Kırşehir'de mobilyacılık yaparken 2001 ekonomik krizinden olumsuz etkilenen Cemil Kızıltepe, 19 yıl önce tamir ettiği arı kovanından yola çıkarak köyünde bal üretiminin öncüsü oldu.

Kızıltepe'nin hayatı, krizin yaşandığı 2001 yılında kovanlarını tamir ettiği bir arıcı sayesinde değişti. Arı yetiştiricisinin tamir ücreti yerine bir kovan arı vermesiyle bu mesleğe yönelen Kızıltepe, mobilya işini bırakarak, doğup büyüdüğü Budak köyünde arıcılığa başladı.

İşini zamanla ilerleten, otomatik sağım makinesi, bal mumu pres makinesi alan Kızıltepe, kovan sayısını da 160'a kadar çıkardı. Kızıltepe, 3 yıl önce de Budak köyüne 400 dekarlık bal ormanı kurulmasına öncülük edenler arasında yer aldı.

Sertifika alarak kendi markasını da oluşturan Kızıltepe'nin başarısını örnek alan çevresindeki 6 kişi de arıcılığa başladı.

Yaklaşık 19 yılda ilçenin bal üretiminde söz sahibi olan Cemil Kızıltepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mobilyacı esnafı olarak çalışırken 2001 krizinde işlerinin kötü gitmesiyle bu mesleği bıraktığını, hobi olarak arıcılığa başladığını anlattı.

"Hobi olarak başladım"

Bir kovan arı ile başladığı yeni mesleğinde sayıyı 160 kovana kadar çıkardığını belirten Kızıltepe, şöyle devam etti:

"2001 yılında ülkemizde yaşanan krizi fırsata çevirerek mobilyacılıktan arıcılığa yöneldim. Hobi olarak başladım. 160 kovan arım var. Yıllık 1 tona yakın bal, 40 kilo polen, 4 kilo da propolis alıyorum. Arı sütü üretimim var. Kazancım da gayet iyi. Emekliyim. Emeğimin karşılığını fazlasıyla alıyorum. Kendi sertifikamı aldım ve markamı oluşturdum. İadeye açık garantili bal veriyorum. Arılar için organik ilaçlar kullanıyorum."

Yaklaşık 400 dekarlık bal ormanında 6 arıcının faaliyette bulunduğunu ifade eden Kızıltepe, şunları kaydetti:

"Burası 400 dekarlık bal ormanı. Dört çeşit akasya, endemik yer bitkileri, lavanta, badem, armut, elma, kuşburnu gibi meyve ağaçları var. Köyün bir çok yerine lavanta ektik. Üçü Kırşehir Arıcılar Birliğine kayıtlı olmak üzere irili ufaklı 6 arıcı burada faaliyet gösteriyor. Diğerleri hobi olarak yapıyor. İklime göre bazen sabit kalıyoruz bazen gezgincilik yapıyoruz. Bizi en çok üzen ölçüsüz kullanılan tarım ilaçları. Arılarımız zayi oluyor."

AA