Kudüs Müslümanlarındır ve bu kararı Allah vermiştir
Eski Kudüs Müftüsü Sabri, "Müslümanlar Kudüs'ü Rumlardan almıştır. Bu topraklar Müslümanların olduktan sonra İsrail'in bu topraklar üzerine hak iddia etmesinin hiçbir dayanağı yoktur. Kudüs Müslümanlarındır ve bu kararı Allah vermiştir." dedi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Mekanlar üzerinde inşa edilen en hayırlı ümmet, tarihi hafızası ve arşivi mesabesindeki mekanlar korunmaksızın varlığını sürdüremeyecektir. Aksine korumasız, güvencesiz, korkak ve horlanmış bir hayatın önü açılacaktır. Bu nedenle Kudüs ve Kudüs'e ilişkin her çalışma önemlidir. Bugün Arakan'da, Yemen'de, Suriye'de, Irak'ta gözyaşı ve kanın durmadığı her karış İslam toprağında olup bitenler, kaybedilen hafıza ile ilişkidir." dedi.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Ümraniye Belediyesi ve Burak Derneği iş birliğinde düzenlenen "Uluslararası Kudüs Sempozyumu", Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.
Ünal, sempozyumun açılışındaki konuşmasında, medeniyetleri metinlerin kurduğunu, medeniyetlerin de metin üretebildikleri sürece yaşamaya devam ettiğini ve özgün her eserin, medeniyetin yaşam şansını artırdığını dile getirerek, "İşgal altında, parçalanmış, mukim olan kardeşlerimizin yüzde 50'si sürgünde yaşayan, daha da önemlisi kendi bağlarına, evlerine giderken işgal güçleri tarafından kimlik kontrolünden geçirilen kardeşlerimizin mücadelesine tarihsel bir katkı oluşturacaktır. Zira bölge dışında üretilen slogan ve gösteri, selin üzerindeki köpük gibi gücü geçici bir reaksiyondur. Literatüre girecek metinler ise farkındalık inşa eden, dirilişin ve yeniden inşanın referanslarını oluşturacaktır." diye konuştu.
Müslümanların ilk kıblesi olarak İslam'ın temyiz çağına tanıklık eden Mescid-i Aksa'nın, kıblenin tahviliyle Beytullah'a yönelerek iyiliği emreden, kötülüğü engelleyen en hayırlı ümmet nitelemesini hak edecek vasıf ve istiklale kavuştuğunu anlatan Ünal, şunları söyledi:
"Mekanlar üzerinde inşa edilen en hayırlı ümmet, tarihi hafızası ve arşivi mesabesindeki mekanlar korunmaksızın varlığını sürdüremeyecektir. Aksine korumasız, güvencesiz, korkak ve horlanmış bir hayatın önü açılacaktır. Bu nedenle Kudüs ve Kudüs'e ilişkin her çalışma önemlidir. Bugün Arakan'da, Yemen'de, Suriye'de, Irak'ta gözyaşı ve kanın durmadığı her karış İslam toprağında olup bitenler, kaybedilen hafıza ile ilişkilidir. Resmin doğru okunabilmesi için bu arka plan bilgisi önemlidir."
"İnşallah işgal sonlanana kadar da bu böyle devam eder"
Konuşmasına, "Kudüs'ten Türkiyeli Müslümanlara selam getirdim" diye başlayan eski Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri, "Özellikle teşekkürlerimizi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletiyoruz. İmanın gerektirdiği gibi açık ve cesur bir şekilde yanımızda durduğu, Kudüs'ü desteklediği için." ifadelerini kullandı.
Sabri, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu birliktelik öyle ki iman, medeniyet, tarih ve akaidi bir şekilde bir araya getirmiştir. Mescid-i Aksa ve çevresi mübarek kılınmıştır. Kudüs ile olan bağ, başta akaidi ve imani bir bağdır. Bu bizim için tuhaf ve garip bir şey değildir. Türkiye her defasında Kudüs'e yardım etmek için bu şekilde duruş sergilemesi bizim tuhafımıza gitmiyor çünkü akaidi ve imani bir şekilde bağlantı olduğunu biliyoruz. En güçlü bağ imani bağdır ki biliyorsunuz isra ve miracın mucizesiyle ortaya çıkmıştır. Biliyoruz ki Kudüs mahşer toprağıdır. Kıyamet gününde hasredilecek topraktır. Farklı bir bağ daha vardır. O da ibadet boyutu. Biliyorsunuz ki Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir ve aynı şekilde hac ve umre ile de bir bağlantısı vardır. Biliyoruz ki Türkiye'den hacca-umreye gidenlerin bazıları Kudüs'ten ihrama girip oradan Mekke'ye geçmişlerdir."
