Kur’an’ı anlamada sünneti devre dışı bırakamayız

Kur’an’ı anlamada sünneti devre dışı bırakamayız

“Hakikat Arayışında Nübüvvetin Rolü; Risale-i Nur Perspektifi” sempozyumundan notlar

Kevser Kulaksız - Emel Temizay, Kamil Arlı'nın haberi:

Ürdün Yermük Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mervan İbrahim el-Kaysi, sünnetin İslam’daki yerine vurgu yaparak, “Bizler Kur’an’ı anlamada sünneti devre dışı bırakamayız.” dedi.

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın düzenlediği ve önceki gün Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda açılışı yapılan “Hakikat Arayışında Nübüvvetin Rolü; Risale-i Nur Perspektifi” konulu sempozyum dün Wow Otel’deki oturumlarla devam etti. 10’uncusu düzenlenen Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu’na 40 ülkeden 400 akademisyen iştirak etti. Sempozyumun ikinci gününde akademisyenler tarafından ilmî tebliğler sunuldu. Büyük bir bölümünün ilk defa katıldığı sempozyumda 13’ü kadın 83’ü erkek toplam 96 tebliğci, 300’ün üzerinde gözlemci yer aldı.

Monash Üniversitesi’nden Dr. Mahsheed Ansari ise Said Nursi ve Muhammed İkbal’ın son 100 yılda yetişmiş en büyük iki İslam alimi olduklarını ve hem nübüvvet hem de vahiy kavramlarını son 100 yılda değiştirdiklerini söyledi. Nursi ve İkbal’in, 21. yüzyılda nübüvvet kavramını aklî delillerde ispat etme çalışmalarının önemini vurgulayan Ansari, “Said Nursi ve İkbal, kâinattan örnekler bularak, aklî delillerle kâinatın yaratılışının gayesini çok iyi anlatmaları, Hz. Peygamber’in mucizelerini insanlara mükemmel şekilde göstermeleri, İslam’ı ve Hz. Muhammed’i anlamak ve anlatmak için çok önemli.” şeklinde konuştu.

Durham Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Colin Turner da Said Nursi’nin çalışmaları ile insanlığın yaratılış gayesini çok iyi görebileceğini vurguladı. Said Nursi’nin hayatının çok kapsamlı olduğunu dile getiren Turner, “Said Nursi’nin kitapları kâinatın bilinmeyenlerinin ortaya çıkmasında önemli bir görev görmüştür. Üstad’ın eserleri İslam’ı anlamada yeni bir kavram geliştirmiştir.” ifadelerini kullandı. Sempozyumdaki öne çıkan tebliğler ise şöyle:

Dr. Muhammed Rüşdi Ubeyd (Irak Erbil Üniversitesi): “Vahiy kimsenin bilmediği ve hızlıca bir şekilde olan bir olaydır. Said Nursi Hazretleri, Hz. Muhammed’in nübüvvetinin bütün özelliklerinin Hz. Muhammed’de bittiği ve tamamlandığı üzerinde duruyor. Nübüvvetin çok önemli olduğunu, Allah’ın güzelliğini gösteren bir delil olduğunu söylüyor. Evrendeki güzelliğin ve nizamın manevî güzellikle arasında bağ olduğunu söyleyen Nursi, nübüvvet ile vahyin güzellikten ortaya çıktığını söylüyor.”

Dr. Necib Ali Abdullah Elsuudi (Yemen Taiz Üniversitesi Öğretim Üyesi): “Risale-i Nur’larda hem ikna var hem de lezzet. Hem aklı ikna eder hem de ruhu gıdalandırır. Risaleler, nübüvveti akılla ispat ediyor. Risale-i Nur’u okuyanlar çok seçkin kavramlar kullanıldığını görür. Nübüvvet, hayrın fezlekesi, kemâlin hulâsasıdır. Nübüvvet, bir çekirdektir. Bediüzzaman Hazretleri, nübüvvetin bir mükellefiyet olduğunu söylemektedir.”

Doç. Dr. Abdussemi El-Enis (BAE Sharjah Üniversitesi): “Üstad Hazretleri nübüvvetin Kur’an-ı Kerim’in maksatlarından biri olduğunu söylüyor. Güneş nasıl ışığı gerektiriyorsa Peygamberimizin nübüvveti de insan için gerekli olduğunu belirtiyor. Nübüvvetin insanlık için gerekli olduğunu söyleyen Üstad Hazretleri risalelerde Efendimizin 12 tane delili olduğunu aktarıyor. Önceki delillere Bediüzzaman Said Nursi üslubuyla yeni deliller eklemiştir. Vicdani bir üslup kullanmıştır. İnsanın ruhuna dokunan bir dil kullanmıştır.”

Prof. Dr. Mervan İbrahim El Kaysi (Ürdün Yermük Üniversitesi Öğretim Üyesi): “Sünnetin İslam’da çok büyük ehemmiyeti var. Hz. Peygamber, ‘Bana Kur’an verildi. Bir o kadar da başka hususlar verildi.’ demiştir. Bediüzzaman, eserlerinde sünnete çok önem vermiştir. Üstad, Risale-i Nur’larda sünnetin ehemmiyetine iltifatta bulunurken Hz. Peygamber’e ittibanın, O’nun sünnetinin ve hadisinin önemine dikkat çekmiştir.”

Zaman