Said Nursi'ye bu sözü dedirten bu ruhtur
Kaplan, Anadoludaki ruhun Bediüzzaman'a Türklerle ilgili sözler söylettiğini söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Anadoludaki ruhun Bediüzzaman'a Türklerle ilgili sözler söylettiğini söyledi.
Önceki haftalarda 'fildişi kule'sinden çıkarak, Anadolu kıtasında, bir uçtan diğer uca, uzun bir yolculuğa çıktığını ifade eden Kaplan, bu yolculukta gözlemlediği "ruh"u anlattı.
Kaplan, "Anadolu kıtasının bir noktasında, caddede yürürken, önümde güle oynaya giden iki kişinin birdenbire durduklarını, yerden bir şey alıp öperek bir duvarın boşluğuna yerleştirdiklerini fark ettim: Onlar oradan uzaklaşınca, duvarda boşluğa yerleştirdikleri şeye baktım yaklaşarak: Bir parmak ucu kadar bir ekmek parçasıydı bu! Ruhum ışıdı! Bir anda bütün dünyalar benim oldu: Şükrettim Rabbime. İşte medeniyet bu! Bir ekmek parçasına duyulan bu saygı, aslında bir rızık olarak ekmeğe, o ekmeği veren Rızk'ın Sahibine duyulan katışıksız saygının ve teşekkürün bir nişânesi. Ekmeğe saygı duymayan insanların emeğe saygı duyabilmeleri mümkün mü?" dedi.
Söz konusu ruhun Bediüzzaman'a Türklerle ilgili sözler söylettiğini vurgulayan Kaplan, yazısını şöyle sürdürdü:
"İşte bu ruh, Mardin'de katıldığım Münazarat Sempozyumu'nda birkaç kez hatırlatıldığı gibi, bir Kürd'e, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri'ne, 'Türkler, İslâmiyet'in yılmaz hâdimleridir; saadetimiz Türklerle beraber olmaktır' dedirtebilmiş, sadece bu toprakların değil, bütün insanlığın şiddetle ihtiyacını hissettiği yegâne varedici kardeşlik ruhudur.
İşte bu ruh, Niğde'de YAZSANBİR'in (Yazarlar ve Sanatçılar Birliği) düzenlediği bir panelde, eski Nizam-ı Alem Ocakları Başkanı Yavuz Ağıralioğlu'na, 'Türk, Arnavut kadar Arnavut, Kürt kadar Kürt, Arap kadar Arap olduğu zaman Türk'tür' dedirtecek bir medeniyet şuuru yeşertmiştir Anadolu kıtası büyüklüğündeki bu mübarek topraklarda."