Dizilerde bir tane namaz görüntüsü yok!
RTÜK üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, “Diziler, toplumu uyuşturucu gibi bağımlı hale getiriyor.
Hasan Tosun'un haberi:
RTÜK üyesi-UNESCO İnsan Hakları İhtisas Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, Turgut Özal Üniversitesi’nde “Medya ve Gençlik” konulu bir konferans verdi. Üniversite yönetimi, idari personel ve öğrencilerin katıldığı konferansta konuşan Prof. Fendoğlu, medyanın toplum üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
“DİZİLER, UYUŞTURUCU GİBİ”
Medyanın toplumu formatlayabildiğini vurgulayan Prof. Fendoğlu, “Dizilerde müstehcenlik, kavgalar, aldatmalar, boşanmalar, tecavüzler, çocuk kaçırma, intihar görüntüleri ve argo söylemler toplumun ahlaki yapısını bozuyor” dedi. “Dizi karakteri öldüğünde arkasından ağlayan, üzülen, ruhsal durumu bozulanlar var” diyen Fendoğlu, “Diziler, uyuşturucu gibi toplumu bağımlı hale getirebiliyor. Dizi izleyen öğrenciler derslerden ve kitap okumadan soğuyabiliyor. TV programları ve diziler, özellikle kötü örnekleri gündeme taşıyarak bireyleri suça teşvik edebiliyor. Şehir eşkıyalarının, ahlaksızların ve tacizcilerin yaptıkları topluma izletilebiliyor. Gündeme taşınan bu görüntüler, benzer yeni olayları tetiklemekte; toplumda güvensizlik ve korkuyu yeşertebilmektedir” diye konuştu.
“MEDYA, PISIRIK BİR GENÇLİK ÜRETEBİLİYOR”
Medyanın özellikle gençlik üzerinde çok büyük etkisi olduğunu belirten Fendoğlu, “Şiddet görüntüleri öğrencileri suça itebiliyor. Aile birlikteliğine aykırı, nikâhsız birlikteliklerden övgü ile söz edilmesi, aile kurumunu zedeliyor. Evlenme programlarında, ihlaller toplumu üzüyor. Bir dizide sanatçı cep telefonu ile konuşurken telefonu tutuş şekli bile gençler arasında moda olabiliyor. Bu nedenle medyanın bilinçsiz kullanımı, özgüveni az, korkak, pısırık ve üretmeyen bir gençlik oluşmasına neden olabiliyor” dedi.
Yapılan anketlere göre “Dizilerin yüzde 60’ının toplumun kültürel değerlerine saygısız” içerikle yayınlandığını kaydeden Prof. Fendoğlu, “Bu anketlere göre televizyonlar, aile mahremiyetini tahrip ediyor, toplumun ahlaki yapısını değiştiriyor, toplum dengesini bozuyor” dedi.
“DİZİLERDE BİR TANE NAMAZ GÖRÜNTÜSÜ YOK”
Türkiye’de bir yılda 100’e yakın dizi çekildiğini ve her kanalda çok sayıda dizi yayınlandığını belirten Prof. Fendoğlu, “Yapılan araştırmalara göre toplumun yaklaşık yüzde 50’si namazını kılıyor. Ancak dizilerin hiçbirinde namaz kılan aile veya kişi gözükmüyor. Dizilerde seccade görüntüsü var mı? Muhteşem Yüzyıl dizisinde Kanuni’nin babası Yavuz 1517’de halifeliği almadı mı? Kanuni, Müslüman değil mi? Kanuni hiç mi namaz kılmıyordu? Oysa yabancı dizilerde gördüğümüz kadarıyla her Pazar ailece kiliseye gidiliyor, papazlar günah çıkarıyorlar.” dedi.
“TELEVİZYON İZLEME YAŞI 2’YE DÜŞTÜ”
Dünyada en fazla televizyon izleyen ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Prof. Fendoğlu, “Türkiye’de ortalama bir kişi yılın yüzde 19’unu televizyon izleyerek geçiriyor. Türkiye’de televizyon izleme oranı günde ortalama 3-5 saattir. Bir kişi yılda ortalama 45 gün 45 gece televizyon izliyor. Bunun sorgulanması lazım. Televizyon izleme yaşı 2’lere kadar düştü. Televizyon, 0-6 yaşı çok etkiliyor. Araştırmalara göre öğrenciler, yılın yaklaşık 900 saatini okulda, ama, 1500 saatini ise ekran karşısında geçiriyor. Çocuklar, şiddet, entrika ve cinselliği işleyen dizilerden uzak olmalıdır. Akıllı işaretler ekranda usulüne uygun olarak kalmalıdır. Özellikle 19.00 - 22.30 arası birinci tip diziler yani iyilik dizileri olmalı, entrika dizileri 22.30 sonrası olabilir. Medya, kamusal sorumluluğunu düşünmeli, duyarlı ve sorumlu davranmalıdır. Aksi halde yapılan ihlaller suç ve suçlu olarak topluma geri dönmekte, toplumsal çözülmeler ve travmalar yaşanmaktadır.” dedi.
Yeni Akit