Mehmet Asıf IŞIK
Yahudi Terör Örgütlerinin Ortaya Çıkışı
Ortadoğu’nun Kalbine Saplanan Hançer: İsrail-3
FİLİSTİN’DE MANDA YÖNETİMİ
1922: Osmanlı kuvvetlerinin 1917’de Filistin’den çekilmesiyle kurulan Birleşik Krallık (İngiliz) Filistin Mandası Milletler Cemiyeti tarafından onaylandı. Bu yönetim, Osmanlı Devleti’nden koparılan Arap topraklarını İngilizlerin elinde tutması için hem paravan görev yürütmesi hem de meşruiyet sağlaması amacıyla bölgede sivil görünümlü olarak kuruldu ve 1923 yılında resmileşti.
1922’de İngiltere tarafından yapılan nüfus sayımına göre göçmen Yahudiler, Filistin'deki 750 binlik nüfusun yüzde 11'ine ulaşmıştı. Sonraki 15 yılda Filistin’e göç sel gibi akacak, 300 bin Yahudi göçmen daha gelecekti.
Aynı sene Amerikan Kongresi’nin bir karar bildirgesinde “ABD, Filistin’de Yahudilere milli yurt kurulması taraftarıdır” beyanı yer almıştır.
1927: Ortadoğu Bölgesinde Kerkük yakınlarında çok zengin petrol yatakları bulundu. İngilizler Irak petrollerini ele geçirdi.
1928: Amerika, İngilizlerin Musul petrollerinin eline geçmesinden rahatsızdı. Petrol üretimi yapacak olan şirketin savaşın galipleri arasında pay edilmesi gerektiğini ileri sürerek pay istiyordu. Aynı yıl Orta Doğu bölgesindeki petrollerin paylaşılması amacıyla rezerv sahibi ülkeleri içine alan ‘Kırmızı Hat’ Antlaşması imzalandı.
1929: İngiliz Manda yönetimi altında bulunduğu dönemde Yahudilerle Araplar arasında ilk çatışmalar başladı. Düşmanlık, Ağustos ayında kanlı çatışmalara dönüştü. 133 Yahudi Filistinliler tarafından, 110 Filistinli de Yahudi hamisi İngiltere güçleri tarafından öldürüldü.
1930: Kırmızı Hat Antlaşmasına dahil olmayan ABD menşe’li SoCal Şirketi önce Bahreyn’de ve ardından 1936 yılında yine ABD menşe’li Texaco isimli şirket ile ortak olarak Suudi Kralı İbn-i Suud'dan aldığı imtiyazla S.Arabistan'da petrol buldu. SoCal ve Texaco adlı şirketler Arap Amerikan Petrol Şirketi (ARAMCO) adı altında (1943) birleştiler.
YAHUDİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
1936: Arapların tepkisi geniş bir bölgede uygulanan genel grevle sivil itaatsizliğe dönüştü. O tarihe kadar Siyonist militan örgüt Irgun Zvai Leumi, Filistin ile şimdiki Ürdün'ü ''kurtarmak''(!) amacıyla, Filistinli ve İngilizlere ait hedeflere silahlı terör saldırıları düzenliyordu.
1937: İngiltere'nin Hindistan sömürgesinden sorumlu eski bakanı Lord Peel başkanlığındaki bir Komisyon, Filistin topraklarını Yahudi ve Arap devletleri arasında ikiye bölmeyi teklif etti. Filistinli Arap temsilciler bunu reddetti. Araplar, Yahudi göçünün durmasını ve azınlık haklarına saygılı üniter bir devlet kurulmasını istiyordu.
1938: Manda idaresi altındaki Filistin topraklarına yüzbinlerce Yahudi daha getirildi. Manda Yönetimin Yahudi nüfusunu günden güne artırması, Araplarda öfkeye ve sonunda isyana yol açtı. Bazen şiddetle neticelenen muhalefet İngiltere'den gönderilen birlikler tarafından bastırıldı.
