Kolsuz gençten hayat dersi
Doğuştan iki kolu olmayan, yemek ve benzeri ihtiyaçlarını ayağıyla gideren 1.30 metre boyundaki Volkan Oğuz, seminerlerde anlattığı yaşam öyküsüyle, insanlara yaşama azmi ve sevinci aşılıyor.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde Necati ve Ayşe Oğuz çiftinin ilk çocukları olarak dünyaya gelen 19 yaşındaki Volkan Oğuz, iki kolunun bulunmaması nedeniyle dezavantajlı başladığı hayatta, tüm olumsuzluklara rağmen yaşama sevincini kaybetmedi.
Ayaklarıyla tuttuğu kalemle yazı yazan, ayaklarıyla çatal kaşık tutarak yemeğini yiyen ve eğitim hayatını devam ettiren Volkan Oğuz, aynı zamanda tiyatro oyunlarında oynayıp, kısa film çekti. Oğuz, bir yandan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği'nde eğitimini sürdürürken, bir yandan da Alanya'da bulunan bir otelin halkla ilişkiler biriminde çalışıyor.
Sadece engellilere değil, tüm insanlara örnek olan yaşam hikayesini Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Üngören ile verdiği "Hayvanat Bahçesindeki Kutup Ayısı" isimli seminerlerle aktaran Oğuz, "Teslim olmadım, mücadeleme devam ettim" sözüyle insanlara mücadele azmi vermeye çabalıyor.
"Yeri geldi tek başıma engelleri aştım"
Volkan Oğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğumunun ardından ailesine neden kollarının bulunmadığı konusunda herhangi bir tıbbi açıklama yapılamadığını, kendisinin de bu durumu "Allah'ın takdiri" olarak gördüğünü söyledi.
Okul hayatı boyunca babasının kendisi için özel olarak yaptırdığı sırada tek başına eğitim gördüğünü belirten Oğuz, kollarının olmaması nedeniyle ayaklarıyla yazı yazmayı öğrendiğini dile getirdi.
Yağmurlu günlerde ıslanan ayakkabısını yazı yazmak için çıkardığında oluşan kokudan dolayı arkadaşlarının "Yine Volkan'ın ayağı kokuyor" şeklinde iğneleyici sözlerine maruz kaldığını, bedensel engeli nedeniyle kendisinden korkan, konuşmak istemeyen öğrenci arkadaşları bulunduğunu anlatan Oğuz, "Yeri geldi ailemin, yeri geldi öğretmenlerimin desteğiyle, yeri geldi tek başıma engelleri aştım" dedi.
"İnsanların küçük şeyleri dert etmelerine gerek yok"
Engelliler için yapılan bir sınav sırasında tanıştığı Yrd. Doç. Dr. Engin Üngören'in teklifiyle seminer vermeye başladığını bildiren Oğuz, ilk seminerine ne anlatacağını, ne söyleyeceğini bilemeden çıktığını kaydetti.
Oğuz, seminerlerde doğumundan bu zamana kadar geçen hayatının iyi ve kötü günlerini anlatarak insanlara katkı vermeye çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:
"İnsanların küçük şeyleri dert etmelerine gerek yok. Neden dert ediyorlar anlamıyorum. Belki onlara göre başka bir şey vardır ama dert etmesinler. Ben böyle mücadele ediyorsam, kafama takmıyorsam, insanlar beni dışlandığında aldırış etmiyorsam, yemek yerken bana bakanlara aldırış etmeden mücadele ediyorsam, kimsenin hiçbir şeyi dert etmesine gerek yok. Mücadele etsinler. Ya bu hayata teslim olacaksınız ya da mücadelenize devam edeceksiniz. Ben teslim olmadım, mücadeleme devam ettim. Sonuna kadar da devam edeceğim. Şimdi 19 yaşındayım. Bu yaşıma kadar kendim için mücadele ediyordum. Şimdi engelli kardeşlerim, ağabeylerim, ablalarım için mücadele edeceğim."
AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.