Kin tutmak hakkında bilgi verir misiniz?
Bir Müslümanın Müslümana kin duyması caiz değildir.
Bu bakımdan başkasına duyduğu kini ifşa etmemesi, bu yönde kişiyi mesul kılmasa da kin beslemesinden dolayı mesul olur. Eğer ifşa ederse gıybet etmiş olacağından ayrı bir günah işlemiş olur.
İslam toplumunu ayakta tutan şeylerin en başta gelen esası kardeşliktir. Diline, rengine, ülkesine, sosyal yerine, ekonomik durumuna bakılmaksızın bütün inanan mü’minler kardeştir.
“Mü’minler ancak kardeştirler.”(Hucurat, 49/10)
Din kardeşliği, kan kardeşliğinden daha kıymetlidir. Öyleyse İslam kardeşliğinin gerektirdiği bir takım haklar ve vazifeler vardır. Bu haklar ve vazifeler de Kur’an ve sünnetin açık nasları ile belirlenmiştir. Her Müslümanın görevi, bunları yerine getirmek olmalıdır.
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:
“Müslümanın, Müslüman üstündeki hakkı beştir: Selamını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak , davetine icabet etmek, hapşırınca yerhamükallah demek.”
Müslim’in bir rivayetinde şu ziyade vardır:
“Eğer seni davet ederse icabet et, senden nasihat taleb ederse ona nasihat et.”(Buhari, Cenaiz, 2; Müslim, Selam, 4; Kütüb-i Sitte Muhtasarı, Prof.Dr.İ.Canan, X/110, Akçağ Yayınları)
Hadis-i şerifte sayılan hak ve vazifelerin her biri, iyi insan, iyi Müslüman olabilmenin insani ilişkileri en üst seviyede tutabilmenin, kardeşliğin, dostluğun, yardımlaşmanın, sevinçleri ve kederleri paylaşmanın, şefkat ve merhamet toplumu olmanın temel unsurlarıdır.
Selam, Müslümanlar için adeta bir paroladır. Karşılaştıkları zaman aralarındaki ilk söz selamdır. Selamla mü’minler birbirlerine dua eder ve iyilik, esenlik temennisinde bulunurlar.
Onlar hastalandıkları zaman birbirlerini ziyaret ederler. Bu da onları sevindirir, morallerini yükseltir.
Müslümanlar sevinçli anlarında olduğu gibi üzüntülü zamanlarında da birbirlerinin yanında olmalıdır. İşte cenaze, bu üzüntülü anların en acıklı ve en ibretlisidir. Bundan dolayı cenazeye iştirak etmek Müslümanın vazifelerinden biridir. Yine davete katılmak, önemli bir vazifedir.
Davetler, zengini ve fakiri, yaşlısı ve genciyle mü’minlerin birlikte bulunduğu ve aralarında sevginin, muhabbetin, şefkat ve merhametin tezahürünün görüldüğü bir hayır meclisi özelliği taşır. Meşru olan davetlere katılma gereğinin sebebi de herhalde budur. Davetler, davet edenle, edilenin birbirlerine karşı saygı ve sevgisinin, insanı saymanın ve insan sayılmanın da en güzel görüntülerinden biridir.
Hapşırıp “Elhamdülillah” diyen Müslümana “Yerhamükallah” diye dua etmekte Müslümanın görevlerindendir.
Bütün bunlar Müslümanın en küçük ayrıntılarda bile birbirlerine karşı bir takım hak ve vazifelerinin olduğunu göstermektedir.
İnanan insanlar, aralarında kardeşlik, dostluk, yardımlaşma, şefkat ve merhameti temin edecek, İslam toplumunu ayakta tutacak olan hak ve vazifeleri kesinlikle yerine getirmelidirler. Maalesef günümüzde Müslümanların en büyük eksiği ve kusuru, din kardeşliğinin gereği olan hak ve vazifeleri icabettiği şekilde yerine getirmemeleri ve kişisel bir hayat sürmeyi tercih etmiş olmalarıdır. Bu sebeple aralarındaki mesafe açılmakta, mes’uliyet duygusu kaybolmakta, buğz, kin ve nefret gibi, İslam'ın haram kıldığı kötü huylar toplumu kasıp kavurmaktadır. Oysa ki İslam’ın emirlerine sırt çeviren toplumlar Müslüman olduklarını iddia etselerde bu davalarında haklı sayılmazlar. Çünkü sözleriyle, tavırları birbirini tutmamaktadır.
İslam toplumunun ayakta kalmasını, beşeri münasebetlerimizin düzenli olmasını istiyorsak İslam dininin ilkelerini gönülden benimseyelim, bütün benliğimizle ona teslimiyet gösterelim. Din kardeşlerimizle ilgili yapılan şu nebevi ikaza kulak verip gereğiyle de amel edelim.
“Birbirinizle hasetleşmeyiniz, almayacağınız bir malın fiyatını müşteri kızıştırmak için artırmayınız. Birbirinize kin ve nefret beslemeyiniz. Birbirinize darılıp yüz çevirmeyiniz. Birinizin satışı üzerine başka biriniz satış yapmasın. Ey Allah’ın kulları, böylelikle kardeş olunuz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulüm ve haksızlık yapmaz, yardımını kesmez ve onu hakir görmez. (Peygamberimiz üç defa göğsüne işaret ederek buyurdular ki) Takva buradadır. Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi bir kimseye şer olarak yeter. Her Müslümanın kanı, malı ve ırzı başka Müslümana haramdır.”(Buhari, Cenaiz, 2; Müslim, Selam, 4; Kütüb-i Sitte Muhtasarı, Prof.Dr.İ.Canan, X/110, Akçağ Yayınları.)
Unutmayalım ki iyi Müslümanlardan oluşan bir toplum her zaman ayakta kalacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.