
Mehmet Abidin KARTAL
Gazze yok olmadan…
Tevrat tahrif edilerek, Yahudilik içinde, son derece kibirli, katı ve Yahudi olmayan insanlara karşı düşmanlık, nefret dolu bir eğilim gelişmiştir. Bu sapma, sapık zihniyet son bir yüzyıldır akan kanların en büyük sorumlusu olan Siyonizm’i doğurmuştur.
Ekonomik güçlerini hiç kaybetmeyeceklerini düşünen günümüzün Karunları, Siyonistler menfaatleri için dünyayı yangın yerine çevirmeye devam ediyorlar.
Dünyayı ekonomik ve kültürel olarak işgal eden Siyonistler, Gazze’yi, Filistin’i her gün artan katliam, vahşet, zulümle ve aç bırakarak işgal etmeye çalışıyorlar.
Rabbim bu yıl eşimle beraber Ramazan umresi yapmayı lütfetti. Mekke’de Ramazanı ve Ramazan bayramını geçirdik. Sonra Medine’de Efendimizi (sav) ziyaret ettik. Hayatımızın en güzel huzur dolu günlerini yaşadık. Mukaddes topraklar ayrı güzel bir alem…
İnsanız bazı olaylar ve durumlar karşısında bazen sevinir, bazen üzülürüz. Canım Kâbe’m çevresine yapılan yüksek katlı otellerle, işyerleriyle işgal edilmiş durumda, bu beni çok üzdü. Gazze için ne yapıyoruz? Boykot değil mi? Boykot yaptığımız Siyonist firmaların çoğu markaları bu otellerde, iş yerlerinde faaliyet gösteriyorlar… Bu üzüntümü bir kat daha artırdı. Daha çok burger firmaları. Kola firmaları. İşgale mideden başlamışlar. Diğer sektörlere ait firmalar da var. Yazarak reklamlarını yapmaya gerek yok. Siz zaten anladınız. Niçin Gazze’de zülüm durmuyor, şimdi daha iyi anladım… Siyonistler veya onların uşakları İslam beldelerine, Kâbe’nin çevresine hakim olursa, Müslümana burgerini yedirir, kolasını içirirse durum böyle olur. Boykot yapmamak kardeşlerimizi katleden Siyonistlere yardım etmek değil mi? Filistin kefiyesi giyenlerin Kabe’ye sokulmadığını duyduk. Ben Kabe’de Filistin kefiyesi giyene rastlamadım.
Mekke’ye giden bir Türk kadın yaşadığı olayı anlattı. Başörtüsünün üstüne Filistin bayrağından oluşan bir bandana takmıştı. Kendisi siyaset yaptığı gerekçesiyle Kabe’ye alınmadı. Polisin müdahalesiyle bandanası çıkarıldı. “Vizeni iptal eder, ülkeden atarız seni” şeklinde bir uyarıyla karşılaştı. (https://onedio.com/haber/basina-filistin-bandanasi-takan-turk-kadin-kabe-ye-alinmadi-vizeni-iptal-eder-ulkeden-atariz-seni-1284598)
İslam alemi uykuda, uyutulmuş, idarecileri kukla…
Çözüm “Ey âlem-i İslâm! Uyan, Kur’ân’a sarıl, İslamiyet’e maddî ve manevî bütün varlığınla müteveccih ol…” duamız İslam aleminin bir an önce uyanması ve sahip olduğu maddî ve manevî kuvvetin farkına varması... Bu gerçekleşirse “Asya münafıkları ve Avrupa dessas zalimleri” İslam aleminin haklarını gasp edip, sömüremeyecekler, katliamlar yapamayacaklar. İnancımız devleti şekillendirdiğinde sömürü bitecek, vahşet bitecek.
Bu tespitlerden sonra gelelim yaşananlara ve yapılması gerekenlere…
7 Ekim 2023 ten beri Gazze’de yaşanan vahşeti, soykırımını izliyoruz, dünya izliyor. Dünya tarihinde en büyük vahşet, en büyük şer, en büyük kötülük, en büyük zulüm, en büyük vicdansızlık, en büyük çirkinlikler yaşanıyor, Gazze’de… İbret-i alem sahnesinde vahşeti, soykırımını izliyoruz.
Gazze’de terörist, katil İsrail’in saldırıları üç farklı şekilde devam ediyor: havadan bombardıman, karadan işgal ve yardım girişlerini engelleme. Küfür, insanı gayet aciz bir canavar hayvan yapıyor. Katil Siyonist İsrail Gazze’de, Filistin’de hamile kadınları daha doğmamış bebekleriyle, ağzı süt kokan bebekleri, çocukları, onların anne ve babalarını masum insanları her an, gündüz, gece, uykuda vahşice öldürmeye devam ediyor. Hedefleri Gazze’yi yok etmek. Bir buğday tanesinin girişine izin vermeyerek, kardeşlerimizi açlıkla da öldürüyorlar. Gazze’de çiçekler solmaya devam ediyor. Soykırıma sessiz kalan başta ABD olmak üzere batı dünyasının elinde Gazzeli bebeklerin, çocukları, masumların kanı var. Bu kan onları boğacaktır. Zülüm devam etmez.
Allah (cc) imhal eder (mühlet verir) lakin ihmal etmez. Vakti gelince kimini Firavun gibi denizde boğar, kimini Nemrut gibi sinekle öldürür. Bazen de zalimi zalime musallat eder. Rabbimiz Rahman ve Rahim olduğu gibi, vakti geldiğinde mazlum için intikam alandır (Allah (cc) Muntakımdir.)
