Kudret ve İrade sıfatı ezelde taalluk edip bir daha taalluk etmez mi?
Ehli sünnete göre Kudret ve İrade sıfatı ezelde taalluk edip bir daha taalluk etmez mi? - Tekvin ve Kudret arasındaki fark nedir? - Allah'ın zatına tapmakla sıfatlarına tapmak aynı şey midir? Bunun hakkında açıklama yapar misiniz?
Rahman suresinin 29. ayetinde yer alan "Külle yemin hüve fi ş’en” (O her an bir yaratmadadır) mealindeki ifadeden açıkça anlaşılıyor ki, Allah’ın kudret ve iradesi her zaman devrededir ve her an başka işlere yönelmektedir.
Bu sıfatların ezeli olması, onların daha sonra varlıklara taalluk etmeyeceği anlamına gelmez.
Nitekim, açık bir misal olan Allah’ın HALIK ismi ezeli olmakla beraber, kâinatı sonradan var etmiştir.
- Tekvin, yapmak, yaratmak, inşa etmek manasına gelir. Kudret ise, yapabilme, yaratabilme, inşa edebilme gücü ve kuvveti demektir. Bir iş yapmak ile, onu yapabilme yetisi arasındaki fark açıktır.
Kudret olmadan tekvin olmaz. Fakat tekvin olmadan da kudret olabilir. Söz gelişi, bir mühendis inşaat yapmazsa yine mühendistir. Bir güreşçi güreş yapmasa da yine güçlüdür.
Diğer bir ifadeyle kudret ile tekvin arasındaki ilişki, ilim ile amel arasındaki ilişki gibidir. İlimsiz amel olmaz, fakat amelsiz ilim olabilir.
- Ne Kur’an’da ve ne de hadislerde “Allah’ın sıfatına tapmak” gibi bir ifadeye rastlayamadık. Ve olduğunu da düşünmüyoruz.
Allah’ın Zat-ı akdesi belli isim ve sıfatlarıyla bilinen bir varlıktır. Ondan söz edildiği yerde sıfatlarının düşünülmemesi, Onu sıfatlardan -haşa- soyutlanmış bir varlık olarak, görülmesi mümkün değildir.
Kanaatimizce, böyle bir ayrım tam bir “bidattir ve dalalettir”.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.