Muhammed (asm), sizin erkeklerinizden hiçbirisinin babası değildir

Muhammed (asm), sizin erkeklerinizden hiçbirisinin babası değildir

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Ahzâb Sûresi 37-40. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor

37-Hani (sen), kendisine hem Allah’ın ni‘met verdiği, hem de senin ni‘met verdiğin kimseye (Zeyd’e): “Zevceni üzerinde (nikâhında) tut ve Allah’dan sakın!” diyordun; Allah’ın, kendisini ortaya çıkarıcı olduğu şeyi ise, içinde gizliyordun ve insanlardan çekiniyordun.(1) Hâlbuki Allah, kendisinden çekinmene daha lâyıktır.  Buna rağmen Zeyd (kendisini fazîlet cihetiyle ona koca olarak denk görmediğinden) ondan ihtiyâcı (olan boşamasını) yerine getirince, onu sana (biz) nikâhladık; tâ ki, kendi (zevce)lerinden alâka(larını) kestikleri zaman evlâdlıklarının zevceleri (ile evlenmeleri husûsu)nda mü’minlere bir zorluk olmasın!(2) Ve Allah’ın emri, (böylece) yerine getirilmiş oldu.

38-Allah’ın, kendisi için takdîr ettiği bir şey(i yerine getirmek)te Peygambere herhangi bir zorluk yoktur. Bundan önce gelip geçen (peygamber)ler içinde Allah’ın kanûnu (böyle)dir. Allah’ın emri ise, mutlaka yerini bulan bir kaderdir.

39-Onlar (o peygamberlerdir) ki, Allah’ın (vahyen) gönderdiklerini teblîğ ederler ve O’ndan korkarlar; hem Allah’dan başka, kimseden korkmazlar. Hesab görücü olarak da Allah yeter!

40-Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirisinin babası değildir; fakat Allah’ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah ise, herşeyi hakkıyla bilendir.

(*) Resûl-i Ekrem (asm)’ın içinde gizlediği şey, Zeyneb vâlidemiz (ra)’nın kendisine zevce olacağını vahye dayanarak önceden bilmesidir. (Beyzâvî, c. 2, 247)

(*) “‘Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın -Zeyneb’i- tezevvücünü (kendine zevce olarak almasını); eski zaman münâfıkları gibi, yeni zamânın ehl-i dalâleti (dinsizleri) dahi medâr-ı tenkid (tenkid sebebi) buluyorlar, nefsânî, şehevânî telakkī ediyorlar’ diyorsunuz. El-cevab: Yüz bin def‘a hâşâ ve kellâ! O dâmen-i muallâya (yüce şerefe) şöyle pest şübehâtın (alçak şübhelerin) eli yetişmez. (...) Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın hizmetkârı veya ‘oğlum’ hitâbına mazhar olan Zeyd (ra), rivâyet-i sahîha ile, i‘tirâfına binâen, izzetli zevcesini kendine ma‘nen küfüv (denk) bulmadığı için tatlîk etmiş (boşamış). Yani: Hazret-i Zeyneb, başka yüksek bir ahlâkta yaratılmış ve bir peygambere zevce olacak fıtratta olduğunu, Zeyd ferâsetle hissetmiş ve kendisini ona zevc olacak fıtratta kendine küfüv bulmadığından, ma‘nevî imtizaçsızlığa (kaynaşmamaya) sebebiyet verdiği için tatlîk etmiştir. Allah’ın emriyle Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm almış; yani ****** [Onu sana (biz) nikâhladık] (meâlindeki âyet)in işâretiyle, o nikâh bir akd-i semâvî (semâda kıyılan bir nikâh) olduğuna delâletiyle (işâretiyle), hârikulâde ve örf ve muâmelât-ı zâhiriyenin fevkinde (örf ve âdetlerin üzerinde), sırf kaderin hükmüyledir ki Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o hükm-i kadere inkıyad göstermiştir ve mecbûr olmuştur. Nefis arzusuyla değildir.” (Mektûbât, 7. Mektûb, 20-21)
Ayrıca bakınız; (sahîfe 424, hâşiye 1)