Kim Allah’ın şeâirine hürmet ederse kalblerin takvâsındandır

Kim Allah’ın şeâirine hürmet ederse kalblerin takvâsındandır

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Hacc Sûresi 31-32. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

31-Allah için, Hakk’a yönelen kimseler olarak O’na şirk koşan kimseler olmaksızın (o çirkin şeylerden sakının)! Kim Allah’a şirk koşarsa, bunun üzerine sanki (o), gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir.

32-Bu (böyle)dir! Kim Allah’ın şeâirine (dîninin alâmetlerine) hürmet ederse, artık şübhesiz bu, kalblerin takvâsındandır. (*)

(*) “Nasıl hukūk-ı şahsiye (şahsî hukuk) ve bir nevi‘ ‘hukūkullah (Allah’ın hukūku)’ sayılan hukūk-ı umûmiye (umûmun hukūku) nâmıyla iki nevi‘ hukuk var. Öyle de: Mesâil-i şer‘iyede bir kısım mesâil (şeriatın bazı mes’eleleri) eşhâsa taalluk eder (şahıslarla alâkalıdır); bir kısım umûma (herkese), umûmiyet i‘tibâriyle taalluk eder ki onlara: ‘Şeâir-i İslâmiye’ (İslâmın alâmetleri) ta‘bîr edilir. Bu şeâirin umûma taalluku cihetiyle, umum onda hissedârdır. Umûmun rızâsı olmazsa, onlara ilişmek umûmun hukūkuna tecâvüzdür. O şeâirin en cüz’îsi (en küçüğü), sünnet kabîlinden (kısmından) bir mes’elesi, en büyük bir mes’ele hükmünde nazar-ı ehemmiyettedir (ehemmiyetle bakılır).” (Mektûbât, 29. Mektûb, 246)