Kentin doğu yakasında 1967 yılında kurulan, ülkenin en büyük ikinci kampüsüne sahip Musul Üniversitesi'nde, 16 Ekim 2016'da başlayan ve yaklaşık 1 yıl süren DEAŞ karşıtı operasyon sonucu büyük yıkım oluştu.

Örgütün, 10 Haziran 2014'te Musul'u ele geçirmeden önce toplamda 24 fakültenin yer aldığı üniversitede 30 binin üzerinde öğrenci eğitim alıyordu. Ancak DEAŞ'ın 3 yıl boyunca üniversiteyi elinde tutması, öğretim görevlilerinin ölümle tehdit edilmesi gibi gerekçelerle eğitim durma noktasına geldi. Çok sayıda öğrenci ve öğretim görevlisi kentten kaçmak zorunda kaldı.

Fakülteler kapalı durumda

Halihazırda sadece geçici olarak eğitimin verildiği üniversitenin birçok fakültesi kapalı durumda.

Bunun sebebi ise DEAŞ'ın, kampüsü askeri üs olarak kullanması ve Iraklı güvenlik güçleriyle girilen şiddetli çatışmalar neticesinde taş üstünde taş kalmaması. Öğrenciler ise bunca zorluk ve dersliklerinin uygun olmamasına rağmen eğitimlerinden kopmuyor. 

Çatışmalardan az hasarla kurtulan fakültelerin başında edebiyat ve tıp fakültesi geliyor. Temel gereksinimlerden yoksun dersliklerde eğitim alan öğrenciler, Irak merkezi hükümetinin kendilerine göndereceği yardımları bekliyor.

Tıp fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Selim Ahmed, "Ders için gerekli birçok malzemeyi ve dokümanı bulmakta güçlük çekiyoruz. Okuldaki eksiklikler had safhada ancak, şartlar çok kötü olsa da biz bunu kolaylaştırmak zorundayız" dedi.

"Biz bardağın dolu tarafından bakıyoruz"

Ahmed, DEAŞ'tan sonra Musul'un yavaş yavaş kendi imkanlarıyla toparlandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Savaşta ağır hasar görmüş yaralı bir mekanda ders işliyoruz. Bu başlangıçta psikolojimizi etkilemiş olsa da biz bardağın dolu tarafından bakıyoruz. Burada yeniden eğitime başlamak önemli ve beni motive etmeye yetiyor. İnşallah kentimizin yaraları yavaş yavaş sarılacak. Yakın bir gelecekte bu zor günleri atlatacağımıza inanıyorum, daha parlak bir gelecek olacağına inanıyorum. Her gün savaş ve kaosun olduğu, çocukların öldüğü bir Musul'un geri dönmemesini diliyorum. Hem ülkemiz hem de bütün dünya için huzur ve barış diliyorum."

"2 yıl Türkiye'de ikamet etti"

Musul'un DEAŞ'ın eline geçmesinin ardından ailesiyle birlikte Türkiye'ye gidip, yaklaşık 2 yıl ikamet eden Ahmed Kadıoğlu da kentin 11 Temmuz 2017'de tamamen kurtarılmasından sonra ülkesine döndüğünü söyledi.

Türkiye'de kendilerine çok iyi bakıldığını ve akıcı bir Türkçe öğrenme fırsatını yakaladığını dile getiren Kadıoğlu, Musul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı'nda yarıda bıraktığı eğitimine devam ettiğini belirtti.

Kentteki ekonomik durumun içler acısı olduğunu vurgulayan Kadıoğlu, mezun olduktan sonra Türkçeyi avantaja çevirerek bölgede iş yapan Türk şirketleri ile çalışmak istediğini dile getirdi.

"Herkes için yeni bir başlangıç oldu"

Savaşın en belirgin izlerinin görüldüğü kampüs bahçesinde arkadaşlarıyla bekleyen tarih bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Mustafa Sadi ise DEAŞ ile resmen bir hapis hayatı yaşadıklarını ancak, şu anda tüm eksikliklere rağmen güzel bir başlangıç yaptıklarına inandıklarını aktardı.

Sadi, çektiği zorluklar ve içerisinde bulunduğu durum hakkında şunları söyledi:

"Musul'un DEAŞ'tan geri alınması, herkes için yeni bir başlangıç oldu. DEAŞ kenti ele geçirince kaçma fırsatım olmadı. Burada resmen hapis hayatı yaşadım ancak Allaha şükür o günler geçti. Okulu bitirdikten sonra memur olarak atanmak istiyorum. Elbette bu şartlarda memur olmak çok zor. Atanmama durumunda başka bir iş bulup rızkımı kazanmaya çalışacağım."

 Kaynak: AA