Milli Gazete yazarı: Said Nursi'nin 498 talebesi şehit düştü

Milli Gazete yazarı: Said Nursi'nin 498 talebesi şehit düştü

Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik

Risale Haber-Haber Merkezi

Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik, Bediüzzaman Said Nursi'nin Birinci Dünya Savaşında 498 talebesinin şehit düştüğünü söyledi.

Matematik öğretmeni ile daha birkaç öğretmen ateist olduklarını söylüyorlardı

Risâle-i Nûr Camiâsını 50 yıldır tanıdığını hatırlatan Bozgeyik, Risale-i Nur'la nasıl tanıştığını anlattı:
"Bu camiâyı tanımadan önce Bediüzzaman Hazretlerinin eseriyle tanıştım. Ahmet Dedem hasta iken bir ahbabı kendisine “Hastalar Risalesi” isimli eseri hediye olarak getirmişti. Anamın babası olan bu dedem ümmî idi. O hediye kitabı bana okuttu. Baştan başlayarak her gün bir iki “deva” okuyordum. Okunan kısımlar hem dedemin hoşuna gidiyordu, hem de benim. Eserin müellifi, Bediüzzaman Said Nursî idi. Ama o sıralar bu müellif-i muhterem hakkında hiçbir bilgim yoktu. Dört yıllık olan İmam-Hatip ortaokulunu bitirmiştim. O sıralar 12 Mart 1971 Muhtırası verilmiş, İmam-Hatiplerin orta kısmı kapatılmıştı. Ailemin talebi üzerine Liseye kaydoldum. Lise’nın Fen Bölümünün Matematik kolunu tercih etmiştim. Modern Matematik görüyorduk. Matematik öğretmeni ile daha birkaç öğretmen ateist olduklarını söylüyorlardı. Sınıfımızda da aynı görüşten talebeler vardı. Ben ise ilk defa böylesine bir görüş sahipleriyle karşılaşıyordum. Sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Aklıma İmam-Hatip’ten Tabiat Bilgisi dersimize gelen muhterem Ahmet Akdeniz Hocam geldi. Ders esnasında defterini çıkarır, oradan Tevhid’le ilgili sözler okur, okunan o ifadeler çok hoşumuza giderdi. Hocama durumu anlattım, bana Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerinden Tabiat Risalesi ve Küçük Sözler’i okumamı tavsiye etti. O eserleri temin ederken aynı zamanda Risâle-i Nûr Camiası ile de tanışmış oldum."

Bediüzzaman'ın üç değişik tarihçe-i hayatını kaleme aldım

Bozgeyir, Bediüzzaman Hazretleri ile Risale-i Nur cemaatlerini de şöyle anlattı:

Sonraları Risâle-i Nur Külliyatının tamamını okudum, Bediüzzaman Hazretleri hakkında çok geniş malumat sahibi oldum. Hatta bu muhterem sîma’nın üç değişik tarihçe-i hayatını kaleme aldım ve bunlardan ikisi kitap olarak neşroldu. Bunlardan ayrı, “Kim Cumhuriyetçi: Bediüzzaman mı, M. Kemal mi?”, “Güneydoğu Üzerine Oynanan Oyunlar ve Bediüzzaman’ın Mesajı” isimli kitaplarımız neşroldu. Yani Risâle-i NûrCamiâsı ve Bediüzzaman hakkında hayli geniş bilgi sahibiyim. Bildiklerimi şu şekilde hülâsa edebilirim:

Birinci Dünya Savaşında 498 talebesi şehit düştü

Bediüzzaman: Sahabe Mesleğini şiâr edinmiş bir İslâm âlimidir. Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat itikadına sahiptir. 1926’dan önceki hayatına baktığımızda ilimle fiilî cihadı birlikte yaptığını görürüz. Van’daki Horhor Medresesinde talebelerine hem İslâmî ilimleri, hem de cihad ilmini öğretiyor, ayrıca cihadın talimini de yaptırıyordu. Buradaki 500 talebesi ile Osmanlı Devleti saflarında Birinci Dünya Savaşına katılmış, bu savaşta 498 talebesi şehit düşmüş, kendisi de yaralanmış, gâzi olmuş, Ruslar tarafından esir edilmiştir. Bolşevik ihtilâlindeki kargaşadan istifade ederek esir kampından firar edip İstanbul’a gelmiş, orada İstanbul’u işgal eden İngilizlerle mücadele etmiş, Kurtuluş Savaşını desteklemiştir. Tek Parti Devrinde sürgün edilmiş, hapsedilmiş, dehşetli baskıya mâruz kalmıştır. O, işte bu çok zorlu şartlarda, Kur’ân’ı Azimüşşân’ın tefsiri olan Risâle-i Nûr eserlerini telif etmiştir. Bu eserler, o karanlık devrede Cenab-ı Hakk’ın, şehid ve gâzi insanların torunlarına bir lütfudur. Yüz binlerce vatan evladı bu eserleri okuyarak, başta Allah’a iman olmak üzere imanın bütün esaslarını mükemmelen öğrenecek ve o iman esaslarına sımsıkı sarılarak ebedî hayatlarının kurtuluşunu sağlayacaklardı. 

Nur talebeleri bütün Müslümanları kardeş bilirler ve onları çok severler

Risâle-i Nur Camiâsına gelince: Bu camiâ mensupları Sahabe Mesleğini şiâr edinmiş samimi Müslümanlardır. Temelde bütün Müslümanları kardeş bilirler ve onları çok severler. Ancak Bediüzzaman’a hayatı zindan eden komite, bu camiânın içerisine de parmağını sokmuş ve bu camiâyı diğer Müslümanlara antipatik gösterecek birtakım oyunlar oynamıştır. MHP ve MSP camiâsı ile arayı soğutmak için broşürler neşrettirmiştir. Aynı şekilde Ehl-i Tariki ve diğer Müslümanları soğutmak için de provokasyonlar tertiplemiştir. Şunu net bir şekilde ifade edeyim ki, Risale-i Nûr Camiâsının yüzde 95’inin bu oyunlarla bir ilgisi yoktur. Bu camiâ mensupları, en ufak anarşik harekete, asâyişi ihlal edecek hâdiselere karışmamışlardır. Bunlar, gerçek Müslüman, bütün Müslümanları çok seven, vatanperver insanlardır. Ama her yerde olduğu gibi bu camiânın içerisine de zındıka komitesinin elemanları sızmış ve ortalığı karıştırmışlardır. Onlar ise bir elin parmağını geçmez. O karıştırıcılar yüzünden koca camiâyı töhmet altında bırakmak ve onlara kızarak bu vatanda yaşayanlar için çok büyük bir şans olan eserleri okumamak yanlıştır. Tıpkı Millî Görüş Camiâsı gibi, Risâle-i Nur Camiasını hedef tahtasına koyanlar aynı mihraklardır. Onların kim olduğunu ise yazılarımızı tâkip edenler çok iyi bilir.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
7 Yorum