Risale Haber-Haber Merkezi

Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) Başkanı Muzaffer İlhan Erdost, dindar gençlik tartışmalarını eleştirirken Said Nursi ile ilgili yanlış bilgilerini de aktardı.

Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Erdost, Said Nursi'nin yolundan gidenleri uyardı. Ancak Erdost'un Said Nursi'ye ait olduğunu iddia ettiği sözleri çarpıtarak verdi ve "Nursi’nin yolundan gidenler ulusa bu deli gömleğini giydirmeye kalkışmasın!" dedi.

Erdost'un ilgili sözleri şöyle:
"Eğitim ve öğretimin temeline dini (teokrasiyi) yerleştirerek, Saidi Nursi’nin sözleriyle, aklın ve bilimin anarşizme, ateizme, komünizme, Siyonizme götürdüğü safsatasını, Nursi’nin yolundan gidenler kendilerine saklasın, ulusa bu deli gömleğini giydirmeye kalkışmasın! Saidi Nursi’ye uyarak, aklı ve bilimi, “dinin ve vahyin” emri ve denetimi altına alması için, tasarı önermeye soyunmasın! Gene Saidi Nursi’nin görüşü olarak, “fünun-u ilmiye”nin, yani fizik, kimya gibi fen bilimlerinin, sosyoloji, antropoloji gibi beşeri bilimlerin, “ecnebi ilimler” olduğu, zararlı ve kokuşmuş bir membadan kaynaklandığı safsatasıyla, meşayih (şeyhler) tarafından “şeriat süzgecinden” süzülerek alınmasını istemeye kalkışmasın!"

Dindar nesil tartışmalarına da karşı çıkan Erdost, "dindar çocuğun modern köle" olduğu şeklinde hakaret içeren sözleri sarfetti:
"Aklın ve bilimin açtığı aydınlıkta özgürleşen çocuk, özgür bir kimliktir. Dindar olmaya zorlanan çocuk kendinde özgür olamaz. Sorun da budur. Modern köleler olurlar. Köle, modern olamaz."

SAİD NURSİ NE DEMİŞTİ?

Bediüzzaman Said Nursi, din ve modern bilimlerin birlikte okutulmasını istemiş ikisinden birinin eksik olması halinde yanlış sonuçlar vereceğini şöyle ifade etmişti.

"Vicdanın ziyası (ışık), ulûm-u diniyedir (din ilimleri). Aklın nuru, fünun-u medeniyedir (modern ilimler). İkisinin imtizacıyla (birleşme) hakikat tecellî eder. O iki cenah (kanat-taraf) ile talebenin himmeti pervaz eder (uçar). İftirak (ayrılma) ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder."

"Zahiren hariçten cereyan eden maarif-i cedidenin bir mecrâsı da bir kısım ehl i medrese olmalı. Ta gıll ü gıştan tasaffi etsin.
Zira, bulanıklığıyla başka mecrâdan taaffün ile gelmiş. Ve atâlet bataklığından neş’et ve istibdat sümumu ile teneffüs eden ve zulüm tazyikiyle ezilen efkâra bu müteaffin su, bazı aksü’l-âmel yaptığından, misfat-ı şeriat ile süzdürmek zarurîdir. Bu da ehl-i medresenin dûş-u himmetine muhavveldir."

İNSAN HAKLARI BAŞKANI İNSAN HAKKI İHLAL EDERSE...

İnsan Hakları ile iştigal eden Erdost'un Said Nursi'nin sözlerini çarpıtarak vermesi en azından bir insan hakkı ihlali olduğuna dikkat çekildi.