1940-1945 Arası: II. Dünya Savaşı yıllarında Avrupa ülkelerinde bulunan ve sayıları 8.860.000’i bulan Yahudi, Nazilerin kontrolü altındaydı. Yapılan hesaba göre, Naziler Avrupa’daki Yahudilerin % 67’sine tekabül eden yaklaşık 5.934.000 kişiyi öldürdüler. Yahudilerin yarısından çoğu Baltık ülkelerinde, Almanya, Avusturya, Yunanistan, Hollanda, Beyaz Rusya, Ukrayna, Belçika, Yugoslavya, Romanya ve Norveç’te öldürüldüler.
(Almanya’da Yahudiler toplama kampına götürülüyor)
Katliamlardan kurtulan veya kaçabilenlerin büyük kısmı Amerika’ya göç etti. Bir kısmı ise Avrupa devletleri tarafından Filistin topraklarına yerleştirildi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN KURULUŞU
Birleşmiş Milletler (BM), II.Dünya Savaşının ardından 24 Ekim 1945 tarihinde kurulan uluslararası bir örgüttür. Kâğıt üzerinde yazılı amacı, dünya barışını ve güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel iş birlikleri oluşturmaktır. Birleşmiş Milletler kendisini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş" olarak tanımlar. Uluslararası ilişkilerde kuvvet kullanılmasını evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma 26 Haziran 1945'te 50 ülke tarafından imzalanan Birleşmiş Milletler Antlaşması'dır. Üye sayısı bugün itibarıyla 193'tür. Örgütün yönetimi New York'taki BM Genel Merkezden yürütülür ve üye ülkelerle her yıl düzenli olarak yapılan toplantılar da bu merkezde yapılır.
30 yıl arayla yaşanan iki dünya savaşı yaklaşık 80 milyondan fazla insanın ölümüyle, 100 milyona yakın insanın yaralanıp sakatlanmasıyla ve çok büyük yıkımlarla sonuçlanmıştı. İnsanlık, kurulan bu uluslararası teşkilatla yeryüzünde barışın, güvenliğin ve adaletin tesis edilip korunacağını umuyordu. Ancak, BM’nin galiplerin üstünlüğü ve iradelerinin hakimiyeti esası üzerine kurulduğunun anlaşılması uzun sürmeyecekti! Ardından kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (İHİÖ), Lahey Adalet Divanı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi kuruluşlar da hiçbir zaman adil olmayacak, mazlum ve mağdurun haklarını korumayacak, çoğunlukla Batı’nın ve güçlünün menfaatlerini öne alan bir anlayışla ve yapacağı hukuksuzlukları meşrulaştırmaya çalışacaktır.
1946: Filistin Mandası o seneye kadar Ürdün Emirliği'ne bağlı bir özerk bölge iken, bağımsızlığını kazanarak(!) Ürdün'den ayrıldı.
1947: 1920'den beri Filistin'i yöneten İngiltere, Filistin topraklarını Yahudilere peşkeş çekmiş ve deredeki balıkları birbiriyle kavga ettirmiştir. İngiltere, şiddet olaylarıyla kaynayan bölgedeki Yahudi-Arap sorununu Birleşmiş Milletler Teşkilatına devretti. Bölgedeki Yahudiler nüfusun üçte birine sahip olmalarına rağmen toprakların sadece yüzde 6'sı ellerindeydi.
BM Özel Komitesi, bölgeyi Filistin ve Arap devletleri arasında bölmeyi önerdi. Paylaşım, Filistin'in yüzde 56'sını Yahudi devletine, yüzde 44'ünü Arap devletine bırakıyordu. Kudüs uluslararası bir idare altında olacaktı. Yahudi temsilciler bu teklifi kabul ederken Filistinli Arap Yüksek Komitesi reddetti. O sene BM Genel Kurulu'nda 33 ülkenin kabul, 13 ülkenin karşı ve 10 ülkenin çekimser oyuyla onaylanan bu plan hiçbir zaman uygulanmadı.
(Devam edecek)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.