İslamın önceliği devlet değil, insan

İslamın önceliği devlet değil, insan

Said Aqil Siradj: “Kur'ân insanları devlete değil, hayata yönlendirir.

Endonezya'nın en büyük dinî cemaati Nahdatul Ulema'nın lideri Said Aqil Siradj: “Kur'ân insanları devlete değil, hayata yönlendirir. İslâm bir devlet düzeni değil, öncelikle güzel bir hayat düzeni gerçekleştirmeyi ister. İnsanlığa, adalete, ilmî anlamda insanlığın gelişmesine hizmet eden, İslâma hizmet etmiş olur.”
 
CEHALETE KARŞI MEDENİYET CİHADI

“İslâm bütün insanlığa inmiştir, sadece bir gruba veya bir ırka değil. Bugün dünyada bazı devletler kendilerine ‘İslâm devleti’ diyorlar, ama aslında hiç ilgisi yok. İslâmla demokrasi hiçbir şekilde çelişmez. En büyük sorunumuz cehalet. Buna karşı bir medeniyet cihadı, mücadelesi veriyoruz. Müslümanların düzeyini yükseltmek istiyoruz. Türkiye nasıl İslâm dünyasının 'Batı kapısı' ise, biz de 'Doğu kapısı’yız.”
 
İslam devlet değil, bir hayat düzeni
 
Endonezya’nın en büyük dinî cemaati Nahdlatul Ulema’nın lideri Said Aqil Siradj, İslâmın, bir devlet düzenini değil, öncelikle güzel bir hayat düzenini gerçekleştirmeyi istediğini belirtti.

Endonezya’nın en büyük dinî cemaati Nahdlatul Ulema’nın (Âlimlerin Uyanışı) lideri Said Akil Siradj, İslâm dünyasının facebook’u olma amacıyla yola çıkan internet projesi ‘’salamworld.com’’un dâvetlisi olarak geldiği İstanbul’da, soruları cevapladı. Siradj, ‘’Her ülkenin kendisine ait bazı özellikleri vardır. Esas olan müsamaha ve saygıdır. Elbette İslâm dünyasının gelişmişleri diğerlerine örnek olmalıdır. Fakat bu müsamaha ekseninde olmalı’’ şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Endonezya’da yakından ve takdirle takip ettiklerini ifade eden Siradj, ‘’Özellikle Davos toplantısında İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres’e gösterdiği tepki, bizi çok etkiledi’’ dedi.
Endonezya’nın Türkiye’yle ilişkilerinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde başladığını hatırlatan Siradj, ‘’Özellikle Açe’nin Endonezya’ya bağlı olduğu dönemde sıkı ilişkilerimiz vardı. Endonezya’dan Osmanlı’ya gemilerle karanfil gelirdi. Açe’de askerî eğitim vermesi için bir Osmanlı paşası gönderilmişti. Mezarı hâlâ oradadır’’ diye konuştu. Siradj bugün de Endonezya’da Cuma hutbelerinde 2. Abdülhamid için duâ okunduğunu da sözlerine ekledi. Siradj, Osmanlı döneminde Endonezya diline geçen ‘’hurma’’, ‘’efendi’’, ‘’atabey’’ gibi kelimelerin hâlâ varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Said Aqil Siradj, ‘’Endonezya ile Türkiye arasında tarihten gelen ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için çaba harcamalıyız’’ şeklinde konuştu.

ARAP COĞRAFYASINDA DİKTATÖRLÜKLER HAKİMDİ

Arap coğrafyasında son dönemde yaşanan halk hareketlerini ve rejim değişikliklerini değerlendiren Siradj, ‘’Arap coğrafyasında sınırlar sömürgeci ülkeler tarafından çizildi. Hepsi Arap olmasına rağmen bu ülkeler birbirleriyle görüşemiyordu bile. Diktatörlükler hakimdi. Biz 17 bin adadan oluşmamıza rağmen Arap ülkelerinden daha bütünlüklü bir haldeyiz. Bizde demokrasinin geçmişi var. Arap ülkeleri için ise demokrasi yeni bir şey’’ görüşlerini dile getirdi.

Suharto diktatörlüğünün ardından Endonezya’da bugün iyi bir duruma geldiklerini belirten Siradj, cemaat olarak kabinede kendilerine bağlı beş bakan bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi Başkanı ile parlamento başkanının da cemaatlerine bağlı olduğunu söyledi.

Siradj, ‘’Endonezya 17 bin adadan oluşuyor. Endonezya’da 6 büyük din var. 248 milyon insan yaşıyor. Yüzde 87’si Müslüman. 60 milyon mensubuyla en büyük cemaat biziz. 421 bin okulumuz var. 850 bin cami ve mescidimiz var. Bünyemizde 43 Sufi tarikatı bulunuyor. Türkiye nasıl İslâm dünyasının ‘Batı kapısı’ ise, biz de ‘Doğu kapısıyız’. Fakat Endonezya’nın büyük sorunu cehalet. Biz buna karşı bir medeniyet cihadı, mücadelesi veriyoruz. Müslümanlar’ın düzeyini yükseltmek istiyoruz’’ dedi.

''İSLÂM, AYNI ZAMANDA BİR KÜLTÜRDÜR''

İslâm ile demokrasinin hiçbir şekilde birbirine zıt olmadığını belirten Sail Aqil Siradj, ‘’Demokrasi dünyevî, toplumsal konularda insanlarla istişare etmektir. Yoksa dini konularda değil. İslâm sadece akide ve şeriattan ibaret değildir, aynı zamanda bir kültürdür. İslâm bütün insanlığa inmiştir, sadece bir gruba veya bir ırka değil’’ şeklinde konuştu.
İslâmın, bir devlet düzenini değil, öncelikle güzel bir hayat düzenini gerçekleştirmeyi istediğine dikkati çeken Siradj, ‘’İnsanlığa hizmet eden İslâm’a hizmet eder, adalete hizmet eden İslâm’a hizmet eder, ilmi anlamda insanlığın gelişmesine hizmet eden İslâm’a hizmet etmiş olur’’ dedi.
Bugün dünyada bazı devletlerin kendilerine ‘’İslâm devleti’’ dediklerini ama aslında İslâm’la ilgilerinin olmadığını belirten Siradj, ‘’Kur’ân insanları devlete değil, hayata yönlendirir’’ diye konuştu.

Yeni Asya