Merhametli ve Cömert Çocuklar
Uzman psikolog Farika Teymur Artır: Çocuklara merhametli ve cömert bir insan olmayı öğretebiliriz
Çocuklarınıza belki de sizin yaşamadığınız en iyi imkânları hazırlıyorsunuz. Ama onların benmerkezci ve doyumsuz oluşları karşısında kendinizi çaresiz hissetmeyin. Ramazan ayı çocukların eğitimi açısından önemli bir ay. Çocuklar, sahip oldukları şeylerde muhtaçların da hakkı olduğunu yaşayarak öğrenmeli.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı diğer insanların ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olmayı sağlayan rahmet ve bereket ayıdır. Ramazan ayı, kişinin hem ruh hem de beden sağlığını korumak için uygun zemini hazırlarken sağlıklı bir kişilikte olması gereken merhamet, empati, yardımseverlik ve cömertlik gibi güzel özellikleri de geliştirmektedir.
Anne-babalar başta yakınları olmak üzere diğer insanların ihtiyaçları konusunda duyarlılıklarını çocukları ile paylaştıklarında çocuklarını da bir eğitime tabi tutmuş olur. Vererek çocuklara örnek olmak, sahip olduğumuz şeylerde başka insanların da hakkı olduğunu göstermek, çocukların benmerkezcilikten ve doyumsuzluktan korunmasını da sağlar.
Günümüzde teknolojinin gelişmesi, imkânların artması, ihtiyaç olunan şeylerin çeşitlerinin fazlalaşması, isteklerin karşılanması konusunda kişiyi belirsizliğe götürmektedir. Geleneklerin etkisinin yavaş yavaş azalıp kişilerin popüler kültürün etkisinde gittikçe daha fazla kalmasıyla ihtiyaçların ne olduğu konusundaki belirsizlik de artıyor. Sınır konulmayan insanda, isteklerin de sınırı olmamaktadır. İstekleri ihtiyaç olup olmadığına, başkalarının ihtiyaçlarının karşılanmasına engel olup olmadığına bakılmaksızın sürekli yerine getirilen şeyler, insanda doyumsuzluk yaptığı gibi, bu tür davranışlar beklentisi de iç huzursuzluğuna sebep olmaktadır.
Anne-baba, çalışmak, kazanmak ve kendi ihtiyaçlarını karşılamayla başkalarının ihtiyaçlarını karşılama konusundaki dengeyi sağlama ve her iki konuda da aşırılıktan kaçınma konusunda çocuklarına örnek olmalıdır. Anne-baba sahip olduklarını en yakınlarıyla paylaşma konusunda sürekli çocuklarına güzel örnek oldukça çocuk da bu davranışları kazanır. Çocuk başkalarına faydalı olmanın önemine vurgu yapıldığı takdirde kendisi de başkalarına faydalı olmaya önem verir.
Çocuk maddi imkânlara sahip olmak kadar onlara sahip olmamanın da hayatın bir parçası olduğunu farklı insanlarla ilişkiler içinde, onların hayat olaylarına şahit olarak ve yaşayarak görmelidir. Bu da sosyal ilişkilerin çok yönlü sürdürülmesiyle mümkündür. Akraba ve komşu ilişkilerini sağlıklı bir şekilde sürdürmek, çocuğun tek tip yaşama standardı olmadığını görmesini sağlar. Çocuk farklı sosyoekonomik kültürel değerlere sahip kişilerle ilişkiler içinde oldukça hayatı da çok yönlü olarak tanıyacak ve değerlendirecektir.
Anne-baba sosyal ilişkilerini sürdürdükçe ve sosyal hadiselere duyarlı oldukça sadece en yakınlara vermenin yetmediğini, bütün insanlığa karşı belli sorumlulukları olduğunu da çocuk büyüdükçe kavramaktadır. Anne babanın ve diğer yakınların sadece akrabalar ve komşular değil, bütün insanlığın ihtiyaçlarına duyarlı olması, savaşlardan, tabii afetlerden, sömürgeden zarar gören insanlığa yardım etme, insanları doyurup giydirme, barındırma ve eğitme konusunda gayret içinde olması çocuğun da yardımsever olmasını kolaylaştırmaktadır.
ZAMAN