Modern çağın hastalığı 'unutkanlık'

Modern çağın hastalığı 'unutkanlık'

Cep telefonu, internet, televizyon gibi uyaranlar yüzünden insanlar hiçbir şeye tam olarak konsantre olamıyorlar. Sağlıklı beslenmek, spor yapmak, kitap okumak, bulmaca çözmek hafızayı güçlendiriyor

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Başhekim Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, yaptığı yazılı açıklamada, para hesabını karıştırmanın unutkanlık hastalığının belirtisi olabileceğine dikkat çekerek, kendileri için çok önemli olan telefon numaralarının unutulmaya başlanmasının da önemli bir gösterge olduğunu vurguladı.

Bu tür belirtilerin farkına varılması halinde kişinin öncelikle bir nörologa gitmesinin daha doğru olduğunu kaydeden Bingöl, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

''Önemli olan, unutkanlığın tedavi edilebilir bir hastalık sonucu olup olmadığının tanısını yapmaktır. Bunun için bazı testler, sorgulamalar, kan incelemeleri yapıyoruz. Son zamanlarda çok sık gördüğümüz B12 eksiklikleri, tiroit hastalıkları da unutkanlığa yol açabiliyor.

Bunama hastalıkları ya da demansı olan hastalarda ilaç tedavileri ile hastaların yaşam kalitesini daha iyi hale getiriyoruz. Hastalığın sürecini çok değiştiremesek de hasta ve yakınları açısından daha iyi bir yaşam standardının oluşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunama hastalığının kesin bir tedavisi yok.''

AĞIR DİYETLER HAFIZAYI ZAYIFLATIYOR

Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, unutkanlık hastalıklarının 60 yaş üzerinde daha çok görüldüğünü, nadiren de 40-50'li yaşlardaki kişilerde oluşabildiğini, daha erken yaşlarda ortaya çıkanların ise genellikle tedavi edilebilir nedenlerden dolayı olduğunu bildirdi.

Hafızayı güçlendirmek için sağlıklı beslenmenin, bol su içmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Bingöl, ''Ağır diyetler ve uzun süren açlıkları kesinlikle önermiyoruz. Çünkü ağır diyetler hafızayı zayıflatıyor'' dedi. Düzenli spor yapmak ve her gün yürümenin bu tür hastalıkların ortaya çıkmasını çok büyük oranda geciktirebildiğine işaret eden Bingöl, açıklamasında şu tavsiyelerde bulundu:

''Unutuyoruz, çünkü cep telefonu, internet, televizyon gibi uyaranlar yüzünden aslında hiçbir şeye tam olarak konsantre olamıyoruz. Sağlıklı beslenmek, spor yapmak, kitap okumak, müzikle uğraşmak, bulmaca çözmek hafızayı güçlendirir.''

Bingöl, özellikle kaygı düzeyi yüksek ve çok titiz kişilerde unutkanlık ve hastalıklarının daha erken ortaya çıktığını belirtti.

''GENÇ YAŞTA UNUTKANLIK PSİKİYATRİK HASTALIK BELİRTİSİ OLABİLİR''

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Atalay da unutkanlığın, çoğu kez depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik bazı hastalıklara eşlik ettiğini bildirdi.

Travma geçiren birinde görülen unutkanlığı psikolojik olarak yorumlamanın doğru olmadığını belirten Atalay, unutkanlık hikayesi olan kişilerin depresyon gibi birçok açıdan araştırılması gerektiğini vurguladı.

RUHSAL NEDENLERDEN KAYNAKLANAN UNUTKANLIK

Psikolojik nedenlerden kaynaklanan unutkanlığın giderilmesi için psikolojik tedaviler uygulanması gerektiğini belirten Atalay, açıklamasında şunları kaydetti:

''Ancak kullanılan ilaçlar da unutkanlıklara yol açabilir. Örneğin kişinin unutkanlığı yok ama depresyonu varsa kullandığı antidepresan küçük unutkanlıklar yapabilir, onu bir hastalık olarak görmemek gerekir. Bir süre sonra yoluna girer ve kalıcı bir soruna yol açmaz.

Unutmak aynı zamanda bir psikolojik korunma yöntemidir. Çok ciddi travmalarda, sürekli o travmayı yaşamak, zihinsel olarak başa çıkamayacağımız bir şeydir. O yüzden onu unuturuz. Ama unutarak kalmamız da iyi bir şey değildir, onu mutlaka uygun bir şekilde hatırlamamız, yüzleşmemiz ve çözümlememiz gerekir.''
Star

Bediüzzaman Said Nursi diyor ki...

"Risale-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüt ediyor, ne yapayım?"
Ben de dedim: "Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var: İmam-ı Şâfiî'nin (r.a.) dediği gibi, Haram-ı nazar, nisyan verir."

Evet, ehl-i İslamda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir.
Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz'î, küllî o şekvâdadır. İşte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadis-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: "Âhir zamanda, hâfızların göğsünden Kur'an nez'ediliyor, çıkıyor, unutuluyor." Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur'an'a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. (Kastamonu Lahikası)