Kayıp çocuklar için kanun şart

Kayıp çocuklar için kanun şart

Özbilici: "Kayıp çocukların bulunmasına yönelik, emniyetin ve yargının işini kolaylaştıracak yasal düzenlemeler mutlaka yapılmalı"

Yakınını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, kayıp çocukların bulunmasına dönük çalışmaları için emniyetin ve yargının işini kolaylaştıracak yasal düzenlemeler yapılmasını istedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008-2011 yılları arasında kaybolan çocuk sayısına ilişkin rapor, "kaybolan çocuklar" sorununu bir kez daha gündeme getirdi.

YAKAD Başkanı Zafer Özbilici, teknolojik alt yapı olmasına karşın, çocuğunu kaybetmiş bir ailenin ilk aklına gelen yöntem olan, "Cep telefonu sinyal bilgilerinden bulunduğu yer tespit edilsin" talebinin, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gerekçe gösterilerek reddedildiğini söyledi. Çünkü, CMK'nın 135. maddesine göre, iletişimin tespiti kararı, ancak çocuğun suça karışması ya da suçun mağduru olması yönünde yoğun şüphenin oluşması halinde çıkartılıyor.

Çocuk Koruma Kanunu'nda da kayıp çocukların bulunmasına yönelik her hangi bir düzenlemenin yer almadığını kaydeden Zafer Özbilici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yargı mensupları, iletişimin tespiti kararını alsa dahi, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın kararı uygulaması 1 haftayı buluyor. Oysa ki kayıp çocuğun bulunması ilk saatler önemlidir. Dolayısıyla iletişimin tespiti kararı hemen alınıp uygulanmalı. Yurt dışındaki örnekler de dikkate alınmalı. ABD'de bir çocuk kaybolduğunda hemen alarm sistemi devreye giriyor. Türkiye'de de kayıp çocukların bulunmasına yönelik, emniyetin ve yargının işini kolaylaştıracak öncelikle yasal düzenlemeler mutlaka yapılmalı. Devletin ve sivil toplum kuruluşları aynı anda ve hemen harekete geçirecek bir alarm sistemi oluşturulmalı."

Kayıp çocuklar konusunun ülkenin en önemli meselelerinden olduğunu belirten Özbilici, "Başına gelmeyen insanlar bunun yeterince farkında değil. Kimse başıma gelmez demesin, herkes için çok önemli bir konu. Kayıp çocuğun bulunması için yalnızca yasal altyapı yetmez. Hem toplum, hem devlet bu konunun üzerine eğilmeli. Sorunlu çocuğa önce devletin ulaşması gerekiyor. Kapıdaki komşudan, öğretmene, sosyal hizmet uzmanına kadar uzanan, telefonla başlayacak bir ihbar mekanizması kurulmalı" diye konuştu.

Haberciniz