Müslümanların medenileşmesi İslâmiyete ittibaları nispetindedir
Zaman-ı saadetten şimdiye kadar hiçbir tarih bize bildirmiyor ki, bir Müslüman...
Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Münazarat adlı eserinden bölümler)
Sual: Neden dinsiz zannettiğimiz bazılarından bize zarar gelsin?
Cevap: Hayal perdesi üstünde size bir timsal manzarasını göstererek mazarratını anlatacağım:
İşte, şu sahrâda gayet muhteşem bir bostan içinde bir kasır var. Kasrın bir köşesinde sizin Beytüşşebab Kaplıcası gibi bir kaplıca olduğunu tahayyül ediniz. Siz, dışarıda burudetin tazyikiyle, karın tokadıyla, rüzgârın sillesiyle, ihtiyaren veya ıztıraren saray içine girmeye mecbursunuz. Lâkin, kapıda bir-iki kör ve havuz içinde bazı çıplak adamları görmüş veya işitmişsiniz. Bundan tevehhüm ediyorsunuz ki, o saray, körhâne veya çıplakhânedir. Siz girdiğinizde, onlar gibi olmak için taat libasını çıkarıyorsunuz; ve onların avretini görmemek için, akide denilen hakikat gözünü kapatıyorsunuz. Hâlbuki, onlar muhteşem odalarda gözleri açık ve avretleri mestur olarak mütefekkirâne meşveret ve bazı köşelerdeki kör ve çıplakların setr ve tedavisine hizmet ediyorlar. İşte sen, şu sûret-i vahşiyâne ve eblehânede avretin açık, gözün kapalı olarak içlerine girsen, acaba bundan daha büyük maskaralık ve zarar olabilir mi? Hakikaten, bence, bir Müslüman neslinden gelen bir adamın, akıl ve fikri İslâmiyetten tecerrüt etse bile, fıtratı ve vicdanı hiçbir vakit İslâmiyetten vazgeçemez. En ebleh, en sefih bile, sedd-i rasîn-i istinadımız olan İslâmiyete bütün mevcudiyetiyle taraftardır—lâsiyyema siyasetten haberdar olanlar...
Hem zaman-ı saadetten şimdiye kadar hiçbir tarih bize bildirmiyor ki, bir Müslüman muhakeme-i akliyesiyle başka bir dini, İslâmiyete tercih etmiş olsun ve delil ile başka bir dine dahil olmuş olsun. Dinden çıkanlar var, o başka mesele... Taklit ise, ehemmiyetsizdir. Hâlbuki edyân-ı saire müntesipleri mutlaka fevc fevc, muhakeme-i akliye ile ve burhan-ı kat’î ile daire-i İslâmiyete dahil olmuşlar ve olmaktadırlar. Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dahil olacaklardır.
Hem de tarih bize bildiriyor ki, ehl-i İslâmın temeddünü, hakikat-i İslâmiyete ittibaları nispetindedir. Başkaların temeddünü ise, dinleriyle mâkûsen mütenasiptir.
Hem de hakikat bize bildiriyor ki, mütenebbih olan beşer, dinsiz olamaz. Lâsiyyema, uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz yaşayamaz. Zira uyanmış bir beşer, kâinatın tehacümüne karşı istinad edecek ve gayr-ı mahdud âmâline neşvünemâ verecek ve istimdatgâhı olacak noktayı, yani din-i hak olan dâne-i hakikati elde etmezse yaşamaz. Bu sırdandır ki, herkeste din-i hakkı bulmak için bir meyl-i taharrî uyanmıştır. Demek istikbalde nev-i beşerin din-i fıtrîsi İslâmiyet olacağına beraatü’l-istihlâl vardır.
Ey insafsızlar! Umum âlemi yutacak, birleştirecek, besleyecek, ziyalandıracak bir istidadda olan hakikat-i İslâmiyeti, nasıl dar buldunuz ki, fukaraya ve mutaassıp bir kısım hocalara tahsis edip, İslâmiyetin yarı ehlini dışarıya atmak istiyorsunuz? Hem de, umum kemâlâtı câmi, bütün nev-i beşerin hissiyat-ı âliyesini besleyecek mevaddı muhît olan o kasr-ı nurânî-yi İslâmiyeti, ne cür’etle mâtem tutmuş bir siyah çadır gibi bir kısım fukaraya ve bedevîlere ve mürtecilere has olduğunu tahayyül ediyorsunuz? Evet, herkes âyinesinin müşâhedatına tâbidir. Demek sizin siyah ve yalancı âyineniz size öyle göstermiştir.
