“Realistler” hiç ihtimal vermiyordu ama birlik mayası tutuyor elhamdülillah. Farklı cenahlara mensup kalabalık bir grup gazeteci, yazar, televizyoncu ve akademisyen olarak MAS Şirketler Topluluğu'nun ev sahipliğinde üç gün geçirdiğimiz Suriye'de kiminle konuştuysak, Türkiye-Suriye yakınlaşmasından duyduğu sevinci anlattı ve mevcutla yetinmeyip bütünleşmeye azmetmemiz gerektiğini söyledi.

Belki inanmayacaksınız ama gerçekten öyle oldu.

“Türkiye ve Suriye'nin menfaatlerini tevhit etmeyi” savunan MAS yetkilileri, “Türkiye-Suriye yakınlaşmasına yeni bir ivme kazandırmak için” işini-gücünü bırakıp gezinin organizatörlüğünü üstlenen Şam Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi Başkanı Dr. Mehmet Yuva, bizi karşılamaya geldiği Şam Havaalanı'nda ayaküstü tanışır tanışmaz “Sizinle aynıyız; öyle aynıyız ki, aramızdaki sınırı kaldırdığımız anda birbirimize karışıp gideriz” diyen gazeteci Gıyaseddin Bey, mihmandarlığımızı yapan gençler, Busra çarşısında alışveriş ettiğimiz bakkal amca, Kalemun Üniversitesi yöneticileri, Halepli hocalar vs, vs, vs, hep birlik ihtiyacının altını çizdiler.

Niçin birlik?

Kardeşliğin gereği olduğu için birlik…

Emperyalist komploları boşa çıkarmak için birlik…

Şerefimiz, haysiyetimiz, can ve mal güvenliğimiz için birlik…

Kalkınmak ve şahlanmak için birlik…

Birlik, birlik, birlik!

* * *
Son gece, Türkiye'ye dönüşümüze birkaç saat kala, Suriye Başmüftüsü Ahmed Bedreddin el-Hassun'un misafiri olduk.

“Ehlen ve sehlen” konuşmasında ortak tarihimizin Emeviler döneminde başladığını, Abbasi ve Osmanlı halifelerinin bayrakları altında asırlar boyu beraber yaşayıp iç içe geçtiğimizi hatırlatan El-Hassun dedi ki:

“Tarihte Türkiye ve Suriye arasında sınır olmamıştır. Mevcut sınırı da biz çizmedik, yabancılar çizdi. Bu sınır sadece bayram günlerinde kalkıyor. Öyleyse yılın 365 gününü bayram ilan edelim!”
Muhteşem bir final.

Yeni Şafak