Risale Haber-Haber Merkezi

Tarihçi Murat Bardakçı, devletin Said Nursi'nin mezarını neden gizlediğini açıkladı.

Kanuni Sultan Süleyman’ın dostu, arkadaşı, vezir-i âzamı ve bir iddiaya göre de eniştesi olan ama daha sonra hükümdarın emri ile idam edilen Pargalı İbrahim Paşa’nın kayıp mezarında dair iddiaları HaberTürk'teki köşesinde taşıyan Bardakçı, devletin, tartışmalı ve netâmeli görülen kişilerin defnedildikleri yerlerin bilinmemesi ve hattâ kaybolması için elinden geleni yapmasının eski bir gelenek olduğunu söyledi.

Birçok meşhur kişinin mezarları kayıp

Devlet tarafından muhalif görülen yahut herhangi bir sebeple hoşlanılmayan daha birçok meşhur kişinin mezarlarının kayıp olduğunu, ecelleri ile veya devlet tarafından ortadan kaldırılarak ayrılmış olsalar bile nereye defnedildiklerinin hâlâ sır olduğunu hatırlatan Bardakçı, Said Nursi örneği vererek yazısını şöyle sürdürdü:

Said Nursi'nin cenazesi bilinmeyen bir yere nakledildi

Kabirleri aynı gizleme merakına kurban edilen Cumhuriyet döneminin birkaç meşhur simasını da hatırlatayım: Şeyh Said, Seyyid Rıza ve Said-i Nursî! Bu isimlerin ilk ikisi idam edilmişler ve nereye defnedildikleri hiçbir şekilde açıklanmamıştır. Said-i Nursî ise Şanlıurfa’da eceli ile vefat etmiş, ama cenazesi daha sonra mezarından çıkartılıp bir uçağa konmuş ve bilinmeyen bir yere nakledilmiştir.

“Mezar kaybettirme” geleneğinin sebebi

Bizde böyle asırlardır uygulanan “mezar kaybettirme” geleneğinin sebebi, devletin bu kişilerden intikamını almaya devam çabası yahut hatıralarını bile cezalandırma merakı değil, kabirlerinin ziyaretgâh hâline gelmesi endişesi ve onların yolunda gidenlerin yahut hatıralarına hürmet gösterenlerin mezar başında da olsa biraraya gelmelerini engelleme çabasıdır.