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER
Şu eserlerim Kürt olduğu gibi, aynı halde Türk, aynı vakitte Araptır
Size beğendirmek için değil, hakka hizmet için yazdım
Kürt aşiretleri ile yaptığım ders siyaset doktorlarına yardım eder
Yalnız Kürdistan’a değil âleme bağırarak müjde veriyorum ki
İstibdat İslâmiyeti zehirlendirir dalalet gruplarını doğurur
Bu sistem herkesi bir padişah hükmüne getiriyor
İstibdadın çirkinliğine, meşrutiyetin iyiliğine delilim şudur
Zulüm, belki kafanızdaki cehâletin zulmetindendir
Vahşet ayıları, cehâlet ejderhası, husumet kurtları
Yeis, aczden gelir. Yeis, mâni-i herkemâldir
Teşebbüssüz tevekkülünüz Allah'a karşı inat demektir
Meşrutiyet hükûmete düştüğü vakit...
Ey Kürtler! Sizin bey ve ağa, hatta şeyhleriniz dahi...
Cehâletimizin silâhıyla, asıl bizi mahveden...
Beyler, ağalar, müteşeyyihler iki kısımdır farkları şudur
İşte böyle yapana 'büyük adam' denir
Şeriat zemine nüzûl etti ta ki insanın yüzünü ak etsin
Ruh-u meşrutiyet şeriattandır; hayatı da ondandır
Onlar namazı kılıyordu, kıbleyi tanımıyordu
Şeriatı isteyenler iki kısımdır
Hıristiyan ve Yahudi milletvekillerinin oylarının şeriatta ne kıymeti var?
Merhamet dilencileri ya haksız veya tembeldirler
İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez!
Başkasına itimat etmeyen nefsiyle teşebbüs eder
Dininden korkan adamın, dinde hissesi örümcek ağı gibidir
Eğer, Mehdi gelecekse hemen gelmeli
Cehalet ağa, inat efendi, garaz bey, intikam paşa, taklit hazretleri, mösyö gevezesi
Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz
Bir müfside de hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız!
Çok iyiler var ki, iyilik zannıyla fenalık yapıyorlar
Bunu ezber edebilirsiniz: Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl
Bu devletin dini, din-i İslâmdır
Din saadetin ziyasıdır, hissin ulviyetidir, vicdanın selâmetidir
Hürriyet, âdâb-ı şeriatla edeplenmeli ve süslenmeli
Ey Türkler ve Kürtler! İnsaf ediniz!
Sizde olanı yarı hürriyettir, diğer yarısı başkasının hürriyetini bozmamaktır
İnsana karşı hürriyet, Allah’a karşı ubudiyeti intaç eder
İman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar
Veliye, şeyhe ve büyük bir âlime karşı nasıl hür olacağız?
Bediüzzaman, Rum ve Ermenilerin hürriyeti hakkında ne düşünüyor
Yine esir Kürtler ve Türkler idi
Hürriyet fikri alem-i İslamda öyle bir inkılap yaptı ki
Devletimizi parça parça etmek için ağızlarını açmış olan o müthiş yılanlara ne diyeceğiz?
Gayr-ı müslimlerle nasıl eşit olacağız?
Ermeniler ile nasıl dostluk üzerinde ittifak edeceğiz?
Beşi geveze birkaç tanesi de zevzek
'Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin' ayetinin tefsiri şudur
Büyük işlerde yalnız kusurları gören aldanır veya aldatır
Gayr-ı müslimin askerliği nasıl caiz olur?
Müslümanlar bundan dolayı fakirleşti
Memurluk yerine sanat, ziraat ve ticaret tercih edilmeli
Ermeniler nasıl saatçi ve makineci oluyorsa vali de olurlar
Bazı Jön Türkler masondurlar, dine zarar ediyorlar
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.