Bizlere imanın dersini veren, imanın zirvesini yaşayan Gazzeli mağdur, mazlum, masum, kahraman kardeşlerimiz en güzel tebliği, yapıyorlar. İslam’ın izzetini koruyorlar. "Vücudunu Mûcidine feda et. Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın… "
Gazze’de, Filistin’de kardeşlerimiz en güzel tebliği yaparken, büyük bir fiyat alıyorlar. En büyük rütbeyi, makamı alıyorlar. Şehitlik makamına ulaşarak, ebediyeti faniliğe tercih ediyorlar.
Terörist, katil İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, 2 Mart'tan bu yana yardım girişlerini engelledikleri Gazze Şeridi'ne "bir buğday tanesinin bile" girişine izin vermeyeceklerini belirtti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Gazze, bir ölüm tarlasına döndü. Siviller sonsuz bir ölüm döngüsüne sıkışmış durumda" diyor.
Gazzeli kardeşimiz, "kuyulardan çektiğimiz su ile otları pişirip yiyoruz, nerede kardeşlerimiz, biz yok olursak siz Ahirette nasıl hesap vereceksiniz? " diyordu.
Filistinli aktivist ve fotoğrafçı Malak Fada paylaştığı video ile tüm İslam dünyasına şu sözlerle sitem ediyordu: (https://video.haber7.com/video-galeri/316862-filistinli-aktivist-malak-fadadan-tum-islam-alemine-akan-kanimiz-sizin-boynunuza)
"Pişman olacağınız o gün gelmeden, Gazzeli çocukların mahrum bırakıldıkları her bir lokma için, kafası kopan her çocuk için hesaba çekileceğiniz o gün gelmeden artık vicdanınızı sorgulayın.
Gazze'ye bir şişe su ve tek bir gıda kolisi geçirebilecek tek bir İslam devleti yok mu?
Herkes oturmuş Gazzeli çocukların kafasının nasıl koptuğunu izliyor.
Yaşamak için yaprak yiyoruz, taşları öğütüyoruz, pis su içiyoruz. Akan kanımız sizin boynunuzadır. Vicdanı olan Allah (cc) için artık harekete geçsin. " Diyordu.
Gazze’nin Kuvay-i milliyesi Hamas, 18-19-20 Nisan'ı İsrail’e karşı "küresel öfke günleri" ilan ederek Gazze Şeridi'ndeki soykırıma ABD desteğinin ve uluslararası toplumun suç ortaklığının protesto edilmesini istedi.
Gazze’deki vahşete, yardımların engellenmesine, kardeşlerimizin açlıktan ölmesine karşı, dünya çapında yapılan protestolar, Hamas’ın çağrıları, ülkemiz idarecilerinin destekleri, sivil toplum kuruluşlarımızın eylemleri ve gösterileri devam ediyor. Maddi ve insani yardımların ulaştırılması son derece önemlidir. İşgale destek veren kurumları boykot konusunda hassasiyetimizi sürdürmeli ve geniş tabana yaymaya çalışmalıyız. Bilhassa devletimiz yapılabilecek destek ve yardımları fiili olarak en üst seviyede yapmalıdır. Devletimiz Gazelli kardeşlerimizin kaderini değiştirecek bilgi ve tecrübeye sahiptir.
İHH’nın İstanbul’da, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla düzenlediği ve düzenleyeceği “Gazze Ölüyor! Ayağa Kalk!” yürüyüşleri önemli, yurt çapına yayılarak protestolar aralıksız devam etmelidir.
Dünya çapında, ülkemizde yapılan protestolara, yürüyüşlere, tepkilere, çağrılara, boykotlara rağmen Katil İsrail’in vahşetinde hiçbir değişiklik olmuyor. Artarak devam ediyor. O zaman katille anlayacağı dille konuşmak, eylemde bulunmak gerekiyor. Siyonist işgalin, vahşetinin bu kadar azgınlaştığı, "bir buğday tanesinin bile" girişine izin vermeyeceğiz dendiği dönemde artık yeni bir aşamaya geçilmesi gerekiyor. Gazze’de yaşananlar, fiilî cihadı zorunlu kılan açık bir işgaldir. Zaman, Gazze yok olmadan harekete geçme zamanı. Yoksa yarın geç olabilir.
Afganistan’da önce Sovyet sonra ABD işgaline karşı verilen mücadeleye destek için dünyanın değişik bölgelerinden gönüllü mücahitlerin gittiğini hatırlayalım. Bu desteğin Sovyet işgalinin de ABD işgalinin de dize getirilmesinde önemli rolü olduğunu görmezden gelemeyiz. Bosna-Hersek’te Sırp kuşatmalarının kırılmasında yine bölgeye giden başta ülkemizden olmak üzere gönüllü mücahitlerin destekleri bilinen bir gerçektir. Suriye’deki Baas diktasının devrilmesinde de gönüllü desteğin önemli payı vardır.
Dünya Müslüman Alimler Birliği, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı tüm Müslümanlara silahlı cihadı farz kıldığını belirten bir fetva yayınladı. Fetvaya göre, Filistin’deki işgalci güce karşı her Müslümanın silahlı cihad yapması farzdır...
Katil Siyonist İsrail işgale karşı verilen şanlı mücadeleye dışarıdan desteğin engellenmesi için sıkı tedbirler almış olsa da bunların aşılması imkansız değildir. İman imkanı yener. Afganistan’da, Bosna-Hersek’te, Suriye’de kazanılan tecrübeler Filistin’e, Gazze’ye taşınamaz mı?
“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” (Nisa suresi, 75. Ayet)
Bütün Müslümanlar bu Ayeti Kerimenin muhatabıyız.
Karanlığın en zifiri olduğu an, aydınlığa en yakın olan anıdır.
Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı vardır.
Sabahın olması, baharın gelmesi için Mücahitler yola çıksın… Vesselam.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.