Kürt sorununun nihai çözümü Bediüzzamanda

Kürt sorununun nihai çözümü Bediüzzamanda

Selvi 'Nihai Çözüm' başlıklı bugünkü yazısında Bediüzzaman'ın ifadesini kullandı

Risale Haber - Haber Merkezi

Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi 'Nihai Çözüm' başlıklı bugünkü yazısında Bediüzzaman'ın "Cenâb-ı Hak, bin seneden beri Kur’ân’ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu..." gibi cümlelere atıfta bulunarak kürt sorunun çözümünde asıl dikkat edilmesi gereken noktayı nazara verdi.

Selvi, hem terörle mücadelenin koordinasyonundan, hem de demokratik açılımdan  sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile olan görüşmesini aktardığı yazısında "Kürt sorununu çözemeyen bir Türkiye, büyük ülke olamaz" dedi.

Bediüzzaman Said Nursi'nin sözüne atıfta bulunan Selvi, Türkiye'de tek parti kafasının inkar ve imha ettiği milletin Selahattin Eyyubi'nin torunları olduğunu söyledikten sonra şu ifadeyi kullandı: "Ağır bedeller ödedik. İslam milletlerine bu bedeli Kader-i İlahi ödetti."

Kürt sorunun en önemli tarafının insani ve İslami yönü olduğunu söyleyen Selvi; "Biz bir imparatorluk bakiyesiyiz. Asırlar boyu Kürt kardeşlerimizle birlikte İslam'ın bayraktarlığını yaptık. Aynı misyon bizi bekliyor. Kürt sorunu karşısında titreyen değil, Kürt sorunu üzerinden eski misyonunun üzerine yürüyen bir Türkiye..." dedi.

Yazının ilgili kısmı:

"Kürt sorununu çözemeyen bir Türkiye, büyük ülke olamaz.

İslam coğrafyasının Kürt kardeşlerimize karşı tarihten gelen bir borçları var.

İslam coğrafyasında ne Araplar, ne Türkler, ne Acemler ve ne yazık ki Cumhuriyet döneminde biz Türkler, "Kardeşlik hukuku" gereğince davranamadık.

Irak'ta Baasçı Arap, İran'da Şah rejimi, Suriye'de Esad zihniyeti ve Türkiye'de tek parti kafası inkar ve imha gibi yanlış bir yola saptılar.

İnkar ve imha ettiklerimiz Selahattin Eyyubi'nin torunları olan necip bir milletti.

Ağır bedeller ödedik. İslam milletlerine bu bedeli Kader-i İlahi ödetti.

Geldiğimiz noktada olayın insani ve İslami tarafını gözardı edemeyiz. Hatta Kürt sorununun çözümüne birinci öncelikli olarak bu cepheden bakmalıyız.

Biz bir imparatorluk bakiyesiyiz. Asırlar boyu Kürt kardeşlerimizle birlikte İslam'ın bayraktarlığını yaptık. Aynı misyon bizi bekliyor.

Kürt sorunu karşısında titreyen değil, Kürt sorunu üzerinden eski misyonunun üzerine yürüyen bir Türkiye..."

Bediüzzaman'ın konu ile ilgili Risale-i Nur eserlerinde geçen bazı ifadeleri şöyle;

"Rahmet-i İlâhiyeden ümit kesilmez. Çünkü, Cenâb-ı Hak, bin seneden beri Kur’ân’ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam cemaatini, muvakkat arızalarla inşaallah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idame ettirir."

"Evet, altı yüz sene, belki Abbasîler zamanından beri, yani bin seneden beri Kur’ân-ı Hakîmin bir bayraktarı olarak bütün cihana karşı meydan okuyan Türk milletini, bu vatan evlâtlarını, İslâmiyetten uzaklaştırmak ve mahrum bırakmak için, Müslümanlığa ait her türlü bağların koparılmasına çalışılıyor ve bilfiil de muvaffak olunuyordu."

Abdülkadir Selvi'nin "Nihai Çözüm" başlıklı yazısının tamamını okumak için TIKLAYINIZ