Müslümanların özellikle Türklerin Kudüs ile olan bağının bir de tarihi ve kültürel boyutu olduğunu hatırlatan Sabri, "Biliyoruz ki, birçok Osmanlı ve Türk eserine tanıklık etmiştir. Şu an hala görülebilecek birçok eser mevcuttur. Müslümanlar Kudüs'ü Rumlardan almıştır. Bu topraklar Müslümanların olduktan sonra İsrail’in bu topraklar üzerine hak iddia etmesinin hiçbir dayanağı yoktur. Kudüs Müslümanlarındır ve bu kararı Allah vermiştir." diye konuştu.
Sabri, Kudüs ve Filistin'ın hala Müslümanların özellikle Türklerin kalplerinde yaşadığını, bunun göstergesinin de düzenlenen etkinlik olduğunu belirterek, "25 Temmuz'da Kudüslülerin gösterdiği karşı duruşa Türkiye şehirlerinden gösterilen tepkilerden dolayı çok teşekkür ediyoruz. İnşallah işgal sonlanana kadar da bu böyle devam eder." dedi.
"Müslümanlar her parçasıyla Kudüs için çalışmalı"
Kudüs için Parlamenterler Kurumu Başkan El Bachir Jarallah, sempozyumların Müslümanların kurumsallaşmasıyla ilgili çok önemli olduğunu, Müslümanların her parçasıyla Kudüs için çalışması gerektiğini, ancak bu şekilde Kudüs'te tekrar egemenliği almanın mümkün olabileceğini söyledi.
Kurumun 2015'te İstanbul'da kurulduğunu hatırlatan Jarallah, çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
"Bu kurum, halkı temsil eden parlamenterlerce Kudüs ve Filistin için kurulmuştur. Uluslararası kararlar neyse onları uygulamaya çalışmaktadır. İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı gayriinsani politikalarına karşı durmak, Filistin davasını ve işgalci İsrail'i anlatmak için ne kadar medya ve bilimsel çalışma varsa onları yapabilmek için çalışıyor. Bütün dünya parlamentolarını ziyaret ederek Filistin davasını anlatmak için çalışıyor. Uluslararası alınmış kararların uygulanması için çalışmak bizim planlarımız arasında."
"Türkiye'ye düşen görev de yeni nesillere, doğru bir Kudüs bilinci aşılamak"
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Karaman da üç büyük dinin mukaddes mekanı olan Kudüs'ün uzun bir süredir zulüm altında olduğunu belirterek, Kudüs'teki Müslümanların, Filistinlilerin zulme karşı mücadele ettiğini, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı ümmet adına beklediğini anlattı.
Karaman, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz, diğer Müslümanlara, özellikle bugün İslam alemine liderlik yapan Türkiye'ye düşen görev de yeni nesillere, doğru bir Kudüs bilinci aşılamak. Kudüs hakkında bizim 3 şeye ihtiyacımız var; 'doğru bilgi', 'sahih bir bilinç' ve 'doğru üretilen siyaset'. Kudüs hakkındaki toplantıların ülkemizde, halkımızda bu bilinci canlandırmaya, doğru bilginin ve buna dayalı doğru siyasetin üretilmesine vesile olacağına inanıyoruz. Biz de bu sempozyum vesilesiyle Medeniyet Üniversitesi'ndeki bilgi birikimini, Ümraniye Belediyemizin destekleri ve Burak Derneği'nin organizasyonuyla halkımıza ve ümmetimize yansıtarak, toplantının çıktılarından Kudüs davasına çok faydalı sonuçlar oluşacağını ümit ediyoruz. Dünyanın her yerinden gelen konunun uzmanı bilim adamları, siyaset adamları, akademisyenler, sivil toplumcular 2 gün boyunca, Kudüs davasını, Kudüs meselesini enine boyuna tartışacak. Buradan çıkacak sonuçların belediyemizce kitaplaştırılmasıyla kalıcı bir eser ortaya konulacak."
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, bilimsel olarak Kudüs'ün dününü, bugününü ve geleceğini ele almak amacıyla düzenlenen sempozyumda sunulan bütün tebliğlerin derlenerek bir kitap haline getirileceğini belirtti.
Burak Derneği Başkanı Adem Yenihayat da Kudüs’ün her Müslüman için vazgeçilmemesi gereken bir değer olduğunu dile getirerek, sempozyumun Kudüs'ün daha çok tanınmasına, sevilmesine, daha çok sahip çıkılmasına vesile olmasını temenni etti. Sempozyum kapsamında "Osmanlı Arşiv Belgelerinde Kudüs" sergisi açıldı. AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.