Ali HAKKOYMAZ
Ne çok şeyi unuttuk!
Dünya çok "ilerledi" değil mi!
Bu "neyse" bunu ben anlamadım.
Tefekkürü, hayatlarının aynası eyleyenlere hak verdim.
Bu yüzden "şehirsizlik özlemi"m depreşir zaman zaman.
Gürültüden kaçıp unuttuğumuz sükûnete dönmek isterim.
İsterim de... Medeniyetin zincirlerini büyütürüm gözümde.
***
Öyle çok şey unuttuk ki...
Gökyüzüne bakmayı unutacak kadar.
Unutacak kadar kısacık olduğunu dünyanın.
İşte bak; güllerin kokusunu unuttuk.
Rüzgârın alnımıza dokunuşunu unuttuk.
***
Yangın yerine dönse kalbimiz, dünya...
Ne oluyor, demeyi unuttuk.
***
Gözlerimizin içine içine baka baka yalan söyleyenlere: "Yalan bunlar, yalan!" diye hakırmayı unuttuk.
***
Nice sabahlara uyandık da...
Ey bu seherlerin, bu sabahların, bu şafakların sahibi!
Sana sabahların aydınlığınca teşekkürler etmeyi unuttuk.
***
Sabahları erkenden işimize koyulduk da...
"Ne haldeyiz?" diye kendimizi kendimize sormayı unuttuk.
***
Okullara kaydolduk.
Ve kaybolduk oralarda kendimizi bulacakken.
Askerlere gittik.
Ne için "rahat" ne için "hazır ol" anlamadım; ama bizi "rahat"larda "hazır ol"larda beklettiler.
Neden bu rahat?
Neden bu hazır ol?
Neden bu "saygı" duruşları diye sormayı unuttuk.
****
Minarelerden beş vakit ezanlar dalgalandı; daldığımız işlerde boğulmayalım diye...
Secdelere çağrıldık. Yaklaşmak için.
Secdelerin o "ipeksi dokunuş"unu sonsuz duymalıydık.
***
Nedense "kısacık dünyanın uzun emellileri" olduk.
Bir kitap içinde yaşıyorduk, kainat bir kitaptı.
Ne raflardaki kitapların tozunu aldık ne de kainat kitabını okuduk.
Bitmeyen işlerimiz vardı; işe yaramayan.
Misafirliğin âdâbını unuttuk.
***
Unuttuklarımız arasında kendimiz vardı her şeyden önce.
Geceler gündüzlere karışırken hangi telaşelerde el konacaktı bütün işlerimize?!...
Hatırladıklarımız neydi? Elimizde, cebimizde...
Bakabilsek bir!
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.