Namaz kılmamanın uhrevi cezası nedir? Kazaya kalan namazları kılmak gerekir mi?
Namaz, mü’minin ilk hesaba çekileceği ameldir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Ahirette, kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i: 'Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?' der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir." (Tirmizî, Mevâkît 188; Ebû Dâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9)
“Kabir, ahiret duraklarından ilk duraktır. Kim ki kabirde işi kurtardı, arkası iyidir. Bir kimse kabirde işi kurtaramadıysa, gerisi kötüdür.” (Ramuz el-Ehadis, 105/12)
Namaz kılmazsak, kabirde ilk başımıza gelecek azap ondan olacak. Orası zor olursa, mahşer de, Sırat da zor olacak. Güneşin tepemize bir mil kadar yaklaştığı, herkesin kendi derdine düşüp annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçtığı haşir meydanında hâlimiz nice olur?
Gelmesi kesin olan “o gün” henüz gelmeden önce tedbirimizi alalım. Ahiretteki pişmanlık fayda vermez. O gün ömürlerini boşa tükettiklerini apaçık gören bazı insanlar, “Ne olur, bizi tekrar dünyaya gönder de hayırlı işler işleyelim.” diye Rabbimize yalvaracaklar. Ama bu imkân verilmeyecek. Çünkü, dünya imtihanı bir keredir ve tekrarı yoktur.
Namazı hiçbir mazeret olmadan kazaya bırakmanın cezası çok büyüktür. Namazı kılmamak, cehennem azabını hiçe saymak demektir. Bir kibriti yaksak, sadece çöp sönünceye kadar elimizi ateşine tutmaya kalksak, acısına dayanamıyoruz. Yüz derecede kaynayan suya elimizi sokamıyoruz.
Allah’ın azabına karşı umursamaz olabilir miyiz?
Şu ayet meali, Allah’ın azabına karşı kendini güvende hissetmenin büyük bir hata olduğunu gösteriyor:
“Yoksa onlar, nimetler içinde yüzerken Allah’ın azabının ansızın gelmeyeceğinden mi emin oldular? Hüsrana düşmüş bir topluluktan başkası ise Allah’ın azabından emin olmaz.” (A’raf, 7/99)
Hiç kimse, Allah’ın azabına karşı korkusuz ve ilgisiz olamaz. Üstelik namaz gibi bir ibadet söz konusu olduğunda, kendimizi rahat hissedemeyiz.
Bazı kimseler, “Ben yanmayacağım, ruhum yanacak.” gibi gerçekle ilgisiz sözler sarf ediyorlar. Cehennem azabı, bedene ve ruha uygulanacaktır. Hem ruha bile uygulansa, ruh bizim değil mi? Üstelik cennete gidip sonsuza dek mutlu olmak varken, niye azaba talip olalım?
Namazı kılmamak dünya ve âhirette azaba sebep olur. Âhiretteki azapla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Onlar suçlulara sorarlar: Sizi Sakar cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik." (Müddessir, 74/40-43).
"Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular. Onlar bu taşkınlıklarının cezasını yakında göreceklerdir. Fakat tövbe edip, iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır." (Meryem, 19/59, 60).
Hz. Peygamber (s.a.s)'de şöyle buyurmuştur:
"Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar." (Ahmed b. Hanbel, IV, 238, VI, 461).
"Kim ikindi namazını terkederse, ameli boşa gitmiş olur." (Buhârî, Mevâkît,13, 34; Nesâî, Salât,15).
"Kim, önemsemeyerek üç cuma namazını terkederse, Allah Teâlâ onun kalbine mühür vurur." (Nesâî, Cumâ, 2; Tirmizî, Cuma 7; İbn Mâce, İkâme, 93).
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.