Ne zaman Cehenneme bir ümmet girse, kendi yoldaşına lânet eder
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), A'râf Sûresi 35-39. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
35-Ey Âdemoğulları! Kendinize içinizden âyetlerimi anlatan peygamberler size gelir de, kim (onlara karşı gelmekten) sakınıp (hâlini) ıslâh ederse, artık onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun (da) olmazlar.
36-Âyetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar ateş ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
37-O hâlde Allah’a bir yalan iftirâ eden veya âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? İşte onlar yok mu, kendilerine kitabdan (mukadderâtlarından) olan nasibleri erişecektir. Nihâyet canlarını almak üzere elçilerimiz (ölüm melekleri) onlara geldikleri zaman derler ki: “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz şeyler nerede?” (Onlar ise:) “Bizden kaybolup gittiler!” derler ve gerçekten kendilerinin kâfir kimseler olduklarına dâir kendi aleyhlerine şâhidlik ederler.
38-(Allah onlara:) “Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan ümmetleri arasında (siz de) ateşe girin!” buyurur. Ne zaman (Cehennem’e) bir ümmet girse, kendi (din) kardeşine (yoldaşına) lâ‘net eder. Nihâyet hep berâber orada birbiri ardınca toplandıkları zaman, sonrakiler öncekiler için: “Rabbimiz! Bunlar bizi dalâlete düşürdüler; bu yüzden onlara ateşten kat kat azab ver!” derler. (Allah da:) “(Siz de dâhil) herkes için kat kat (azab) vardır; fakat siz (kimin ne azab çekeceğini) bilmezsiniz!” buyurur.
39-Öncekiler ise sonrakilere: “Hâlbuki (bu mevzu‘da) sizin bizim üzerimize hiç bir üstünlüğünüz olmadı, öyle ise kazanageldiğiniz (günahlar) yüzünden azâbı(nızı) tadın!” derler.