Nakşibendi-Nurcu çekişmesi yok, buluşma var

Nakşibendi-Nurcu çekişmesi yok, buluşma var

Müfit Yüksel: Ortak noktalara bizzat şahidim

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Müfit Yüksel, bazı kesimlerin son günlerin en önemli maddesi olan 17 Aralık operasyonundan "Nakşibendi/Nurcu çekişmesi" çıkarmaya çalıştığını ancak her iki gelenek arasında buluşmanın oldukça fazla olduğunu ve çekişmenin olmadığını söyledi.

Yeni Şafak'taki yazısında, MNP/MSP çizgisinden gelen Milli Görüş geleneği ile Risale-i Nur geleneği arasında kırk yıllık süreçte siyasi farklılıkların, siyasal ayrışmaların olduğunun bilindiğini ancak bunun hiçbir zaman bazı çevrelerin tasvir ettiği gibi sürekli bir karşıtlık ilkesi şeklinde seyretmediğine dikkat çeken Yüksel, "Kesişme/buluşma noktaları da oldukça fazla. Hatta bunu Nakşibendi/Nurcu çekişmesi söylemine vardıranlar da söz konusu. Bu söylem de hiçbir şekilde gerçekleri açıklamıyor" dedi.

Kendisinin, Nakşibendilik ve Risale-i Nur geleneğini bünyesinde buluşturmuş bir aileden geldiğini hatırlatan Yüksel, "Şu örnek bile bunu yanlışlamaktadır. Kırklı yıllarda birkaç Nakşi şeyhinin Bediüzzaman'a olan sert muhalefeti de buna delalet etmez. Bunlara karşın merhum Şeyh Mehmed Zahid Kotku'nun, Bediüzzaman Hazretlerine hürmetkar olduğuna bizzat şahidiz. Bediüzzaman'ın ise, 'Hizbu'l-Hakâiki'l-Nuriye', ' Hizb-i Ekber-i Nuriye' adlı eserlerinde yer alanlar başta olmak üzere, okuduğu ve tavsiye ettiği evrad ezkâr, hizb ve duâlarının temel kaynağı, Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî'nin 'Mecmuâtu'l-Ahzâb' adlı üç ciltlik dev eseriydi. Yanısıra, Bediüzzaman'ın Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbani Ve Mevlana Hâlid-i Şehrezori Bağdâdî ile ilgili risalelerde yazdıkları da bunun göstergesi'dir. Bediüzzaman'ın ellili yıllarda bizzat rahmetli babama gönderdiği bir mektuptaki Nakşibendî-Halidî meşayihinden Şeyh Abdurrahman Et-Tâhî hakkındaki ifadeleri de bunun açık delilidir. Hatta Seyyid Şefik El-Arvasi, Şeyh Seyda M. Said El-Cezeri ve Medineli Hacı Osman Akfırat Efendi Bediüzzaman ile dostluk kurmuş olup mektuplaşırlardı" şeklinde yazdı.

1970'li yıllardaki siyasi ayrılıkların ayrışmaları getirdiğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Yüksel, "O dönemde iki tarafın da birbirini ittiğine şahidiz. Son günlerde Bediüzzaman hazretlerinin yaşayan talebelerinin yayınladığı ortak bildiri ise Risâle-i Nur hareketinin siyasi bir hizip ve hareket olmadığını, Müslümanlar arasında siyasi ihtilaf ve çatışmaların aracı olmayacağı gerçeğini vurgulaması açısından son derece önemlidir" dedi.

Yazının tamamı için tıklayınız

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.