Merkezinde siyaset olan cemaatler
Vakit yazarı Mustafa Öcan, cemaatlerin siyasetle nasıl bir ilgisi olması gerektiğini yazdı
RisaleHaber-Vakit yazarı Mustafa Öcan, cemaatlerin siyasetle nasıl bir ilgisi olması gerektiğini yazdı.
Hasan El Benna'nın tavrıyla ilgili yorumları köşesine taşıyan Özcan, "İslami hareketlerle siyaset ve direniş arasında nasıl bir ilişki türü olmalı?" sorusuna cevap aradı.
Cemaatlerin siyasetle genel çerçevede ilgilenmesi gerektiğini ifade eden Özcan, yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Elbette İslami hizmet üniteleri olan cemaatlar veya organizasyonlar Bediüzzaman’ın deyimiyle baskı altında olduklarında ‘sırran tenevveret’ denildiği gibi gizlilikle hareket etseler de bir cemiyet ve gizli bir cemiyet değildirler. İkisi birbirinden çok farklıdır. Kimse İslam adına Müslümanlar üzerinde tekelistan kuramaz. Ancak bu ilişki İslami ölçüler içinde karşılıklı icap ve kabul ile düzenlenir.
"Elbette cemaatlar genel çerçevede hem siyasetle hem de işgal idaresi varsa ülkenin, İslam yurdunun sınırlarının savunmasıyla ilgilenirler. Bu ilgiden kendilerini kimse men edemez. Lakin dahilde yöntem farklıdır. İslami cemaatlar veya hareketler siyasetle genel çerçevede ilgilenirler. Bu doğrudan ilgilenmeye yani cemaatın merkezini siyaseti veya ticareti yerleştirmeyi mani bir haldir. Bu cemaatlar çok geçmeden ya esasatta ya da ahlak ve fazilette sapma gösterirler. Varlık nedenlerine yabancılaşırlar. Dahilde cemaatlar bağlamında siyasetin aracı nasihattır. Bu nasihat bütün kesimleri kapsar. Devlet ve temsilcileri de buna dahildir. Cemaatların genel hedefi salih ve muslih insan yetiştirmektir. Bunun ötesinde siyasetle ilgileri ancak umum anlamda olur."