avrupa’nın hali de orta yerdedir.”
Yeni Akit
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.